26/09/2016 | Yazar: Kaos GL

Mersin Akdeniz Belediyesi, ayrımcı, ötekileştirici söylem ve eylemlere karşı belediye personeline yönelik bir eğitim çalışması gerçekleştirdi.

‘Gerçek demokrasi, ayrımcılık bittiğinde başlar’ Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Mersin Akdeniz Belediyesi, ayrımcı, ötekileştirici söylem ve eylemlere karşı belediye personeline yönelik bir eğitim çalışması gerçekleştirdi. 'Ayrımcı İdeolojiler', 'Nefret Söylemi ve Suçları' gibi konuların tartışıldığı iki günlük programa, Kaos GL’den Prof. Dr. Melek Göregenli ve Remzi Altunpolat katıldı.

Akdeniz Belediyesi Kültür Sosyal İşler Müdürlüğü ile Kadın ve Aile Hizmetleri Müdürlüğü, ayrımcı söylem ve eylemlere karşı personeline yönelik bir eğitim çalışması düzenledi. Akdeniz Kent Konseyi toplantı salonunda 22-23 Eylül’de yapılan eğitime, Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü Sosyal Psikoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi, Kaos GL Danışma Kurulu Üyesi Prof. Dr. Melek Göregenli ile Kaos GL Derneği Yönetim Kurulu Üyesi ve HDK Genel Meclis üyesi Remzi Altunpolat konuşmacı olarak katıldı.

Eğitimin ilk günkü oturumunda, Akdeniz Belediyesi Eş Başkanı Yüksel Mutlu, Eş Başkan Yardımcıları Sebahat Gençtarih Cebe, Ülfiye Özcan ve Hâkim Baykara’nın yanı sıra, Akdeniz Belediyesi birim müdürleri ile personeli de hazır bulundu. Oturum programının sunumundan sonra açılış konuşmasını yapan Akdeniz Belediyesi Eş Başkanı Yüksel Mutlu, etkinliğe emeği geçenlere teşekkür etti.

Mutlu: Ayrımcılık ve nefret söylemi bir suçtur!

Akdeniz Belediyesi’nin toplumla temas halinde olan yönetici ve personeline yönelik ayrımcılık konusunda toplantı düzenlenmiş olmasının önemine işaret eden Eş Başkan Mutlu, “Ayrımcılıkla mücadelenin, gerçek demokrasiye ulaşana kadar en temel sorun alanlarından biri olduğunu ve en çok mücadele etmemiz gereken konulardan birisi olduğunu düşünüyorum. Bu nedenle, bu konudaki deneyimlerini bizzat bildiğim yakın dostum Melek Hocamızdan çok yararlanacağımızı, onun sunacağı perspektifin, zihnimizi açacağına eminim. Burada öğreneceklerimiz, burayla sınırlı kalmasın; aksine toplumdan değişik kesimleriyle biz de paylaşalım. Ayrımcılık ve nefret söylemi bir suçtur. Bazen kendimize yönelik olan ayrımcılık türlerini bizler sıradanlaştırıyor ve alışkanlık haline getirebiliyoruz. Bu nedenle bu çalışmayı önemsiyor ve katkılarından dolayı başta hocamız olmak üzere tüm katılımcılara teşekkür ediyorum” dedi. Eş Başkan Mutlu, konuşmasının ardından Prof. Dr. Göregenli’ye Akdeniz Belediyesi kurs programında yer alan tekstil atölyesinde üretilen çanta ve belediye hizmetlerinin yer aldığı tanıtım filmini takdim etti.

Göregenli: Yasa çıkarmak, ayrımcılık ve şiddeti önlemede tek başına yeterli değil

Toplantının ilk günkü oturumlarında, Prof. Dr. Melek Göregenli katılımcılara hitap etti. “Gruplar Arası İlişki ve Ayrımcı İdeolojiler” başlıklı ilk oturumda ayrımcılığın genel olarak hukuki bir kavram olarak gündeme geldiğini belirten Prof. Dr. Göregenli, “Son olarak İstanbul’da toplu taşıma aracında giyim tarzından dolayı saldırıya uğrayan kadın örneğinde olduğu gibi ayrımcılığın hukuki boyutuyla bize yansıyor. Türkiye Cumhuriyeti Yasalarında nefret eylem ve söylemi bir suçtur. Ancak sağlıklı bir biçimde uygulanırlığı konusunda da sorunlar var. Yasa çıkarmak, ayrımcılık ve buna bağlı şiddeti önleme konusunda tek başına yeterli değil” şeklinde konuştu.

“Ayrımcılığa uğrayanlar da ayrımcılık yapıyor”

Toplumsal, sınıfsal, cinsel ve siyasal ayrımcılık bakımından ele alındığında Türkiye’de yaşayan insanların yüzde 95’ten fazlasının ayrımcılığa maruz kaldığını vurgulayan Prof. Dr. Göregenli, “Romanlar, Ermeniler, Kürtler, Suriyeliler gibi sosyal kimliği nedeni; Müslüman olmayanlar, Aleviler gibi din ve mezhepsel nedenler; kadınlar ya da eşcinseller gibi toplumsal cinsiyet ve cinsel yönelim nedenleri ile ayrımcılığa uğrayanlar, toplumun büyük çoğunluğunu oluşturuyor. Bir de bunlara engelliler, çocuklar ve yaşlıları eklediğinizde ayrımcılık toplumumuzun yüzde 95’ten daha fazlasını tehdit ediyor. Ancak ayrımcılığı yapanlar, sadece kalan yüzde 5’lik kesim değil. Aksine, herhangi bir nedenle ayrımcılığa uğrayanlar da farklı konularda diğer gruplara ayrımcılık yapıyor. Ayrımcılık, bir toplumu oluşturan ve farklı özellikleri olan insanların beraber, bir arada nasıl yaşayacaklarıyla ilgili toplumsal dokuyla ilgili bir konudur. Öyle bir doku kurarsınız ki ayrımcılık kendiliğinden ortaya çıkar. Ya da tam tersine ayrımcılık hiç ortaya çıkamaz. Ne yazık ki bir insanın ayrımcılığa uğraması, o insanın bir başkasına ayrımcılık yapmamasını getirmiyor” diye konuştu.

Prof. Dr. Melek Göregenli, ilk günün diğer oturumunda “Nefret Söylemi, Nefret Suçları, Kolektif Suçlar” konulu sunumunu da gerçekleştirdi. Eğitim programının 2’nci gününde ise Remzi Altunpolat, “Kavramlar, Mitler, Hastalıktan Hak Arayışına Varoluş” başlıklı sunumunu yaptı. Konuşmasında LGBTİ'lerin, toplumda en çok dışlanan, ayrımcılığa uğrayan kesimi olduğunu ifade eden Altunpolat, geçmişten günümüze hak arama mücadeleleri ve bugünkü durumu anlattı.


Etiketler: insan hakları, kent hakkı
İstihdam