01/07/2017 | Yazar: Kaos GL

Onur Yürüyüşü’nde gözaltına alınan Hayvan Hakları İzleme Komitesi’nden vicdanî retçi Burak Özgüner, yaşadıklarını KaosGL.org’a anlattı.

‘Köpeklerin insanlara saldırmak için eğitilmesi, sömürülmesi iğrenç!’ Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Onur Yürüyüşü’nde gözaltına alınan Hayvan Hakları İzleme Komitesi'nden vicdanî retçi Burak Özgüner: Köpeklerin insanlara saldırmak için eğitilmesini, sabahtan akşama kadar güneş altında zorla tutulmasını ve sömürülmesini de iğrenç buluyorum.

                             Foto: Şener Yılmaz Aslan / 25 Haziran 2017 Onur Yürüyüşü

25 Haziran Pazar günü yapılan LGBTİ+ Onur Yürüyüşü’nde gözaltına alınan hak savunucuları yaşadıklarını anlatmaya devam ediyor.

Hayvan Hakları İzleme Komitesi'nden vicdanî retçi Burak Özgüner, yürüyüş günü avukatların gözaltına alınmasına itiraz ettiği için gözaltına alındı, “pisliksiniz” gibi ifadelere maruz kaldı. Yürüyüşe katılanlara saldırmak için gelen Alperenler’den bir kişiyle aynı otobüse bindirildi. Burak yaşadıklarını şöyle anlattı:

“Avukatlar gözaltına alınırken müdahale ettiğim için alındım”

“Ben, avukat arkadaşlar gözaltına alınırken müdahale ettiğim için gözaltına alındım. Bir avukat arkadaşımızı polisin elinden kurtarmaya çalışıyorduk, o arkadaşımız kurtulduktan sonra çevredeki başka insanlara ve bir avukat arkadaşa saldırmaya başlayıp kolundan çekiştirerek gözaltına almaya çalıştılar. Başka bir avukat arkadaşla ben, gözaltına alınan avukat arkadaşa refakat etmek istedik çünkü polise dair ciddi güvensizliklerimiz var. Polis, o arkadaşı sivil bir araca bindirmeye çalışınca biz de müdahale ettik. Gözaltına alınan avukat arkadaşı birlikte takip ettiğim diğer avukat arkadaşı da darp ederek sivil bir araca bindirmeye çalıştılar. Polislerden kimliklerini göstermelerini istedik çünkü aracın plakası da özel araç plakasıydı, polisler de sivildi. İki arkadaşı da darp ederek, zorla sivil araca bindirerek gözaltına aldılar. Sonra bana yöneldiler, ben de onlara Avukatlık Kanunu'na göre avukatı bu şekilde gözaltına alamayacaklarını, yaptıkları işlemin hukuksuz olduğunu söyleyince gözaltından ben de nasibimi aldım. Beni de aynı gözaltı otobüsüne bindirdiler.

“Ters kelepçe gibi uygulamalar bizim bulunduğumuz gözaltı otobüsünde yoktu ancak özellikle gözaltının ilk saatlerinde bazı polis memurları, gözaltında bulunan herkesi içerecek şekilde "pisliksiniz" şeklinde ifadeler kullandı. Ara sıra ortam epey gerildi, bir arkadaş darp edildi.

"Evin orada travestiler bağırıp çağırıyordu, ben de saldırdım, polisler gözaltına aldı, beni alın buradan"

“Şişli Etfal'deki adlî muayeneden sonra önce Gayrettepe'deki bir polis merkezinde bekletildik, ne için beklediğimize dair herhangi bir açıklama yapıldı. Polisler de ne için bekletildiğimizi bilmiyordu. Tutulduğumuz gözaltı otobüsünde, LGBTİ+ Onur Yürüyüşü'ne katılan insanlara saldıran bir adam vardı, bu adamın bıçakla Cihangir'deki kitleye saldırdığına tanık olan arkadaşlar vardı. Hiçbir güvenlik önlemi olmadan bu adamla saatlerce aynı otobüste gezdirildik. Bu adam sürekli ajite hâlde davrandığı ve sürekli konuştuğu için de darp edildi. Hiç kimseye üst araması dahi yapılmadı, adam yanında bulundurabileceği muhtemel olan kesici ya da delici bir cisim ile bize kolayca saldırabilirdi.

“Gözaltı otobüsüne ilk bindirildiğimde bu adamı fark etmemiştim, telefonla bir arkadaşı ile yaptığı konuşmaya da şahit oldum. "Evin orada travestiler bağırıp çağırıyordu, ben de saldırdım, polisler gözaltına aldı, beni alın buradan" diyordu. Ayrıca sık sık "ben buraya ait değilim, beni buradan çıkarım" diye hezeyanlarda bulunuyordu bu adam. Biz de lâkabını "buraya ait olmayan adam" koyduk. Adam, polislere "ben bir şey yapmadım, beni çıkarın buradan" diyordu. Biz de kendisinin insanlara saldırdığını gören birçok kişi olduğunu söyleyince "Kasımpaşa'yı, Tophane'yi çıkışa yığdırtmayın" diyerek bize tehditler savurdu. Vatan Emniyet'e gittiğimizde, Alperenler'in ifadesinin alınmasını bekledik. Bu adamı da Alperenler'in ve neci olduklarını bilmediğimiz diğer tiplerin yanına götürdüler, ifadesini aldılar. Vatan'a gittiğimizde ancak su gibi temel ihtiyaçlarımızı karşılayabildik, ondan önce sadece "acil" olanların tuvalet ihtiyaçları karşılandı. Ayrıca vegan olduğum için saatlerce aç kaldım.

“Asker kaçağı” değil vicdani retçi

“Otobüste tabii ki ne kadar az polis olsa o kadar iyiydi ama prosedür gereği otobüste yeterli polis memuru da yoktu. Faşist adam bize saldırsa belki de çok rahat birimizi yaralayabilir ya da öldürebilirdi. Polislerin hukukî prosedür ve mevzuata dair bilgisizliği de oldukça barizdi. İnsanların hepsi saçma sapan sebeplerden gözaltına alınmıştı.

“Vatan'da, ifadelerin ardından benim ve başka bir arkadaşın "asker kaçağı" olduğuna dair tutanak tuttular. Tutanağı "vicdanî retçiyim" şeklinde şerh düşerek imzaladım, böylelikle bana ikinci kez bu yönde tebligat yapılmış oldu.

“Köpeklerin insanlara saldırmak için eğitilmesini iğrenç buluyorum”

“Şunu da eklemek isterim kendi açımdan. Bu sene ilk defa saldırılar sırasında köpekler kullanıldı. Köpeklerin insanlara saldırmak için eğitilmesini, sabahtan akşama kadar güneş altında zorla tutulmasını ve sömürülmesini de iğrenç buluyorum. Emniyet tarafından "silah" olarak özel yetiştirilen bu köpekler insanları ciddi şekilde yaralayabilir. Zaten plastik mermi, kimyasal gaz ve tazyikli su, ciddi hayatî tehdit oluşturuyor insanlar için. Bir de insanlara köpek saldırtmak hem hayvanlar hem de sokaklara, meydanlara çıkan insanlar açısından kabul edilebilir bir durum değil.

“Her şey bu kadar meşru ise neden görüntüler sildiriliyor?”

“Bir de AP kameramanı olan Bram Janssen ve Danimarka Delegasyonu'ndan Anne Mette Lorentzen de bizimle gözaltına alındı ve gözaltı otobüsünde, Bram'in kamerasındaki görüntüler sildirildi. Her şey bu kadar meşru ise neden görüntüler sildiriliyor? Türkiye zaten kendi itibarını uluslararası platformlarda bizzat yerle bir etmiş durumda. Yabancı basın mensuplarının, buraya dayanışma amacı ile gelen delegelerin gözaltına alınması ne tür bir şuursuzluğun göstergesi? Bu şuursuzluğu, gözü dönmüşlüğü biz, yurtdışında katılacağımız tüm buluşma ve organizasyonlarda dile getireceğiz ki tüm dünya, Türkiye'nin ne kadar hukuksuz bir ülke olduğunu görsün.”

İlgili haberler:

Onur Yürüyüşü’nden notlar: “Kudurun ayol!”

“Gözaltındayken polisler durup durup fotoğrafımızı çekiyordu”

 


Etiketler: insan hakları, nefret suçları
İstihdam