04/12/2013 | Yazar: Kaos GL

Ankara Barosu ve Kaos GL işbirliğiyle ‘Anayasa’da Cinsel Yönelim ve Cinsiyet Kimliği Eşitliği’ paneli Ankara Barosu Eğitim Merkezinde gerçekleşti.

‘LGBT’lerin Anayasal Eşitlik Talebi Temel İnsan Hakları Meselesidir’ Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı
Ankara Barosu ve Kaos GL işbirliğiyle “Anayasa’da Cinsel Yönelim ve Cinsiyet Kimliği Eşitliği” paneli 29 Kasım Cuma günü Ankara Barosu Eğitim Merkezinde gerçekleşti.
Panelin Ankara Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Gökhan Candoğan’ın moderatörlüğünü yaptığı ilk oturumuna Anayasa Mahkemesi Üyesi Engin Yıldırım ve Kaos GL Derneği avukatı Hayriye Kara konuşmacı olarak katıldı.
 
“LGBT’lerin Anayasal eşitlik talebi temel insan hakları meselesidir”
Konuşmasında uluslararası yargıda cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği ile ilgili kararlardan örnekler vererek dünyadaki genel durumu aktaran Engin Yıldırım, konunun temel insan hakları çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. Türkiye’de bu konunun yeni yeni tartışılmaya başlandığını belirten Yıldırım, “Toplumsal alışkanlıklar kolay kolay değişmiyor ancak LGBT’lerin Anayasal eşitlik talebi temel insan hakları meselesi olarak görülmeli. “Ahlak” ya da “hastalık” meselesi olarak görüldüğünde işin içinden çıkılmıyor” dedi.
 
“Toplumun belli bir kıvama gelmesini beklemek yerine hukuk ön açabilir”
Toplumsal farkındalığın altını çizen Yıldırım "Bu konuda çalışan dernekleri takdir ediyorum. Bir topluluk belli bir güce ulaştığı zaman, mahkeme kararları da değişmeye başlıyor. ABD’de bu durum, kadın hakları ve ırk ayrımı gibi konularda çok net bir şekilde görülüyor. Yani ne zaman ki Türkiye’de LGBTİ hakları belli bir kamuoyu desteğine ulaşır, o zaman hukuk alanına da yansıyacaktır. Kamuoyunun yüzde 70’inin bu durumda yaşam tercihini doğru bulmadığı bir toplumda bu iş hakikaten çok zor" dedi. Bu konuda hukukun "ön açabileceğini de düşündüğünü" söyleyen Yıldırım "İlla toplumun belli bir kıvama gelmesini beklemek zorunda da değiliz" dedi.
 
“Anayasa Mahkemesi’ndeki bilgisayarımdan “cinsel yönelim” araması yapamıyorum”
Yıldırım, konuşmasına, işyerinde, Anayasa Mahkemesi’ndeki bilgisayarından UYAP sistemi içindeki google’a ’Cinsel yönelim ve insan hakları’ yazdığında mahkeme kararına atıf vererek ’Maalesef erişilemedi’ yazısı çıktığını da anlatarak "Gerçekten çok tuhafıma gitti. Ya da bazı bilimsel makalelere ulaşmak istediğinizde UYAP sistemi içerisinde eşcinsellik ya da gey lafı kullandığınız zaman sistem yine izin vermiyor. O da çok enteresan. Yani ben kendim erişim konusunda şu an sıkıntı yaşıyorum. Derdimi kime anlatacağımı da açıkçası çok bilmiyorum" dedi.
 
“Temel hak ve özgürlükleri korumak devletin yükümlülüğündedir”
Kaos GL Derneği avukatı Hayriye Kara temel haklar ve Türkiye’deki cinsel yönelim ve cinsiyet kimliğine ilişkin yargı kararları çerçevesinde sunumunu gerçekleştirdi. Devletin temel hak ve özgürlüklere dokunmamanın yanında onları koruma yükümlülüğü de olduğunu söyleyen Kara, Anayasada temel hak ve özgürlüklerin neredeyse tamamında, kısıtlayıcı kriterler arasında “genel ahlak”ın olduğunu ve Türkiye’deki uygulama zihniyetiyle birlikte yasalarda yer alan bu tür muğlak ifadelerin ağır hak ihlallerine neden olduğunu belirtti. Türkiye’deki nefret cinayetlerine dikkat çeken Kara “Devlet LGBT’lerin yaşam hakkını korumaya ilişkin bir adım atmıyor, Türkiye’de nefret suçlarına dair bir düzenleme konuşuluyor ancak bu suçun en fazla mağduru olan LGBT’lerin adı telaffuz edilmiyor” dedi.  
“İnsan haklarının cinsiyet üzerinden tanımlanması yeterli değil”
Panelin gazeteci Kemal Göktaş moderatörlüğünde gerçekleşen ikinci oturumunda CHP İzmir Milletvekili ve Anayasa Uzlaşma Komisyonu Üyesi Rıza Türmen ile Kaos GL yönetim kurulu başkanı Ali Erol konuşmacı olarak katıldı.
 
Kaos GL’nin çalışmaları ve faaliyetleri hakkında bilgi veren Dernek Başkanı Ali Erol, karşılaştıkları zorlukları aktardı. Anayasal tanınma ve eşitlik taleplerini, yeni anayasa çalışmaları başlamadan çok önce dolaşıma soktuklarını belirten Erol, “Mevcut insan haklarının cinsiyet üzerinden tanımlanmasının yeterli olmadığını, cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği üzerinden LGBT varoluşların da bu insan hakları şemsiye altına dahil edilmesini talep ediyoruz” dedi. Erol, anayasa çalışmaları sürecinde söz konusu taleplere gelen itirazların hukuki ya da prosedüre dair olmadığını, ahlakdeğersel nitelikte, karikatürize ve magazinleştirilmiş itirazlar olduğunu söyledi.
 
“LGBT hakları için verilen mücadele, demokrasi ve insan hakları için verilen mücadelenin ayrılmaz bir parçasıdır”
Cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği tartışmalarının politik çerçevesi hakkında bilgi veren Rıza Türmen de, LGBT hakları için verilen mücadelenin, demokrasi ve insan hakları için verilen mücadelenin ayrılmaz bir parçası olduğunu söyledi. Türmen, “LGBT haklarında nereye geldiğimiz, demokrasi ve özgürlükler alanında nerede olduğumuzun göstergesidir” dedi. Demokrasinin mutlaka çoğulculuğu ve farklı olma hakkını içermesi gerektiğini kaydeden Türmen, “Bugün demokrasi alanında Türkiye’deki temel sorunlardan birisi de topluma tek tip bir elbise giydirilmek istenmesidir” diye konuştu.
 
“LGBT’lerin Anayasal eşitlik talepleri tanınmalı”
LGBT’lerin sosyal ve çalışma hayatında ayrımcılığa uğradığına ve kamusal hayatın dışına itildiğine dikkat çeken Türmen, söz konusu zihinsel yapının değişmesi için LGBT’lerin eşitlik taleplerinin Anayasa’ya koyulması gerektiğini söyledi.
 

Etiketler: insan hakları, sivil anayasa
İstihdam