26/04/2017 | Yazar: Kaos GL
Sabancı Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Mükemmeliyet Merkezi’nin düzenlediği Cins Söyleşiler’in dördüncüsü ‘kent ve toplumsal cinsiyeti’ tartıştı.

Sabancı Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Mükemmeliyet Merkezi’nin düzenlediği Cins Söyleşiler’in dördüncüsü “kent ve toplumsal cinsiyeti” tartıştı.
Fotoğraf: Gazete SU
Sabancı Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Mükemmeliyet Merkezi’nin düzenlediği Cins Söyleşiler’in dördüncüsü “Cinsiyet Perspektifiyle Kent/Kentlilik” başlığıyla 22 Nisan Cumartesi günü gerçekleşti. Cinsiyet ve kent üzerine gerçekleşen söyleşiye Cenk Özbay, Dilek Özhan Koçak, Orhan Kemal Koçak, Funda Şenol Cantek ve Melek Göregenli konuşmacı olarak katıldı.
Aşırı kentleşme ve kadın-LGBTİ güvenliği
Kent, kentleşme ve kenti deneyimleme süreçlerinin toplumsal cinsiyet perspektifiyle tartışıldığı söyleşide Sabancı Üniversitesi öğretim üyesi Cenk Özbay İstanbul’un aşırı kentleşme serüvenini “Gezegensel Kentleşme” kavramı ile açıkladı. Özbay, İstanbul örneğinden hareketle, sınırları içe ve dışa doğru genişleyen şehirde, kadınların ve LGBTİ’lerin güvenliği ve kamusal alandaki görünürlüğüne ilişkin sorunları tartıştı.
Kentin öznesi
Cenk Özbay’ın ardından akademisyenler Dilek Özhan Koçak ve Orhan Kemal Koçak söz aldı. Kentin öznesinin tartışıldığı bu bölümde, özne-tüketici ilişkisine değinildi. Dilek Özhan Koçak ve Orhan Kemal Koçak’ın birlikte yazdığı “İstanbul Kimin Şehri?” kitabına atıfla Beyoğlu’daki kentsel dönüşüme ele alındı.
“Herkes kendi inşa ettiği şehirde yaşar”
Toplumsal cinsiyet ve mekânın cinsiyeti gibi alanlarda çalışmalar yaptığı Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi’nden ihraç edilen Funda Şenol Cantek ise konuşmasında kadınların ve LGBTİ’lerin kentle kurduğu bağı ele aldı. “Herkes kendi inşa ettiği şehirde yaşar” diyen Cantek, farklı cinsel kimlik ve yönelimler için şehirde özgürleşmenin, yaya olmak değil “avare” olabilmekten geçtiğini ifade etti.
Karşılaşma mekânı olarak kent
Söyleşinin son konuşmacısı Ege Üniversitesi’nden KHK ile ihraç edilen, Kaos GL Danışma Kurulu Üyesi Melek Göregenli, kenti “benzemezlerin bir arada olma hali” olarak tanımladı. Kenti bir karşılaşma mekânı olarak açıklayan Göregenli konuşmasında kent, cinsiyet ve neoliberalizmi birlikte ele aldı. Göregenli, insanların kentliliklerini kent mekânlarının aktörü olarak kurguladıklarının altını çizdi.
Cins Adımlar: Toplumsal Cinsiyet ve Hafıza Yürüyüşleri projesi kapsamında düzenlenen Cins Söyleşiler’in dördüncüsü Chrest Vakfı ve İstanbul Politikalar Merkezi desteğiyle düzenlendi.
Etiketler: insan hakları, kent hakkı