21/12/2008 | Yazar: Kaos GL

‘Eşcinseller tedavi olmayacak, sizler düzeleceksiniz!’ Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

‘Kadir Çelik bir daha bu konuda program yapmayacağını söyledi. Daha önce tekrar tekrar işlediği bu konudan uzak durmaya neden karar verdi acaba? Kadir Çelik ve diğer konuklar, kendi kimliğinin, varoluşunun ve değerinin bilincinde aktivistlerin söylemlerine karşı argüman geliştiremediler ve böylece sansasyona dayalı bir program kendiliğinden ciddi bir tartışma ve yüzleşme ortamına çevrildi. Sakın sebep bu olmasın!’ Fox TV’de, Kadir Çelik’in hazırlayıp sunduğu ‘Objektif’ adlı programda bir kez daha ‘eşcinsellik tedavi edilebilir bir hastalık mı?’ konusu tartışıldı!

Yeşim Başaran: ‘Bu programın varlığı şaşırtıcı değil’

Objektif programı LGBT bireyler hakkında korku, yanlış bilgilendirme, paranoya yayma üzerine kurulu idi. Aralarda izlediğimiz VTR'ler, programın reklam kısmında bulanıklaştırılmış batakhane görüntüleri yaratma çabaları veya Kadir Çelik'in konu hakkındaki hedef gösteren, önyargılı yorumlarına rağmen LGBT örgütlerinden iki katılımcının olması programın seyrini dikkate değer oranda değiştirdi. Lambdaistanbul'dan Seyhan Arman ve Pembe Hayat'tan Buse Kılıçkaya ileri sürülen önyargılı görüşleri bir bir çürüterek, katılımcıları dürüstlüğe ve insan haklarına saygıya davet ettiler.

Bu programın varlığı şaşırtıcı değil. Toplumda yaygın olarak varolan görüşlerin ve yaklaşımların ortaya konduğu bir programdı. Bu nedenle LGBT örgütlerinden katılımın çok yerinde olduğunu düşünüyorum. Artık ezberlediğimiz bir ifadeyi tekrar edeyim. Katılımcı arkadaşlarımız ezber bozdular!

Okşan Öztok kendi kimliği transeksüellik olmasına rağmen, "eşcinselleri ve transeksüelleri tedavi etme" misyonuyla konuştukça kendisi için çok üzüldüm. Okşan Hanım'ı kendi varoluşuna ters konumlandıran toplum baskısının gücünü gördük söylemlerinde.

Kadir Çelik programın sonuna doğru bir daha bu konuda program yapmayacağını söyledi. Daha önce tekrar tekrar işlediği bu konudan uzak durmaya neden karar verdi acaba? Kadir Çelik ve diğer konuklar, kendi kimliğinin, varoluşunun ve değerinin bilincinde aktivistlerin söylemlerine karşı argüman geliştiremediler ve böylece sansasyona dayalı bir program kendiliğinden ciddi bir tartışma ve yüzleşme ortamına çevrildi. Sakın sebep bu olmasın!

Serkan Ertin: ‘Fox TV'deki homofobik tartışmayı hayretle izledim’

Emine Şenlikoğlu'nun konuşmaları evlere şenlik. Bu programa e-posta veya telefon yoluyla yorumda bulunmak istedim ancak eşcinsellik konusunda bu kadar bilgisiz ve bağnaz insanlara neyi anlatabilirdim veya neyi tartışabilirdim ki? Michel Foucault'nun "Cinselliğin Tarihi" kitabından mı başlayacaktım yoksa Judith Butler okumalarını mı bekleyecektim. Paul Russell'ın "Dünya Tarihinde En Etkin 100 Eşcinsel" kitabını okusalar acaba kitapta geçenlerin gerçekten eşcinsel olduklarına inanırlar mıydı acaba yoksa Madonna'nın çoluk çocuk sahibi evli-barklı bir kadın olduğunu mu iddia ederlerdi çok merak ediyorum.

Nicolosi'nin hangi mantıkla yazdığını çözemediğim, orijinali "Preventing Homosexuality" olup Türkçesi her nasılsa "Erkek Homoseksüeller İçin Onarım Psikolojisi, Yeni Bir klinik Yaklaşım" olarak çevrilen saçma bir kitabı baz alarak ortaya çıkan bu tarz ideolojik programları izlemeye tahammül edemiyorum gerçekten. Aslında bu sözde kitabın Türkçe'ye çevrilmesini bile zamansız buluyorum çünkü bu tartışmalarla eşcinsel tarihini hazmedemeyen bir ülkede şimdi bazı geri zihniyetler hâlâ kabul görmemiş olan eşcinselliği tedavi etmeye çalışıyorlar. Bu taraflı yayıncılığı destekleyen Fox TV'yi de şiddetle kınıyorum. Bu tarz programlar LGBTT sesini duyuracağı yerde daha çok tepki çekmesine neden oluyor.

Umut Güner: ‘Tedavi olacaklar eşcinseller değil, homofobik insanlar tedavi edilmeli!’

Programda Kadir Çelik, eşcinsellerin Türkiye’de ve dünyada onca sorunları varken tedavi edilebilir mi, sorusu ile karşımıza çıktı. Erkek eşcinselliğine ilişkin bir programda, öncelikli olarak eşcinsellere ve transeksüellere nefretini kusan Okşan Öztok’un katılmasını anlamadığımı programın teknisyenine de söyledim.

Programda Okşan’ı izlerken aklımdan ‘Okşan her devrin adamı’ dedim. Bu kez de eşcinselliğin tedavi edilebileceğini söylüyor. Bir transeksüel olarak transeksüel olmaktan mutsuz ve pişman olduğunu söylüyor. Ve Kuran’a sarılıyor. Hayatının her aşamasında transeksüellikten dolayı pişman olduğunu söylüyor. Bir insan cinsel yönelimden ve cinsiyet kimliğinden dolayı pişman olabilir mi? Eşcinsellik tedavi edilemez ama aynı zamanda transeksüellik de cinsiyet değiştirme ameliyatı ile düzeltilebilir. Okşan tedavi olmak için pekâlâ Emine Şenlikoğlu’na gidebilir. Emine Şenlikoğlu Okşan’ı tedavi edebilir. Ameliyatı için gereken parayı da biz toplayarak gönderebiliriz. Herkes on kuruş verse Okşan yeniden beyni ile bedeni uyumlu bir hale getirilebilir ve erkek olarak mutlu olur. Ama orda da korkuyorum, Okşan bu sefer Eryaman çetesi ile birlikte transeksüellerin başına musallat olabilir.

Emine Şenlikoğlu ise tavırları ile bana Haydar Dümen’i hatırlattı. Eşcinselliği nasıl tedavi ettiğini çok merak ediyorum. Gelsin beni de tedavi etsin. İnsanların hayatları ile oynuyorlar. İnsanlara hayatı zehir ediyorlar.

Özgür Azad: ‘Okşan'a Allah şifa versin diyorum’

Seyhan' a gerçekten tebrikler. Din konusunda biraz kabullenici oldu ama o kadar saçma insanların saldırısı karşısında dinle ilgili polemiğe girmemesi de zaten akıllıca oldu. Zaten hiç adil değil Seyhan'a karşı 5 kişi çıkmışlar programa. Arif Verimli de bence cok sorunlu birisi, ara ara destek verir gibi göründü ama aslında çok fobik bir bakış acısı var adamın.

Yahu bir de en nefret ettiğim durum. Ne zaman eşcinsellik konusu program yapılsa illaki din adamlarını-kadınlarını sokacaklar işe. ''Laik'' bir ülkeyiz ya illa fetva alacaklar. Daha eşcinsellik nedir transeksüellik nedir, sorunlar nedir konuşmadan, cart dinen caiz midir?

Okşan' a Allah şifa versin diyorum. Arkadaşım aradı ''Okşan diye biri var, trans dediler ama çok homofobik, biyolojik kadın mı bu'' diye sordu. İçselleştirilmiş fobinin Türkiye’deki kalesi gibi bu kadın.

Buse'nin de sözünü sürekli ağzına tıktılar, zaten telefondan katılmak zor bir şey iyice zorlaştırdı Kadir Çelik.

En çok güldüğüm de Emine Şenlikoğlu da Zekeriya Beyaz da her programda gayet şirret ve yüksek sesle tartışmalara girdikleri halde söz konusu LGBTT’ler olunca nasıl da ''ay ben bu konuda çok bilmem, tartışmayacağım sadece sözümü söyleyip çekileceğim'' diye zırvaladılar. Bu konuda bir şey bilmiyorsanız ne diye ahkâm kesiyorsunuz o zaman. Eşcinsellik kelimesiyle yan yana zikredilmekten bile ne kadar korkuyorlar.

Kadir Çelik'in çok fobik bir insan olduğuna yeniden karar verdim. Fakat kapanıştaki konuşması da çok şaşırttı beni.''LGBTT’leri kabul etmesek de şiddet uygulamaya-dışlamaya hakkımız yok'' filan dedi. Ama program boyunca tutumu, söyledikleriyle buna ne kadar katkı sağladığının farkında değil. Sanırım bu tarz insanlara bunu fark ettirmenin yolunu bulmamız lazım.

İlgili haberler:
[[‘Yaygınlaştırıyoruz, var mı diyeceğin!’|http://www.kaosgl.org/node/2271]]

[[‘Eşcinsel kimliğimden kurtulmayı seçmeseydim nerede olurdum?’|http://www.kaosgl.org/node/2206]]
Etiketler: medya
İstihdam