10/01/2015 | Yazar: Kaos GL

Türkiye Psikiyatri Derneği, savaştan kaçarak Türkiye’ye gelen sığınmacıların savaş travması ve geldikleri yerde yaşadıkları ayrımcılıktan dolayı ruhsal sorunlar yaşadığını söyledi.

‘Savaş ve ayrımcılık sığınmacıların ruh sağlığını olumsuz etkiliyor’ Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı
Türkiye Psikiyatri Derneği, savaştan kaçarak Türkiye’ye gelen sığınmacıların savaş travması ve geldikleri yerde yaşadıkları ayrımcılıktan dolayı ruhsal sorunlar yaşadığını söyledi.
 
Türkiye Psikiyatri Derneği Ruhsal Travma ve Afet Psikiyatrisi Çalışma Birimi adına Uzman Psikiyatrist Dr. Ulaş Yılmaz, sayıları resmi rakamlara göre bile bir milyonu bulan sığınmacıların durumuna ilişkin yazılı bir açıklama yayınladı.
 
Yılmaz, sığınmacıların hem savaş travması hem de Türkiye’de yaşadıklarının ruh sağlıklarını olumsuz yönde etkilediğini belirterek şunları kaydetti:
 
“Ülkemize gelen tüm insanlarda hem savaşa tanık olmak, hem savaş sırasında yakınlarını kaybetmek, yaralanmak ve bunlara şahit olmak gibi doğrudan savaşın mağduru olmak, hem yerinden yurdundan ülkesinden edilmek, hem de yeni yerleşim alanındaki kötü koşullar ve maruz kalınan ayrımcılık nedeniyle değişik düzeyde ruhsal belirtiler ve ruhsal hastalıklar gözlenmektedir.
 
“Özellikle yakınlarını kaybedenlerin yaşadığı yoğun korku, yakın köylerdeki komşuları tarafından ihanete uğradıkları düşünceleri, savaştan kaçarken özellikle kadınların ve çocukların maruz kaldığı cinsel taciz ve tecavüzler, şu anda barındıkları yerlerde hissettikleri belirsizlik, değersizlik, ciddi çökkünlükler, gelecek kaygısı gibi sorunlar eşliğinde birçok ruhsal rahatsızlık gözlenmektedir. Sığınmacılarda; uyku problemleri, akut stres bozukluğu ya da travma sonrası stres bozukluğu belirtileri, uzamış yas  reaksiyonları, major depresyon, kaygı bozuklukları, bedenselleştirme bozuklukları gibi birçok ruhsal belirti ve hastalıklar izlenmektedir.”
 
Sığınmacılar Türkiye’de sosyal dışlanma ve ayrımcılıkla karşılaşıyor
 
Kamp dışında yaşayanların büyük bir çoğunluğu ruh sağlığı tedavi hizmetlerine ve bu riskli dönemde ruh sağlığını koruyucu nitelikte olabilecek psikososyal rehabilitasyon hizmetlerine ulaşamadıklarını da hatırlatan Yılmaz şöyle devam etti:
 
“Savaş nedeniyle yurtlarından göç etmek zorunda kalan insanların karşılaştığı diğer bir sorunun sosyal dışlanma ve ayrımcılık olduğunun da altını çizmek istiyoruz. Özellikle kentlere yerleşen sığınmacılara karşı giderek artan düşmanca tutum, nefret ve ayrımcılık içeren söylemler, zaten zor koşullarda ülkelerini terk etmek zorunda kalıp, bilmedikleri bir ülkede yeni yaşam kurmaya çalışan, çoklu mağdurluklar yaşayan insanların ruh sağlığını tehdit eden temel unsurlardan birisini oluşturmaktadır. Ülkemizde yönetici pozisyonda olan kişilerin bazı açıklamalarında bile kendisini gösteren bu durum, bazen sığınmacıların yerleştikleri bölgelerde yaşayan insanlar arasında da yoğun bir şekilde gözlenmektedir.”
 
Yaşanan sıkıntıların giderilmesine ilişkin derneğin talepleri ise şöyle:
 
“Savaştan kaçan-kaçmak zorunda olan insanların Türkiye’nin de taraf olduğu Cenevre Antlaşması’nın 1.maddesi  (1951) gereği ‘Mülteci’ sayılması, Dublin konvansiyonu ve Schengen Uygulaması gereği kişilerin ‘İlk sığınılan ülke’ haklarına saygı duyulmasını,
 
“İnsanların içinde bulunduğumuz kış koşulları düşünüldüğünde temel insani koşullarda barınma ve fiziksel ihtiyaçların hızla giderilmesi ve bu yapılırken mutlak bir tarafsızlık ilkesiyle hareket edilmesini,
 
“Daha önce yayınladığımız gözlem raporu ve çadır kentlerden halen alınan geri bildirimlere göre;  sağlıklı ve kalıcı bir psiko-sosyal rehabilitasyon çalışmasının  yapılmadığı, bu konuda Türkiye Psikiyatri Derneği’nin de içinde yer aldığı APHB (Afetlerde Psikososyal Hizmetler Birliği) , AFAD, TTB, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, yerel yönetimler ile  diğer meslek örgütleriyle  birlikte ortak bir eylem planın hazırlanmasını,
 
“Çok yakın zamanda 100.000 kişiden fazla insanın ağır bir savaştan kaçarak geldiği, hemen yanı başında çatışmaların devam ettiği Suruç Devlet Hastanesine psikiyatrist, psikolog ve diğer ruh sağlığı kadrolarına kalıcı atamalar yapılması ve personel eksiğinin giderilmesini,
 
“Sığınmacıların yaşadığı bölgelerde ruh sağlığı çalışanlarının savaş, göç, mültecilik konusunda bilgi ve beceri düzeylerinin artırılması amacıyla hızlı bir şekilde yapılandırılmış kurslar düzenlenmesini,
 
“Sığınmacıların savaş ve göç nedeniyle oluşacak ruh sağlığı bozuklukları konusunda bilgilerini artırıcı ve sağlık kurumlarına başvurmayı sağlayıcı Türkçe, Kürtçe, Arapça afiş ve broşürlerin hazırlanmasını,
 
“Ülke çapında ayrımcılığı azaltmaya yönelik etkin sosyal politikaların yaşama geçirilmesini talep ediyoruz.” 

Etiketler: insan hakları, mülteci
İstihdam