15/04/2014 | Yazar: Kaos GL

Gazeteci Tuğrul Eryılmaz ‘LGBTİ’lere dönük nefret söylemi’ atölyesinde konuştu: Medya sistemi pekiştiriyor. Nefret söylemi ayrımcılığın suç olduğu an. LGBTİ’ler medya alanında işe alınmıyor. Magazin haberleriyle eşcinsel gazetecilere sınırları çiziliyor.

‘Eşcinselsen Magazin Haberi Yapmalısın!’ Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı
Gazeteci Tuğrul Eryılmaz “LGBTİ’lere dönük nefret söylemi” atölyesinde konuştu: Medya sistemi pekiştiriyor. Nefret söylemi ayrımcılığın suç olduğu an. LGBTİ’ler medya alanında işe alınmıyor. Magazin haberleriyle eşcinsel gazetecilere sınırları çiziliyor.
 
Kaos GL ve Pembe Hayat dernekleri ile Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Kadın ve LGBTİ Komisyonu’nun düzenlediği “Medyada LGBTİ’lere dönük nefret söylemi” atölyesinde konuşan deneyimli gazeteci Tuğrul Eryılmaz; medyadaki heteroseksizm, ırkçılık, cinsiyetçilik ve ayrımcılığı anlattı.
 
Eryılmaz’ın konuşmasının ana başlıkları şöyle:
 
“Nefret suçu olması için önce sözün olması lazım. Nefret söylemi ayrımcılığın suça dönüştüğü andır. Kişilerin ya da grupların hedef gösterilmesinden bahsediyoruz.
 
“Medya sistemi pekiştiriyor”
“Ana akım medya her zaman var olan güç ilişkilerini ve sistemi pekiştirir. Sistemin içinde kalıp güya iktidarı denetlediği söylenen medya cinsel, dinsel ve etnik olarak ayrımcılığı körüklüyor. Maraş ve Çorum katliamı hafızalarımızda yeni. Kürt halkı yıllardır ayrımcılığa uğruyor; Ermeni halkının ise adı bile anılmıyor.
 
“LGBTİ gazeteciler işe alınmıyor”
“LGBTİ’ler ve kadınlar medya var olma sorunları yaşıyor. Kadınlar bin yıllardır toplumun yarısı olmasına rağmen ciddi ayrımcılığa maruz kalıyor. Genel yayın yönetmenleri ve yazı işleri müdürleri kadın değilken, genç muhabirler büyük çoğunlukla kadınlar. LGBTİ gazetecilerin muhakkak gazetelerde çalışması lazım. Ancak bu çok zor. Ben editörken; LGBTİ gazetecilerin işe alınmasının ne kadar zor olduğunu gördüm. Herhangi bir gerekçe yokken işe alınmıyor. Aynı şekilde kadınların evlilik programlarına; eşcinsellerin ise gece hayatı, magazin gibi haberlere yönlendirildiğini görüyoruz. Biçilmiş toplumsal rollerin dışına çıkıldığında ise ayrımcılık başlıyor. Seni magazinde kabul ediyorlar ama sınırlarını çizerek kabul ediyorlar.
 
1983’ten bir haber, konu: eşcinsellik
“1983 yılında Nokta dergisinde bir haber çalışmak istedik. Anne babaların ‘çocuğumuz eşcinsel olursa’ korkusuna karşı dünyanın en yumuşak haberiydi aslında, naif bir şekilde dünyanın sonu değil diyorduk. Yayın yönetmeni gelip “nolur bir yerine eşcinselliğin hastalık olduğunu yazın” dedi. Pazarlık ettik. ‘Bazıları tarafından bir hastalık olduğu öne sürülen eşcinsellik’ demekte uzlaştık ve bunla mutlu olmak zorunda kaldık.”
 
İlgili haber:
 
*Bu etkinlik Avrupa Birliği Demokrasi ve İnsan Hakları için Avrupa Aracı’nın finansal olarak desteklediği Nefret Etme Projesi kapsamında Pembe Hayat ve Kaos GL Dernekleri tarafından organize edilmiştir.

Etiketler: medya
nefret