16/06/2014 | Yazar: Kaos GL

Eşcinsel diye polis memurunu meslekten men eden İçişleri Bakanlığı, ayrımcı mevzuatla yetinmeyerek üstüne bir de işten atma gerekçesine ırkçılık eklemekte beis görmedi!

‘Özel Hayat’ Değil Çalışma Hayatında Cinsel Yönelim Ayrımcılığı! Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı
Eşcinsel diye polis memurunu meslekten men eden İçişleri Bakanlığı, ayrımcı mevzuatla yetinmeyerek üstüne bir de işten atma gerekçesine ırkçılık eklemekte beis görmedi!
Cinsel yönelimi nedeniyle hakkında disiplin soruşturması başlatılan polis memuru F.E. ile ilgili İçişleri Bakanlığı Hukuk Müşavir Yardımcısı Danıştay’a sunduğu görüşünde “Kanun bu tür memurların ayıklanmasını öngörmüştür” dedi
 
“Kanun bu tür memurların ayıklanmasını öngörmüştür!”
Milliyet’ten Burcu Karakaş’ın haberine göre, cinsel yönelimi nedeniyle başlatılan disiplin soruşturması sonucu görevine son verilen polis memuru F.E., idari kararın düzeltilmesi için yargıya başvurdu. Başvurduğu her mahkemeden ret kararı alan F.E.’nin Danıştay’a yaptığı itiraza ilişkin görüş sunan İçişleri Bakanlığı Hukuk Müşavir Yardımcısı ise yazısında çalışma hayatındaki ayrımcılığı meşrulaştırmayı da aşan ırkçı ifadelere yer verdi. Bakanlık bürokratı, “Kamu hizmetinin gerekli saygınlığı yitirmiş memurlar eliyle yürütülmesi bireylerin idareye olan güven duygularının sarsılmasına neden olabileceği kuşkusuzdur. Kanun böylesi bir tehlikenin zuhurunu önlemek için müsebbiplerinin devlet memuriyetinden çıkarılması suretiyle idare aygıtından bu tür memurların ayıklanmasını öngörmüştür” dedi. Danıştay Tetkik Hakimi’nin “özel hayat” itirazına rağmen F.E.’nin talebi oy çokluğuyla bir kez daha reddedildi.
 
“Eşcinsellik, yüz kızartıcı ve utanç verici!”
Polis memuru F.E. hakkında 2009’da çocuk pornosu bulundurduğuna dair ihbar yapıldı. İhbar üzerine evi basan polisler, F.E.’ye ait bilgisayara el koydu. Fakat ihbarın asılsız olduğu ortaya çıktı ve takipsizlik verildi. Ancak, bilgisayar kayıtlarında F.E.’nin eşcinsel olduğuna dair belgeler bulununca hakkında disiplin soruşturması başlatıldı. Soruşturma neticesinde, İçişleri Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu, F.E.’nin “memurluk sıfatıyla bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak” suçu işlediği gerekçesiyle devlet memurluğundan çıkarılmasına karar verdi. Polis memuru, bu karar üzerine işlemin iptali istemiyle İstanbul 8. İdare Mahkemesi’nde dava açtı. Ancak mahkeme, verilen cezada mevzuata aykırılık bulunmadığı sonucuna vararak davanın reddinde karar verdi.
 
Kararı önce onaylayan Danıştay, “özel hayat”ı da reddetti!
Bu karar üzerine F.E., Danıştay’a temyiz talebinde bulundu. Temyiz talebini inceleyen Danıştay 12’nci Dairesi’nin 8 ay önce talebi reddetmesi ve kararı onaması üzerine E.’nin avukatı Fırat Söyle dosyayı karar düzeltme talebiyle tekrar Danıştay 12’nci Dairesi’ne taşıdı.
 
Danıştay Tetkik Hakimi Şevket Polat, F.E.’nin görevine son verilmesine gerekçe gösterilen fiillerin, Anayasa’nın 20’nci maddesi ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 8’inci maddesi uyarınca “özel hayat” kapsamında bulunduğunu ve disiplin suçu teşkil etmediğini savunarak, yürütmenin durdurulması yönünde görüş bildirdi. Ancak, daire üyeleri oybirliği ile “ileri sürülen hususların kararın yürütülmesinin durdurulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı” gerekçesiyle durdurma talebini reddetti.
 
“Sadece eşcinsellik değil üstüne bir de bir bayanla aynı evde birlikte yaşıyor!”
İçişleri Bakanlığı da, karar düzeltme talebine ilişkin yazdığı yazıda, F.E.’nin devlet memurluğundan çıkarılmasına neden gösterilen gerekçelere yer verdi. Bakanlık Hukuk Müşavir Yardımcısı Adnan Türkdamar tarafından kaleme alınan yazıda, F.E.’nin eşcinsel olduklarını kabul eden 2 erkekle kimi dönemlerde aynı evde kaldığı gibi detaylar  belirtildi. Ayrıca, F.E.’nin, bir bayanla aynı evde birlikte yaşaması” da “yüz kızartıcı ve utanç verici fiil” olarak değerlendirildi.
 
İçişleri Bakanlığına mevzuatın ayrımcılığı yetmiyor üstüne bir de ırkçılık ekliyor!
Bakanlığın yazısında, ayrımcılığa karşı yapılan itiraza da şu yanıt verildi: “Kanun, kamu görevinin inanılır, güvenilir, toplum nezdinde itibarlı ajanlar eliyle yürütülmesini amaçlamıştır. Kamu hizmetinin gerekli saygınlığı yitirmiş memurlar eliyle yürütülmesi bireylerin idareye olan güven duygularının sarsılmasına, kişi-idare ilişkilerinde arzu edilmeyen olumsuz bazı gelişmelere neden olabileceği kuşkusuz olup, kanun böylesi bir tehlikenin zuhurunu önlemek için önlem almış ve müsebbiplerinin devlet memuriyetinden çıkarılması suretiyle idare aygıtından bu tür memurların ayıklanmasını öngörmüştür.”
 
İlgili haberler:

Etiketler: insan hakları, çalışma hayatı
İstihdam