22/07/2014 | Yazar: Kaos GL

Çocuk hakları, insan hakları savunucuları ve bilişimciler sansür ve gözetleme faaliyetlerine çocukla ilgili hassasiyetlerin alet edilmemesini istedi.

‘Sansür faaliyetlerine çocukla ilgili hassasiyetleri alet etme!’ Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı
Çocuk hakları, insan hakları savunucuları ve bilişimciler sansür ve gözetleme faaliyetlerine çocukla ilgili hassasiyetlerin alet edilmemesini istedi. İnternette çocuk pornografisiyle mücadelede, hukuki önlemlere ve bilinç yükseltme yöntemlerine ağırlık verilmesini talep etti.
 
Çocuk hakları, insan hakları ve bilişim alanında çalışan kuruluşlar bir araya gelerek çocuk pornografisine ve çocuğun cinsel sömürüsüne karşı mücadelede, çocuğun korunmasına dair düzenlemelerin insan haklarına uygun olması gerektiğine dikkat çekti.
 
Aralarında Kaos GL Derneği’nin de olduğu kuruluşlar, “Sansür ve gözetim faaliyetlerine çocukla ilgili hassasiyetleri alet etme!” diyerek bir kampanya başlattı.
 
Konuyla ilgili yapılan açıklamada, çocuk pornografisiyle mücadelenin internet ortamında şeffaf olmayan “kısıtlama” ve “filtreleme” yöntemleriyle yapılamayacağı vurgulandı. Uluslararası insan hakları belgelerine referans veren kurumlar, öncelikli olarak “tüketici talebini” azaltmaya yönelik bilinç yükseltme ve hukuki önlemleri geliştirme alanlarında çalışmalar yapılması gerektiğini kaydetti.
 
“Endişeliyiz!”
Açıklamada şunlar belirtildi: “Biz, çocuğun cinsel sömürüsüne karşı olan ve çocuk pornografisiyle mücadelenin önemine ve gerekliliğine inanan kurumlarımız. Bununla birlikte çocuk haklarının insan haklarının bir parçası olduğu bilinciyle, çocuğun korunması konusundaki düzenlemelerin insan haklarına uygun olması gerektiğini düşünüyoruz.
 
“Geçtiğimiz günlerde basında yer alan haberler doğrultusunda İçişleri Bakanlığı’nın, İsveç merkezli NetClean isimli firma ile bir filtreleme yazılımı konusunda görüşmelere başladığını öğrendik. Söz konusu yazılımın Twitter’ı zararlı içeriklerden ve interneti çocuk pornografisinden temizlemek amacıyla yapıldığını ve 40 milyon Euro’luk bir maliyeti olacağını da öğrenmiş bulunuyoruz.
 
“Çocuk pornografisiyle mücadelenin Türkiye’nin de onayladığı Çocuk Haklarına dair Sözleşme ve Çocukların Satılmaları, Çocuk Fuhşu ve Pornografisi Konusundaki İsteğe Bağlı Protokol doğrultusunda önemli ve öncelikli bir alan olduğunu çok iyi biliyoruz. Ancak Hükümetin izlediği yöntemlerin etkisiz, sosyal medya ve özellikle de Twitter ile ilgili yaklaşımı nedeniyle şüphe uyandırıcı ve tedirgin edici olduğunu düşünüyoruz.
 
“Çocuk pornografisi ile mücadele konusunda harcanması düşünülen 40 milyon Euro gibi büyük bir kaynağın daha etkili yöntemlere, şeffaf ve genel insan hakları esaslarına uygun bir şekilde aktarılması bizlerin talebidir.
 
Netclean çözüm değil!
“İnternette çocuk pornografisi sorununa tek taraflı sayılacak bu müdahale, öncelikli çözüm bekleyen sorunları - erken evlilikler; ensest; ev, kurum ve kamusal alanda çocuğa yönelik cinsel istismar- görmezden gelmektir. İnternet kullanıcılarının “çocuk pornografisi” ile ilgili erişimlerinin kısıtlanmasıyla, genel anlamda çocukların cinsel sömürüsünün sona ermesi arasında kuvvetli bir bağlantı kurmak oldukça zordur. Bu materyallere internet yoluyla erişimin engellenmesi cinsel istismar suçlarının engellenmesi için çözüm değildir.
 
Peki ne yapılsın?
Çocuk hakları, insan hakları ve bilişim alanında çalışan kurumlar yapılması gerekenleri ise şöyle sıraladı:
 
“Söz konusu yazılımın satın alma işleminin iptalini,
 
“Çocuğu nesneleştiren ve cinsel haz aracı haline getiren çocuk pornografisi ile mücadelede şeffaf ve etkin olmayan “kısıtlama” ve “filtreleme” işlemleri yerine uluslararası insan hakları belgelerinde öncelikli müdahale alanları olarak tanımlanan “tüketici talebini” azaltmaya yönelik farkındalık artırıcı çalışmalar yapılmasını,
 
“Çocuk pornografisini önlemeye yönelik hukuki önlemleri geliştirmeyi,
 
“Bu alanda yapılacak kamu harcamalarının daha şeffaf ve ilgili tarafların görüşleri de alınarak yapılmasını,
 
“Çocuğun cinsel istismarı ile ilgili Türkiye’deki öncelikli müdahale alanlarına ilişkin 2013-2017 Türkiye Çocuk Hakları Strateji Belgesi’nde de tanımlanan bilimsel araştırma, eğitim ve farkındalık çalışmalarına öncelik verilmesini,
 
“Ve çocuk haklarının korunması için konuyla ilgili yapılacak düzenlemelerin yurttaşların bilgi edinme ve ifade özgürlüğü haklarını ihlal etmeyecek şekilde yapılmasını talep ediyoruz.”
 
Kampanyayı destekleyen kuruluşlar: Alternatif Bilişim Derneği, Ankara Hitit Gençlik ve Spor Klubü Derneği, Başak Kültür ve Sanat Vakfı, Bebek Ruh Sağlığı Derneği, Çocuk Çalışmaları Birimi, Çocukları, Kadınları ve Aileleri Koruma Derneği (ÇOVAK), Demokrat Bilgisayar Mühendisleri, Diyarbakır Barosu Çocuk Hakları Merkezi, Duy Der: Toplumsal Duyarlılık ve Şiddet Karşıtları Derneği, Genç Avrupalılar Derneği, Gündem Çocuk Derneği, İnternet Teknolojileri Derneği, İnternet Yayıncıları Derneği, İsveç Dijital Hak ve Özgürlükleri Derneği, Kaos GL Derneği, Korsan Parti Hareketi, Linux Kullanıcıları Derneği, Muş Kadın Çatısı Derneği, Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği, Tarlabaşı Toplum Merkezi, TOÇEV, Türk Psikologlar Derneği, Türkiye Çocuklara Yeniden Özgürlük Vakfı, Uçan Süpürge Kadın İletişim ve Araştırma Derneği, YÖRET- Yüksek Öğrenimde Rehberliği Tanıtma ve Rehber Yetiştirme Vakfı. 

Etiketler: medya
İstihdam