14/02/2017 | Yazar: Kaos GL
Ankara Üniversitesi Kadın Çalışmaları Bölümü öğrenci ve mezunları, yayınladıkları bildiride ihraç edilen hocaları ile dayanışmaya çağırıyor.

Ankara Üniversitesi Kadın Çalışmaları Bölümü öğrenci ve mezunları, yayınladıkları bildiride ihraç edilen hocaları ile dayanışmaya çağırıyor.
Ankara Üniversitesi Kadın Çalışmaları öğrencileri ve mezunları hazırladığı açık mektupta, hocalarının hukuk dışı ve haksız bir şekilde akademiden uzaklaştırılmalarını kabul etmeyeceklerini belirtiyor.
Açık mektup, Ankara Üniversitesi Kadın Çalışmaları Programı’nın 1996 yılından beri lisansüstü eğitim verdiğini, yirmi yıldan fazladır feminist bilgi üretimine, düşünce ve eyleme biçimlerine katkıda bulunduğunu hatırlatıyor ve ifade özgürlüğünün büyük bir kuşatma altına alındığı bu dönemde Kadın Çalışmaları öğrencilerinin sessiz kalmasının düşünülemeyeceğini ekliyor.
Öğrenciler mektupta, Kadın Çalışmaları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Funda Şenol Cantek’in son KHK ile yine bölümün hocalarından Prof. Dr. Betül Yarar’ın 672 sayılı KHK ile ihraç edildiğini benzer biçimde bölüm hocaları olan Prof. Dr. Alev Özkazanç ve Prof. Dr. Gülay Toksöz’ün süreç nedeniyle emekli olmak zorunda kaldığını hatırlatıyor. Son olarak, 10 Şubat günü akademinin giremediği kampüse tomaların girdiği ve Kadın Çalışmaları bölümü öğrencisi Maryam Ostadi ile bölüm hocalarından Doç. Dr. Emel Memiş’in gözaltına alınmasının kabul edilemez olduğunu ifade ediyor.
Mektup, Rektörü istifaya çağırıyor
Kadın Çalışmaları öğrencileri ve mezunları; barışı ve şiddetsizliği savunan akademisyenlerin suçlu ilan edildiği ve soruşturmalara maruz bırakıldığını ve bu sürecin Rektör Erkan İbiş’in yöneticiliği ile başladığını ifade ediyor.
Mektupta ayrıca, üniversitede devam eden toplumsal cinsiyet çalışmalarını “sapıklık” olarak gören Akit, Vahdet gibi gazetelerin hedef göstermesine sessiz kalan yönetimin tavrı da eleştiriliyor. Toplumsal cinsiyet çalışmalarını savunmak yerine başvuran yüzlerce öğrenciye rağmen kontenjanları kısıtlayan ve son olarak ihraçlardaki sorumluluğu da YÖK tarafından açıklanan Rektör Erkan İbiş’in istifası istendi.
Ankara Üniversitesi Kadın Çalışmaları Öğrencileri ve Mezunları Dayanışma Grubu adı ile hazırlanan açık mektup mücadeleyi sürdüreceğini şu cümlelerle ifade etmiş: “Bizler bu bölümde hiyerarşisiz yan yana durmayı, birlikte üretmeyi ve dayanışmayı deneyimledik. Ne olursa olsun bu zenginliğimizi ve güzelliğimizi yok edemeyecekler! Bizi hocalarımızdan, arkadaşlarımızdan, kampüsümüzden koparamayacaklar! Hocalarımızın ve arkadaşlarımızın geri döneceklerine inanıyor, geri dönmeleri için mücadele etmeye devam ediyoruz!”
Bilgi bulaşır, hayat bulaşır!
Kadın Çalışmaları öğrenci ve mezunları, bölümde yalnızca akademide değil; sokağın ve hayatın içinde de üretmeyi deneyimlediklerini bu sebeple öğrenmek için dört duvara mecbur olmadıklarını da belirtmişler.
Mektup, Kadın Çalışmaları Anabilim Dalı başkanı Funda Şenol Cantek’in sözleri ile sona eriyor: “Akademi bizimle birlikte sokağa yayıldı. Bu da onlara dert olsun!”
Etiketler: insan hakları, eğitim