23/12/2014 | Yazar: Kaos GL

KaosGL.org editörlerinden Yıldız Tar: ‘HIV cinsel yönelim, cinsiyet kimliği, meslek, cinsiyet, yaş ayırmaz; Kızılay’ın aksine ayrımcı değildir’

‘Kızılay’ın aksine HIV ayrımcı değildir, cinsel yönelim ayırmaz!’ Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı
KaosGL.org editörlerinden Yıldız Tar, Kızılay Genel Başkanı Akar’ın “HIV/AIDS virüsü eşcinsellerde yoğun olarak gözükür ve eşcinsel ilişkiyle başkalarına bulaşır veya kan yoluyla bulaşır” sözlerini değerlendirdi: “HIV cinsel yönelim, cinsiyet kimliği, meslek, cinsiyet, yaş ayırmaz; Kızılay’ın aksine ayrımcı değildir”
 
Kızılay Genel Başkanı Ahmet Lütfi Akar, eşcinsellerin Kızılay’a kan veremediğini ancak alabildiğini söyledi.
 
Beyaz TV ekranlarında yayımlanan ’Uyan Türkiyem’in bu sabahki konuğu Kızılay Genel Başkanı Ahmet Lütfi Akar oldu. Akar şöyle konuştu:
 
“HIV eşcinsel ilişkiyle bulaşır”
 
“Biz alınan kanda insan hayatına kastedecek bir virüs olup olmadığını tahlil ediyoruz. En modern teknolojileri kullanıyoruz.  Türk Kızılay’ı altyapılarını kurdu.  Ama ne yaparsanız yapın kan nakillerinde mutlaka bir virüs kapma ihtimali vardır, milyonda bir bile olsa. Bunu azaltmanın bir tek yolu vardır. Kanı veren insanın kendisinden şüphesi varsa bunu deklare etmesidir.  Özel hayata müdahale falan diyorlar ama bizim kimsenin eşcinselliğiyle, biseksüelliğiyle, heteroseksüelliğiyle hiç bir derdimiz yok. Yalnız eşcinseller kan verme konusunda risk grubundadır. HIV/AIDS virüsü eşcinsellerde yoğun olarak gözükür ve eşcinsel ilişkiyle başkalarına bulaşır veya kan yoluyla bulaşır.”
 
Kızılay’ın eşcinsellere dönük ayrımcılık ve HIV’e ilişkin bilimsel verilere dayanmayan, önyargı dolu tutumuna ilişkin tepkilerle karşılaşmadığını da iddia eden Akar, LGBTİ örgütleri ve HIV alanında çalışan insan hakları kuruluşlarının protestolarını, üniversitelerin araştırmalarını görmezden geldi.
 
“HIV cinsel yönelim, cinsiyet, meslek ayırmaz”
 
Akar’ın açıklamasına ilişkin YOL TV’nin sorularını yanıtlayan; Kanal Sokak ve Hayat TV’nin ana haber bültenlerinde Kızılay’ın ayrımcılığını değerlendiren KaosGL.org editörlerinden Yıldız Tar, “HIV cinsel yönelim, cinsiyet kimliği, meslek, cinsiyet, yaş ayırmaz; Kızılay’ın aksine ayrımcı değildir” dedi.
 
“Öncelikle Kızılay’ın başındaki ismin HIV terminolojisini dahi bilmemesi, AIDS virüsü gibi bir ifadeyi kullanması içinde bulunduğumuz durumu ve açıklamanın absürtlüğünü gözler önüne seriyor” diyen Tar şöyle devam etti:
 
HIV/AIDS nedir?
 
“Pozitif Yaşam’ın sözlüğüne göre HIV (Human Immmunodeficiency Virus), Türkçe’de ‘İnsan Bağışıklık Yetmezliği Virüsü’ olarak adlandırılan bir virüstür. Adından da anlaşılabileceği gibi bu virüs insan bağışıklık sisteminin zayıflamasına ve tedavi alınmadığı durumda etkisiz hale gelmesine neden olur. Bağışıklık sistemi çöken vücut, normalde kolaylıkla direnç gösterebileceği hastalık etmenlerine açık ve savunmasız hale gelir.
 
“AIDS (Acquired Immune Deficiency Syndrome) HIV tarafından oluşturulan, Türkçe’de ‘Edinsel Bağışıklık Yetmezliği Sendromu’ olarak adlandırılan bir hastalıklar bütünüdür. Tedavi olanaklarından yararlanılmadığı durumlarda zamanla zayıflayıp savunmasız hale gelen HIV pozitif birey aynı zamanda AIDS gelişimi de görülmüş kişi demek değildir. AIDS, enfekte bir kimsenin HIV nedeniyle ciddi enfeksiyonlardan birini geliştirmiş ya da kan testleriyle ölçülebilen bağışıklık sistemi hücrelerinin HIV tarafından yüksek düzeyde tahrip edilmiş olmasıyla tanımlanabilir.”
 
“Bilimsel araştırmalar Akar’ın iddialarını yalanlıyor”
 
HIV’in kan ya da sıvı aktarımı yoluyla bulaştığını hatırlatan Tar, “Heteroseksüel ya da eşcinsel fark etmeksizin kondom olmadan, korunmasız cinsel ilişkiyle veya kan alış verişi sonucu oluşan bir durumdan bahsediyoruz. Eşcinsellerde daha fazla görüldüğü iddiasıysa bilimsellikten tamamen uzak. HIV; din, dil, etnik köken, meslek, yaş, kadın, erkek, çocuk ayırmaz. Hacettepe Üniversitesi’nin 2013 istatistiklerine göre de bu yılda Türkiye’de görülen HIV/AIDS vakalarının yüzde 46,1’i (3137 vaka) heteroseksüel cinsel ilişki yoluyla, yüzde 9.9’u (670 vaka) homoseksüel/ biseksüel cinsel ilişki yoluyla bulaştı.”
 
“Kişisel önyargılarını bilim diye pazarlamak yerine halk sağlığı alanında çalışsınlar”
 
Tar, halk sağlığı alanında çalışan bir kurumun yapması gerekenleri ise şöyle sıraladı: “Sağlık Bakanlığı’nın ve ona bağlı kurumların yapması gereken kişisel önyargılarını bilimmiş gibi pazarlamak yerine; cinsel sağlık alanında gerekli kurumlarla birlikte çalışmalar yürütmek, cinsel yolla bulaşan hastalıklara ilişkin toplumun tamamında farkındalık yaratacak çalışmalar yapmak, HIV ile yaşayan bireylerin heteroseksüel ya da eşcinsel fark etmeksizin damgalanmasının önüne geçmek olmalıdır.”
 
“Kızılay’a karşı imza kampanyası devam ediyor”
 
Kızılay’ın ayrımcı uygulaması 2010 yılında ODTÜ’de ve geçtiğimiz aylarda Bilkent ve Boğaziçi Üniversiteleri’nde protesto edilmişti. Aralarında Kaos GL’nin de olduğu LGBTİ örgütlerinin konuya ilişkin imza kampanyaları ise devam ediyor

Etiketler: insan hakları, sağlık
İstihdam