09/12/2014 | Yazar: Kaos GL

Denge ve Denetleme Ağı, iş kazalarını önlemek için sivil toplumu da içine alacak kapsamlı bir altyapının oluşturulmasını istedi.

‘İş kazalarını önlemek için sivil toplumu da içeren altyapı oluşturulmalı’ Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı
Denge ve Denetleme Ağı, iş kazalarını önlemek için sivil toplumu da içine alacak kapsamlı bir altyapının oluşturulmasını istedi.
 
Kaos GL’nin de bileşeni olduğu Denge ve Denetleme Ağı, iş kazalarına ilişkin yazılı bir açıklama yaptı. Ağ, gerekli önlemlerin ivedilikle hayata geçirilmesi ve yapıcı çözümler geliştirilerek, sivil toplumu da içine alacak kapsamlı bir altyapının oluşturulmasını istedi.
 
Yasama, yürütme ve yargının birbirini dengeleyip denetlemediği, sivil toplum ve vatandaşların da denetleme görevini üstlenmediği toplumlarda, iş kazalarının yaşanma olasılığının daha yüksek olduğunu vurgulayan Ağ’ın önerileri şöyle:
 
Ağ’ın iş kazalarına karşı önerileri
 
“Mevzuatla ilgili düzenlemelerin geliştirilmesi, sahayı bilen, Bakanlık dışından akademisyenlerden/sendikacılardan deneyimli uzmanların, müfettişlerin de katılımı ile özellikle madencilik, metal/makina ve inşaat sektörü için çok daha ayrıntılı ve aynı zamanda pratik nitelikli birincil ve ikincil mevzuatın yeniden ele alınarak hazırlanması ve uygulamaların uzmanlarca ciddiyetle takip edilmesi gerekmektedir.
 
“Bu kritik sektörlerle ilgili olarak, devletin işyerleri bazında özellikle işveren,  mühendis, ustabaşı, nezaretçi düzeyinde teorik ve uygulamalı eğitim verilmesi konusunda seferberlik başlatması gerekmektedir.
 
“İnşaatlarda İş Sağlığı Güvenliği ile ilgili 167 ve Madenlerde İş Sağlığı ve Güvenliği İle ilgili 176 sayılı Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) Sözleşmeleri’nin TBMM tarafından kabul edilmesi son derece olumlu bir gelişmedir. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı öncülüğünde kurulacak bu iki sektörle ilgili Bakanlık içinden ve dışından uzmanlar, işveren ve işçi sektörlerinden temsilcilerin katılımı ile oluşturulacak komisyonların, her iki alanla ilgili mevzuatın, bu sözleşmelerle uyumlu hale getirilmesini amaçlayan mevzuat taslaklarını, bir an önce  hazırlamaları gerekmektedir.
 
“İş güvenliği uzmanlarının eğitim sürelerinin Almanya ve İngiltere’deki benzerleri gibi daha uzun olması, uygulamalı eğitime ve eğitim programlarında kritik sektörlere öncelik ve ağırlık verilecek yeni bir düzenleme yapılması gerekmektedir.
 
“İş güvenliği uzmanları özellikle maden ve inşaat gibi çok tehlikeli işlerde uzmanlık alanlarına göre görevlendirilmelidirler. (İnşaat sektöründe İnşaat Mühendisi İş Güvenliği Uzmanı, maden sektöründe Maden Mühendisi İş Güvenliği Uzmanı gibi)
 
“İş kazalarının en sık yaşandığı madencilik sektörü, metal/makina sektörü ve inşaat sektöründe çalışanların mesleki eğitim belgesine sahip olması için gerekli eğitim çalışmalarına ivedilikle başlanmalı ve inşaat ve madende meslek standartları en kısa sürede oluşturulmalıdır.
 
“Eğitimler işçilerin ücret ve prim kaybına yol açmamalıdır”
 
“Madencilik sektörü, metal/makina sektörü ve inşaat sektöründe çalışanlara kısa ve formalite eğitimler değil uzun ve ciddi eğitimler verilmelidir.  Verilen eğitimlerin ise işçiler için ücret ve prim kaybına yol açtığı sıklıkla görülmektedir. İş sağlığı güvenliği eğitimlerinin, işçiler için ücret ve prim kaybına yol açmaması gerektiği hususunda Çalışanların İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitimleri Hakkında Yönetmelik hükümlerinde cezai yaptırımlar olmasına rağmen hukuki ve etik dayanağı olmayan bu tür uygulamaların sonlandırılması için bu uygulamaların cezai işleme tabii tutulmaları sağlanmalıdır.
 
“Taşeron şirketlerde sendikalaşmanın hukuken ve fiilen sağlanması için gerekli önlemler alınmalıdır.
 
“İlgili Bakanlık, sendikalar ve sivil toplum kuruluşları bu konuya daha fazla bütçe ayırmalı, yurt içi ve yurt dışı kaynaklardan da etkin bir şekilde yararlanılmalıdır.
 
“Sivil toplum kuruluşları, sendikalar, basın ve vatandaşların da, bu süreçte denetleme rolü oynamaları gerekmektedir.
 
“İş sağlığı güvenliği kültürünün oluşması için Milli Eğitim Bakanlığı Hayat Boyu Öğrenme Programları kapsamında ana okullarından başlayarak eğitimin her kademesinde iş sağlığı güvenliği eğitimi verilmelidir.” 

Etiketler: insan hakları, çalışma hayatı
İstihdam