10/12/2014 | Yazar: Kaos GL

Kaos GL’nin de aralarında olduğu sivil toplum örgütleri, mülteci kız çocuklarının evlendirilmesine ve evlilik adı altındaki tecavüzlere karşı sorumlu devlet kuruluşlarını adım atmaya çağırdı.

‘Mülteci kız çocuklarının zorla evlendirilmesini önleyin!’ Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı
Kaos GL’nin de aralarında olduğu sivil toplum örgütleri, mülteci kız çocuklarının evlendirilmesine ve evlilik adı altındaki tecavüzlere karşı sorumlu devlet kuruluşlarını adım atmaya çağırdı.
 
Fotoğraf: Suruç’ta yer alan mülteci kampından
 
Kaos GL’nin de aralarında olduğu kadın, çocuk ve LGBTİ örgütleri Türkiye’deki mülteci kız çocuklarının zorla evlendirilmelerine ilişkin yazılı bir açıklama yayınladı. Örgütler; devlet kuruluşlarını çocuk hakkı ihlalini önlemeye yönelik tedbirleri almaya ve gerekli yaptırımları uygulamaya çağırdı.
 
Savaşın en büyük mağdurları kadınlar ve çocukların özellikle son bir yıldır Suriye, Rojava, Şengal ve Kobanê’daki savaştan kaçmak zorunda kaldığını hatırlatan örgütler, “Türkiye’ye sığınan ve gerek şehirlerde yaşayan, gerekse devlet eliyle kamplara yerleştirilen binlerce kişi, en temel ihtiyaçlarının dahi karşılanamadığı koşullarda, her gün ayrımcılık ve şiddetle yüz yüze gelerek hayatta kalma mücadelesi sürdürmekte” dedi.
 
Açıklamanın tamamı şöyle:
 
“Böylesi kırılgan durumlarda ilk gözden çıkarılan ya da ilk “göz koyulan” kız çocuklarının, tecavüz tehlikesine karşı koruma, başlık parası, bakım yükünden kurtulma gibi bahane ve nedenlerle Türkiye vatandaşları ya da kendi vatandaşlarıyla evlendirildiklerine ilişkin iddialar basın haberleri, araştırma raporları ve soru önergelerinde sık sık gündeme gelmektedir. Söz konusu iddiaların araştırılması yönünde herhangi bir çalışmanın başlatılmamış olması, devlet yetkililerinin bilgisi dâhilinde gerçekleştiğine dair kamuoyu nezdinde şüphe uyandırmaktadır. Savaşın, zorla yerinden edilmiş olmanın, yakınlarını kaybetmenin ağır ruhsal yükünün üzerine bir de devletin göz yummasından dolayı gerçekleşen ve evlilik kurumuyla perdelenen tecavüzün, erken yitirilen çocukluğun, hazır olmadan çocuk sahibi olmanın travmatik etkileri kız çocuklarının ruh ve bedenlerinde yaşamları boyunca taşıyacakları izler bırakıyor.
 
Suçun işlenmesine göz yumanlar da failidir
 
“Devlet, her ne kadar sığınmacılara “misafir” diyerek uluslararası sözleşmelerle belirlenmiş sorumluluklarından kaçmak istese de, başta Çocuk Hakları Sözleşmesi olmak üzere uluslararası sözleşmeler gereğince ülkemiz sınırlarında bulunan tüm çocukların korunmasından sorumludur. Çocuk haklarının uygulanmasından ve izlenmesinden sorumlu Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı başta olmak üzere Çocuk Koruma Kanununda belirtildiği üzere adli ve idari merciler, kolluk görevlileri, sağlık ve eğitim kuruluşları, sivil toplum kuruluşları, korunma ihtiyacı olan çocuğu bildirmekle yükümlüdür. Dolayısıyla Türkiye sınırları içerisinde gerçekleşen, çocuk ve kadın hakları açısından çok ciddi bir ihlal alanı olan çocuk yaşta evlendirilmeler- ister TC vatandaşı, ister sığınmacı olsun- Türkiye Cumhuriyeti devletinin yetki alanına girmekle birlikte bu suçu işleyenler kadar suçun işlenmesine göz yuman ilgili kurumların da suçun müşterek faili olduğunu/olacağını göstermektedir. Buradan hareketle, medyada konuyla ilgili yayınlanan haberlerin ve ALO183, BİMER gibi yollarla yapılan şikâyetlerin ihbar kabul edilerek gerekli inceleme ve soruşturmaların yapılması gerekmektedir.
 
“Kız çocuklarının evlendirilmesine göz yummak, evlilik içi tecavüze uğramalarına seyirci kalmak demektir. Çocuk ve kadın hakları alanında çalışan örgütler olarak, konuyla ilgili bağımsız ya da resmi tüm kuruluşları bu insanlık suçuna ortak olmamaya; sorumlu devlet kuruluşlarını böylesine büyük ve açık bir çocuk hakkı ihlalini önlemeye yönelik tedbirleri almaya ve gerekli yaptırımları uygulamaya çağırıyoruz.”
 
Açıklamayı imzalayan örgütler:
 
Başak Kültür ve Sanat Vakfı, Cinsel Şiddetle Mücadele Derneği, Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği, Çekirdek Çocuk, Çocuk Akıl Sağlığı ve Rehberliği Derneği, Çocuk İstismarını ve İhmalini Önleme Derneği, Çocuk Çalışmaları Birimi (ÇOÇA), Diyarbakır Barosu, Eşit Haklar İzleme Derneği, Gündem Çocuk Derneği, Hayata Destek, Hititspor, İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi, İnsan Hakları ve Göç Araştırmaları Derneği, Kadın Dayanışma Vakfı, Kadının İnsan Hakları- Yeni Çözümler Derneği, Kadınlarla Dayanışma Vakfı, Kaos GL, Koruyucu Aile, Evlat Edinme Derneği, Lambdaistanbul LGBTİ Dayanışma Derneği, Mavi Kalem Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği, Psikolojik Danışmanlar Derneği, Pembe Hayat LGBTİ Dayanışma Derneği, Sınır Tanımayan Kadınlar/ Kadın Göçmenlerle Dayanışma Grubu, Siyah Pembe Üçgen İzmir Derneği, Sosyal Kültürel Yaşamı Geliştirme Derneği, Sosyal Politikalar Cinsiyet, Kimliği ve Cinsel Yönelim Çalışmaları Derneği, Sulukule Gönüllüleri Derneği, Tarlabaşı Toplumunu Destekleme Derneği, Toplumsal Dayanışma için Psikologlar Derneği, Türk Kadınlar Birliği, Türk Psikologlar Derneği, Türk Tabipler Birliği Kadın Hekimlik ve Kadın Sağlığı Kolu, Türkiye Gençlik Federasyonu, Uçan Süpürge  

Etiketler: insan hakları, mülteci
İstihdam