17/09/2015 | Yazar: Kaos GL

Medya Özgürlüğü ve Gazeteci Hakları Uluslararası Konferansı’nda konuşan KaosGL.org editörü Yıldız Tar LGBTİ içerikli internet sitelerinin sansürlendiğini hatırlattı, ‘Nefrete ifade özgürlüğü tanınıyor, LGBTİ’ler görünmezliğe itiliyor’ dedi.

‘Nefrete özgürlük, LGBTİ’lere sansür!’ Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Medya Özgürlüğü ve Gazeteci Hakları Uluslararası Konferansı’nda konuşan KaosGL.org editörü Yıldız Tar LGBTİ içerikli internet sitelerinin sansürlendiğini hatırlattı, “Nefrete ifade özgürlüğü tanınıyor, LGBTİ’ler görünmezliğe itiliyor” dedi.

Türkiye Gazeteciler Sendikası, Uluslararası Gazeteciler Federasyonu, Avrupa Gazeteciler Federasyonu ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin düzenlediği “Türkiye: Kutuplaşmış bir ülkede gazetecilerin hak ve özgürlüğünü savunmak” konferansında “Türkiye’de basın özgürlüğü” tartışıldı.

Oturumda Özgür Gazeteciler Cemiyeti Eşbaşkanı Hakkı Boltan, RSF’den Erol Önderoğlu, Kaos GL’den Yıldız Tar, EFJ Eski Başkanı Arne König, IPI İletişim ve Savunuculuk Direktörü Steven Ellis konuştu. Sınırdışı edilen gazeteci Frederike Geerdink, telekonferans yöntemiyle panele katıldı.

“Yalanı yazarsanız özgürsünüz”

“Yabancı gazetecilerin Türkiye’deki faaliyetinde sendika ve dayanışmanın önemi” başlıklı konuşmasında Geerdink, sınırdışı edilme sürecini şöyle anlattı:

“Ben yabancı medya için çalışıyorum. O yüzden de Yüksekova’ya gittim. Kendi gözlerimle görmek istedim yaşananları. Nasıl davrandıklarını görmek istedim. Ama Türkiye’den sınır dışı edildim. Basın özgürlüğü yok. Ancak yalanı yazıyorsanız, özgürsünüz. Ben Avrupa’da güvenlik içindeyim. Ama Kürt meslektaşlarım bu durumda değil”

“Arkadaşlarımızın can güvenliği yok”

Oturumda bugün 19. kez kapatılan Dicle Haber Ajansı’na (DİHA) özel olarak söz verildi. DİHA adına Zuhal Atlan yaşananları şöyle özetledi:

“Daha önce de baskılarla karşılaştı. Ancak 20 Temmuz’dan bu yana muhabirlerimize 9 saldırı gerçekleşti, 3 arkadaşımız gözaltına alındı. Bursa muhabirimiz Ömer Gül, 50 gün cezaevinde tutuldu. 19. kez ajansımız TİB tarafından kapatıldı. Bölgede çalışan arkadaşlarımızın can güvenliği yok.”

Diyarbakır’dan Özgür Gazeteciler Cemiyeti Eşbaşkanı Hakkı Boltan, “Yaşadığımız bölge bir savaş alanıdır. Buranın gazeteciler tarafından kırmızı bölge olarak belirlenip, gazetecilerin çalışması gerekir” dedi. Gazetecileri bölgeye davet eden Boltan sözlerine şöyle devam etti:

“Biz gerçekleri yazıyoruz. İstanbul’daki gazeteciler bize sansür uyguluyor. Devletin bunu yapması anlaşılır ancak İstanbul’daki gazetecilerin bunu yapması, anlaşılmazdır.”

Avrupa Gazeteciler Federasyonu (EFJ) Eski Başkanı Arne König, Türkiye’de basın özgürlüğünün hiçbir zaman tam olarak olmadığını hatırlattı, “Gazeteciler uzun yıllar hapsediliyor. Müebbet hapis verilen gazeteciler var” diye konuştu. Dayanışma çağrısı yapan König, gazeteciler ve akademisyenlerin bir araya gelerek platform kurabileceğini ifade etti.

“Baskı otosansürü güçlendiriyor”

Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu, “Günlük olarak basın özgürlüğü ihlallerini raporlamak” başlıklı konuşmasına, “Türkiye’de bugün ayrı ayrı veya beraber kınamak dışında bir şeyler yapmak gerekiyor. Kınamanın da yakın zamanda hiç işlevsel olmayacağı bir zemin kayması var” sözleriyle başladı. Şirin Payzın’ın “Artık istediğimiz konukları çağıramıyoruz” sözünü hatırlatan Önderoğlu’nun baskının otosansürü de güçlendirdiğini anlattı.

IPI İletişim ve Savunuculuk Direktörü Steven Ellis, “Türkiye medyasında hakaret davaları ve kanun değişikliği gerekliliği” üzerine sunum yaptı. Ellis, “Gazeteciliği gerçekleştirirken siz de sıradaki kurban olabilirsiniz. Bu kanunları kullanarak gazetecilerin işlerini yapmasından haberdar olmaları gerekiyor. Yasakların, bize kamuya ne yaptığına da odaklanmamız lazım” şeklinde konuştu.

“Nefrete ceza yok, LGBTİ’ler ise görünmez!”

Kaos GL’den Yıldız Tar, TGS’de yapılan ilk değişikliklerden birinin kadın ve LGBTİ komisyonu kurulması olduğunu söyledi. “LGBTİ komisyonunu ayrıca kurabilir miyiz diye de tartıştık. Ancak kuramadık. Çünkü LGBTİ gazeteciler, kendi açık kimlikleri ile mesleklerini yapamıyorlar” dedi. İfade özgürlüğünün sadece nefret söylemini korumak söz konusu olduğunda hatırlandığını vurgulayan Tar, Kaos GL’yi hedef gösteren homofobik haberlerin cezasız kaldığına dikkat çekti:

“İfade özgürlüğünün birçok yerden kısıtlandığı, nefret söyleminin arttığı bir ortamdayız. Eşcinsellikten bahsederken hala bir kenar süsü gibi görüyoruz. Bunun üstesinden gelmenin yolu haber yaparken dezavantajlı hale getirilen, basına erişimi kısıtlı kesimlerin hikayesini daha fazla anlatmaktan geçiyor.”

“LGBTİ içerikli siteler kapatılıyor”

Kaos GL’nin çalışma hakkında bilgi veren Tar, “Biz kendi hikayemizi anlatmadığımız sürece, başkaları o hikayeyi bizim yerimize, tahrif ederek anlatacaktı. Kaos GL de eşcinsel ve transların kendi hikayelerini anlatabilmesi için kuruldu” dedi.

İnternet sansürünün son zamanlarda sık tartışıldığını hatırlatan Tar, “İnternette sansürü yeni tartışıyoruz ama yıllardır ANF gibi haber siteleri sansürlü. Aynı şekilde LGBTİ içerikli, eşcinsel, trans gibi kelimeleri içeren websiteleri bir bir kapatılıyor. Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı keyfi bir şekilde ‘genel ahlak’ı bahane ederek websitelerini kapatıyor. Hukuk yolları ise tıkanmış durumda. Bilgi edinme başvuruları bile yanıtsız kalıyor. Kamuoyunu bilgilendirmekle yükümlü TİB, Anayasa’yı çiğniyor” ifadelerini kullandı.


Etiketler: medya
İstihdam