07/04/2015 | Yazar: Kaos GL

KaosGL.org editörlerinden Yıldız Tar, ‘Nefret söylemi bir susturma isteğidir. Hedef gösterdiği grubu susturup etkisizleştirmek ister’ dedi.

‘Nefret söylemi hedef gösterdiği grubu susturarak etkisizleştirmek ister’ Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı
Medyada nefret söylemi üzerinde İzmir’de bir panelde konuşan KaosGL.org editörlerinden Yıldız Tar, “Nefret söylemi bir susturma isteğidir. Hedef gösterdiği grubu susturup etkisizleştirmek ister” dedi.
 
Ege Üniversitesi LeGeBİT Cinsel Yönelim ve Cinsiyet Kimliği Araştırmaları Topluluğu’nun düzenlediği “Medyada Nefret Söylemi” etkinliği İzmir Türkan Saylan Kültür Merkezi’nde yapıldı. KaosGL.org editörlerinden Yıldız Tar’ın konuşmacı olduğu 5 Nisan’da yapılan panelde nefret söylemi ve nefret suçu kavramlarının yanı sıra medyadaki homofobik ve transfobik nefret söylemlerine karşı yapılabilecekler tartışıldı.
 
Panel öncesinde ve sonrasında ise Kıbrıs Şehitleri Caddesi’nde duyuru ve iletişim için masa açıldı. Ege LeGeBİT tanıtım broşürlerinin yanı sıra Kaos GL ve Pembe Hayat derneklerinin nefret söylemi ve ayrımcılığa ilişkin yayınları dağıtıldı.
 
“Nefret bireysel ve kişisel bir duygu değil”
 
Yıldız Tar konuşmasına nefret söylemi kavramındaki “nefret” ifadesinin bireysel ve kişisel bir duyguyu işaret etmediğini belirterek başladı. Tar’a göre nefret söylemi ayrımcı ideolojilerin görünen yüzü. Homofobik ve transfobik nefret söylemlerinin arka planında heteroseksüel ilişkinin tek normal, meşru ve makbul ilişkilenme biçimi olduğunu dayatan heteroseksizm ve ikili cinsiyet rejimi yatıyor. Nefret kavramı da sistematik ayrımcılık, ötekileştirme ve yok saymayla iç içe geçiyor.
 
“Nefret söylemini güç ilişkilerinden bağımsız düşünemeyiz”
 
Nefret söyleminin bir egemenlik ve iktidar ilişkisiyle de yakından alakalı olduğunu hatırlatan Tar sözlerine şöyle devam etti: “Nefret söylemi ve yine nefret suçunu yapısal hiyerarşilerden ve güç ilişkilerinden ayrı düşündüğümüzde yanılırız. Nefret, güçlü olandan toplumsal olarak güçsüzleştirilen kesimlere dönük kuvvetli bir saldırı ve susturma eylemidir. Nefret söylemi bir susturma isteğidir. Hedef gösterdiği grubu susturup etkisizleştirmek ister.”
 
“Toplumsal barışı tehdit eden homofobik ve transfobik nefret söylemi herkesin sorunu”
 
Türkiye’de medyayı homofobik ve transfobik nefret söylemi açısından ana hatlarıyla üç döneme ayıran Tar, “ucube” ve “terör” anahtar kavramları üzerinden medyada nefret söyleminin seyrini aktardı. Nefret söyleminin hem nefret saldırılarını meşrulaştırdığını hem de hedefindeki gruba mensup kişilerde ciddi yıkımlara yol açtığını da ifade eden Tar, “Ancak nefret söyleminin hedefinde olmak için illa o gruba mensup olmanız gerekmiyor. Uzun saçlı heteroseksüel bir erkeğin eşcinsel olduğu kalıp yargısı ve varsayımı üzerinden nefret söylemi ve hatta saldırılarına maruz kalabileceğini de deneyimliyoruz. Haliyle nefret söylemi sadece LGBTİ’lerin sorunu değil; toplumsal barışı tehdit ettiği için herkesin sorunudur” dedi.
 
Gelen bir soru üzerine Kaos GL Derneği’nin medyada nefret söylemine ilişkin raporlama çalışmalarını da aktaran Tar son olarak yeni medya denilen mecralarda, sosyal medyada nefret söyleminin geleneksel medyadan farklı bir analizi ve mücadele yöntemini gerektirdiğini ifade etti.
 
*Bu etkinlik Avrupa Birliği Demokrasi ve İnsan Hakları için Avrupa Aracı’nın finansal olarak desteklediği Nefret Etme Projesi kapsamında Pembe Hayat ve Kaos GL Dernekleri tarafından organize edilmektedir. 

Etiketler: medya
2024