17/03/2016 | Yazar: Kaos GL
HDP İstanbul Milletvekili Kerestecioğlu, Karaman’da 45 çocuğa tecavüze ilişkin Adalet ve Eğitim Bakanlıklarına soru önergesi verdi. Adalet Bakanı’na yayın yasağını, Eğitim Bakanı’na yurt ve eğitim kurumu ruhsatlarını sordu.
HDP İstanbul Milletvekili Kerestecioğlu, Karaman’da 45 çocuğa tecavüze ilişkin Adalet ve Eğitim Bakanlıklarına soru önergesi verdi. Adalet Bakanı’na yayın yasağını, Eğitim Bakanı’na yurt ve eğitim kurumu ruhsatlarını sordu.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Filiz Kerestecioğlu, Ensar Vakfı ve Karaman Anadolu İmam Hatip ve İmam Hatip Lisesi Mezunları ve Mensupları Derneği'ne (KAİMDER) yakın kişilerin kiraladığı evlerde kalan 9 ve 10 yaşlarındaki 45 öğrencinin tecavüze uğramasına ilişkin Adalet ve Eğitim Bakanlıkları’na soru önergesi verdi.
Kerestecioğlu, çocukların Eğitim Bir Sen üyesi M.B. tarafından tecavüze uğradığının doktor raporu ile belgelendiğini M.B.’nin ise 45 çocuğa tecavüz iddiasıyla tutuklandığını hatırlatarak şunları hatırlattı:
“Eğitim kurumları düzenli denetime tabi tutulmalı”
“Türkiye’de çocuklarla çalışan kurumlarda tecavüz ve kötü muamelelerin gündeme gelmesi, kamuoyunda endişe doğurmuştur. Yurtların ve okulların ruhsatlandırma süreçleri, kamuoyunun denetimine açık ve şeffaf biçimde yürütülmemektedir. Devlete ve vakıflara bağlı öğretim kurumları ile yurtlarda çalışan personel ve gönüllülerin seçimi ve istihdamı için ise bir standart mevcut değildir.
“Bu tip kurumların ruhsatlandırılması ve kurumlarda çocuklarla temasta olan kişilerin belirli standartlar çerçevesinde seçilmesi ve denetlenmesi çocuklara yönelik kötü muamele ve istismarın önlenmesinde büyük önem taşımaktadır. Çocuklara istismarda bulunan kişilerin çocuklarla çalışan kurumlarında gönüllü olmaya yatkın olduğu bilinmektedir; bu sebeple pek çok ülkede eğitim kurumlarında çalışan personel ve gönüllüler için detaylı standartlar mevcuttur. Eğitim kurumları ve bu kişiler düzenli denetim ve eğitimlere tabi tutulmaktadır.”
“Bakanlık tedbir alacak mı?”
Kerestecioğlu Eğitim Bakanı Nabi Avcı’ya şu soruları yöneltti:
- Yurtlar ve eğitim kurumları, Bakanlığınız tarafından nasıl ruhsatlandırılmaktadır? Ruhsatlandırma işleminin şeffaf hale getirilmesi için Bakanlığınızın yürüttüğü bir çalışma var mıdır?
- Özel Öğrenci Yurtları Yönetmeliği çerçevesinde yapılan ruhsatlandırma sistemi çocukları cinsel istismar ve kötü muameleden korumak için yeterli midir?
- Özel Öğrenci Yurtları Yönetmeliği’nde “personel nitelikleri”ni tanımlayan bölümde çocuklara yönelik cinsel istismar ve kötü muamelenin önlenmesi için bir kıstasın belirlenmediği görülmektedir. Çocuklarla çalışan kurumlarda istihdam edilen personelin ve gönüllülerin seçimi ile ilgili bir standardın oluşturulması ve bu standarda uygunluğun denetlenmesi için Bakanlığınızın yürüttüğü bir çalışma var mıdır?
- Ruhsatlandırılmış öğrenci yurtları ve okullar nasıl denetlenmektedir?
- Çocuklarla çalışan kurumları denetleyen kişiler, çocuklara yönelik kötü muamele ve istismarı önlemek ve tespit etmek için yeterli bilgi ve tecrübeye sahip midir? Bu kişilere bu alanda bir eğitim verilmekte midir?
- Ensar Vakfı ve Karaman Anadolu İmam Hatip ve İmam Hatip Lisesi Mezunları ve Mensupları Derneği'ne yakın kişilerin kiraladığı bu evler Bakanlığınız tarafından ruhsatlandırılmış mıdır?
- Çocuklarla çalışan pek çok yurt ve eğitim kurumunda çocuklara yönelik cinsel istismar olayı yaşanmıştır. Bakanlığınız, çocukların hayatlarında derin izler bırakan bu olaylar karşısında ne gibi tedbirler almayı planlamaktadır? Bakanlığınız cinsel istismara karşı bir eylem planı oluşturmayı düşünmekte midir?
- Diğer Bakanlıklarla işbirliği içerisinde, hastanelerin, sağlık ocaklarının, okulların dahil olduğu, çocuk istismarı riskini gerçekleşmeden fark edebilecek ve gerçekleşmesini önleyecek hizmetleri sunabilecek bir çocuk koruma sistemi ve merkezi kurulması planlanmakta mıdır?
“Yayın yasağının gerekçesi nedir?”
Kerestecioğlu, istismara ilişkin yayın yasağını ise Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’a sordu:
- Kamu otoritesinin, hükümet aleyhine olabilecek gerçeklerin kamuoyunda konuşulup tartışılmasının önüne geçmek amacıyla belirli haberlerin yayın ve yayımını engellediği; bu kararların vatandaşların eleştirilerini gizlemek ve bazı gerçeklerin kamuoyuna yansımasını önlemek amacıyla verildiğine dair iddialar Bakanlığınızca nasıl değerlendirilmektedir?
- Kamuoyu vicdanını derinden yaralayan bu suça dair yayın yasağı getirilmesinin gerekçeleri nedir?
- Kamu ile işbirliği içerisindeki, kamu kaynaklarını kullanan bir vakfın faaliyetleri altında işlenmiş olan bir suç mevcuttur. Hükümet ve kamu kurumlarının, bu suçla ile ilgili gerçekleri, çocukların kimliklerinin gizli tutulması ve üstün yararlarının gözetilmesi kaydıyla kamuoyu ile paylaşması gerekirken suçun eleştirilmesini dahi engelleyen bir yayın yasağının getirilmesi, “hesap verebilirlik” ilkesine aykırı değil midir?
- Söz konusu yayın yasağının, İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi’nin İfade Özgürlüğünü koruyan 10. maddesinin ihlali niteliği taşıdığı iddialarıyla ilgili Bakanlığınızın görüşü nedir?
Etiketler: insan hakları
