11/06/2015 | Yazar: Kaos GL

Eğitim-Sen 2014-2015 eğitim öğretim yılı raporunda; 4+4+4 uygulamasının yarattığı sorunlara, eğitimde ticarileşme ve dinselleştirmeye dikkat çekti.

‘Eğitimde yapısal sorunlar katlanarak arttı’ Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı
Eğitim-Sen 2014-2015 eğitim öğretim yılı raporunda; 4+4+4 uygulamasının yarattığı sorunlara, eğitimde ticarileşme ve dinselleştirmeye dikkat çekti, yapısal sorunların katlanarak arttığını söyledi.
 
Eğitim-Sen 2014-2015 eğitim öğretim yılı sonlanırken, bir yılın değerlendirmesini içeren raporunu açıkladı. Eğitim-Sen Genel Başkanı Kamuran Karaca’nın bir basın açıklamasıyla kamuoyuyla paylaştığı raporda, 2014-2015 eğitim öğretim yılında eğitimin sorunlarına çözümler üretilememiş, yapısal sorunlar katlanarak artmıştır” denildi.
 
Karaca, Milli Eğitim Bakanlığı’nın yeni sorunlar yaratan politika ve uygulamaları nedeniyle eğitim emekçileri, öğrenciler ve velilerin mağdur edildiğini belirterek şunları söyledi:
 
4+4+4 dayatmasının yarattığı sorunlar
 
“Eğitimde 4+4+4 dayatması sonrasında okullarda yaşanan ve giderek derinleşen sorunlar, acil çözüm bekleyen okula başlama yaşına ilişkin gelişmeler, kalabalık sınıflar, okullarda yeterli altyapının olmaması, fiziki donanım eksiklikleri, kamusal, bilimsel, demokratik, laik ve anadilinde eğitimin önündeki engelleri, eğitim sisteminde yıllardır çözüm bekleyen sorunlardan ayrı ve bağımsız değerlendirmek mümkün değildir.  
 
“Eğitimde 4+4+4 dayatmasının uygulanmaya başlanmasından bu yana okullarda en çok gözlenen sorunlar; 72 ay öncesi çocukların hala okula uyum sağlayamamaları, okula giriş çıkış saatleri, velilerden para toplama uygulamalarının yaygınlığı, temizlik sorunu, imam hatiplerle ortak binaları paylaşan okullarda öğrencilere yönelik çeşitli baskılar eğitim gündeminde ön sıralardaki yerini korumaktadır.
 
“Tek din, tek mezhep, tek dil”
 
“Özellikle son 12,5 yıl içinde, eğitimin büyük ölçüde paralı hale getirilmesine paralel olarak eğitimde dini inançların istismarı ve dinsel sömürüye kaynaklık eden kimi uygulama ve söylemlerin yaygınlaşması, son yıllarda eğitimin bütün kademelerinde yaşanan bir sorun olarak dikkat çekmekte, okullarımız adeta belli bir inancın, belli bir mezhebin kuralları ve uygulamaları ile kuşatılmaktadır. 
 
“AKP iktidarının eğitim sisteminde yaşanan değişiklikler üzerinden bugüne kadar ortaya koyduğu pratik, her türden dini inancı istismar ederek çocuklarımızı ve toplumu “tek din, tek mezhep, tek dil” anlayışı üzerinden “tek tip” hale getirmeye çalışmak olmuştur. Toplumda sürekli yeni kamplaşmalar ve kutuplaştırmalar yaratarak egemenliklerini sürdürmek isteyenler, benzer bir bölünmeyi öğrenciler arasında oluşturmaya çalışmış, bu durum okullarda şiddetin artmasından başka bir sonuç vermemiştir.
 
Eğitimdeki çürümenin sorumlusu: AKP ve MEB
 
“AKP iktidarı ve Milli Eğitim Bakanlığı eğitimdeki çürümenin ve mevcut karanlık tablonun öncelikli sorumlusudur. MEB, yıllardır yaptığı değişikliklerle eğitim sistemini yap-boz tahtasına çevirmiş, öğrenci ve velilerin kafasını karıştırmak dışında eğitimde somut ve çözüme dayalı politikalar geliştirememiştir. Öğrencileri yarış atı gibi sınavdan sınava koşturan bir eğitim sisteminin ne kadar başarılı olacağı ortadadır.
 
“7 Haziran seçimleri sonrasında 12,5 yıldır eğitim ve bilim emekçilerinin kazanılmış haklarını birer birer gasp eden, eğitim sistemini kendi çıkarları için düzenlemeye çalışan AKP iktidarı sona ermiştir. Eğitim Sen olarak yeni kurulacak hükümetten ilk talebimiz tüm toplumun ve öğrencilerin geleceğini doğrudan olumsuz etkileyecek politika ve uygulamalara derhal son verilmesidir.
 
Eğitimde ticarileşme ve dinselleştirmeye son!
 
“Eğitimde 4+4+4 uygulamasından derhal vazgeçilmeli, ataması yapılmayan öğretmenlerin atanması yapılmalı, AKP döneminde haksız olarak yapılan tüm atama ve görevlendirmeler iptal edilmelidir. Başta zorunlu rotasyon uygulaması olmak üzere, eğitim sistemini alt üst edecek tüm uygulamalar durdurulmalıdır. Eğitimin hiçbir aşamasında öğrenci ve öğretmenlere dayatmada bulunulmamalı, öğretmen, öğrenci ve velilerin eğitim sistemine yönelik kaygılarını giderici düzenlemeler yapılarak, üzerimize çöken enkaz en kısa sürede kaldırılmalıdır.
 
“Okulöncesi eğitimden başlayarak eğitim yatırımlarına, ders kitaplarının hazırlanmasından eğitim yöneticilerinin belirlenmesine; sınıf mevcutlarından eğitimin laik, bilimsel ve her bireyin kendi anadilinde olmasına, demokratik ve kamusal yönünün geliştirilmesine özen gösterilmelidir. Derslik, okul, öğretmen açıklarından eğitimin genel bütçe içindeki payına kadar, eğitimin hemen her alanında köklü bir değişime gereksinim vardır. Kamusal, parasız, demokratik, nitelikli, bilimsel ve anadilinde eğitimin önündeki yasal ve fiili engellerin kaldırılması için somut adımlar atılmalı, eğitimde ticarileştirme ve eğitimi dinselleştirme adımlarına derhal son verilmelidir.”
 

Etiketler: insan hakları, eğitim
İstihdam