26/06/2013 | Yazar: Hayriye Kara

Mülteci Marjan’ın İran’dan başlayan kara tren yolculuğu Kayseri’de son buldu. Marjan’ı 2 Nisan 2013’te Kayseri’de kaybettik.Hastane sürecinde yaşanan sıkıntılar, cenaze işlemleri sırasında karşılaşılan bürokratik engellemeler nedeniyle, arkadaşımızın cenazesini 12 Nisan’da ancak defnedebildik.

‘Sorunlarla Başa Çıkabilmeyi Marjan’dan Öğrendim Ama O Yok Artık!’ Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı
Mülteci Marjan’ın İran’dan başlayan kara tren yolculuğu Kayseri’de son buldu. Hastane “ailesi” değil diye cenazeyi ev arkadaşlarına vermedi. Trans diye imam defin işlerine yanaşmadı. Eşcinsel ya da transsan yalnız yaşamaya, yalnız ölmeye mahkûm musun diye soran arkadaşları en azından mezar taşına “Marjan” adını yazabildiler. Mülteci bir arkadaşımızın İran’dan başlayan kara tren yolculuğu, son yolculuğu oldu. Marjan’ı 2 Nisan 2013’te Kayseri’de kaybettik. 

Hastane sürecinde yaşanan sıkıntılar, cenaze işlemleri sırasında karşılaşılan bürokratik engellemeler nedeniyle, arkadaşımızın cenazesini 12 Nisan’da ancak defnedebildik. Tüm bu süreçlerde Marjan’ın yanında olan ev arkadaşları Ali ve Ben ile İran’dan Türkiye’ye uzanan yolculuklarında eşcinsel bir mülteci olmayı ve Marjan’ın son yolculuğunu konuştuk. Ali, İran’da eşcinselliğin hem günah hem yasak olduğunu, eşcinsel ilişkiye girdiğin anlaşılırsa cezanın kırbaç hatta idam bile olabileceği bilgisini hatırlatıyor.
 
“Küçükken mutluydum ben, ailem beni hep şımartırdı”
(Ali) “Evin en küçüğüyüm, küçükken mutluydum ben, ailem beni şımartırdı hep. Küçükken ailem hiç sorun çıkarmazdı ama biraz büyüyünce her şey değişti, babamla aram iyi değildi. Hiç dışarı çıkmazdım. Bu böyle sürdü, internette geylerle tanışana kadar. Benim gibi düşünen arkadaşlar bulmuştum, dışarı çıkıp eğlenirdik, ailem özellikle babam hiç sevmezdi yeni arkadaşlarımı ama umurumda değildi. Bir gün babam benim bir arkadaşımla ilişkim olduğunu anladı, artık o evde kalamazdım.”
 
“Türkiye’de eşcinsel olmak suç değil ama çevre baskısı İran’dan daha da acı verici”
(Ali) “Sonra eşcinsel olduğum polis tarafından öğrenilince Türkiye’ye sığındım. Türkiye’ye geldiğimde benim en büyük sıkıntım maddi oldu. Çok zor günler geçirdim parasızlık yüzünden ama dil bildiğim için çok çabuk iş buldum, yine de iş yerinde ve komşuluk ortamında eşcinsel olduğumu saklamak zorundayım. Türkiye’de eşcinsel olmak suç değil ama çevre baskısı İran’dan daha da acı verici olabiliyor. Ama bu zorluklar hiçbir zaman beni yıldırmadı, ben kesinlikle İran’a dönmeyi düşünmedim.” 

Türkiye’deki en büyük sorun maddi. Yine de hiçbir sorun beni İran’a geri döndüremez”
(Ben) “Ben çok baskıcı ve dindar bir aileye sahibim. Ailemle yaşayamadığım için bir arkadaşımla ayrı eve cıktım. Yine de olmuyordu, İran’daki baskı beni kaçmaya zorluyordu, korktum kaçamadım ama böyle de yaşayamazdım. Bir arkadaşımdan Türkiye’deki mültecilerin durumu hakkında bilgi aldım ve Türkiye’ye kaçmaya karar verdim. Hiç unutmam sınıra yaklaşınca korkularım artıyordu, titriyordum, bir şey olur çıkmama izin vermezler diye korkuyordum. Bir şey olmadı, şimdi Türkiye’deyim. Buradaki en büyük sorun maddi. Bu maddi sorunlar yüzünden yakın zamanda bir arkadaşım vefat etti. Şunu da söyleyeyim hiçbir sorun beni İran’a geri döndüremez.”
 
“Marjan’la Kaos GL’nin düzenlediği yürüyüşte tanışmıştım” (Ali)
“Marjan’la Kaos GL’nin düzenlediği yürüyüşte tanışmıştım, bir yıl önce Ankara’ya Kaos GL’nin davetiyle gelmiştik. Tatlı melek yüzlü bir kızdı, yaklaşık 5 ay önce ev arkadaşı olduk. Çok mağrur kendinden emin ne yaptığını bilen birisiydi.”
 
“Hastane bizden 500 TL para artı senet imzalamamızı istedi”
(Ali) “Vefatından iki ay önce öksürmeye başladı, önceleri normaldi daha sonra nefesi kesiliyordu. Nedense doktora gitmiyordu, ısrarlarımıza rağmen doktora gitmiyordu. Bir gün eve geldim morarmıştı hemen diğer ev arkadaşımla devlet hastanesine gittik.”
 
(Ali) “Tahliller yapıldı, enfeksiyon bütün ciğerlerine dağılmış ve kanındaki oksijen seviyesi düşmüştü. Hemen göğüs hastalıkları hastanesine sevk ettiler, önce domuz gribi teşhisi kondu. Bir gece orada kaldık sonra da bizi üniversite hastanesine sevk ettiler. Bizden 500 TL para artı senet imzalamamızı istediler. Hemen Hayriye Hanım’ı aradım, o hastane müdürüyle konuştu. Sadece senet imzalamak yetiyordu. Arkadaşım oksijensiz nefes alamıyordu, bu durumda 10 kat aşağı inemezdi. Onun yerine ben gidip imzaladım senedi. Tedavisine başlandı, iyiye doğru gidiyordu, bir hafta serviste yattı. Yoğun bakıma alındığını hasta bakıcıdan öğrendik, yoğun bakımdaki doktoru makineye bağlı yaşıyor uyutuldu ve tedavi uygulanıyor dedi. İran’daki ailesini aradık, babası ve dayısı geldiler ve ziyaret edip İran’a döndüler.”
 
“Hastane borcunu üstelendik ama “ailesi” olmadığımız için cenazeyi bize vermediler”
(Ali) “2 Nisan günü öğleden sonra biri hastaneden aradı, hastayı her an kaybedebiliriz dedi. Hemen işten hastaneye koştuk ama yetişemedik. Geldiğimizde vefat etmişti.”
 
(Ali) “Cenazeyi almak için hastaneye gittik. Hastane borcunu üstelendim ama “ailesi” olmadığımız için cenazeyi bize vermediler. “Cenazenin sizinle bir bağı yok, size niye verelim ki?” dediler. Tekrar babasını aradık, babası ve annesi gelince cenazeyi alabildik.”
 
“Şii bir imam bulduk ama cenaze trans diye definde anlaşamadık”
(Ali) “Cenazemiz Şii olduğu için, Şii bir imam buldum. Transseksüel olduğu için cenazenin yıkanması konusunda anlaşamadık hoca ile. Hoca erkek usullerine göre yıkamak istedi ama biz ısrar ettik ve kadın usullerine göre yıkanmasını istedik, sonunda bizim istediğimiz oldu ve kadınlar tarafından yıkandı. Hoca önce kadın cenaze namazı sonra erkek cenaze namazı kıldırdı. Artık yeter benim arkadaşım kadındı, mezar taşına kendi ismini yazdırdım, kimlik ismini değil. Eşcinsel ya da transsan yalnız yaşamaya, yalnız ölmeye mahkûm musun?”
 
“O bana sorunlarla nasıl başa çıkabileceğimi öğretti ama o yok artık”
(Ben) “Marjan’ın ölümü bizim için bir depremdi, onu kendim gömdüm ama hâlâ onun öldüğüne inanamıyorum. Doktor bize hastalığını söylediğinde kalp krizi geçirir gibi oldum, hastalığını ondan nasıl saklayacağız diye düşünürken sonradan öğrendik ki kendisi hastalığını biliyormuş. Eğer ben hastalığını önceden bilseydim yardım ederdim tedavisi için. Keşke bizimle paylaşsaydı. Cenaze arabasında onun cansız bedenine baktım. O bana sorunlarla nasıl başa çıkabileceğimi öğretti ama o yok artık.”
 
“LGBT’ler de herkes kadar özgür olabilmeli”
(Ali) “Gelecekle ilgili dileklerim mutlu olmak mutlu olmak ve mutlu olmak… “Mutluluk nedir?” diye sorsanız anlatamam ama içimin huzurlu olmasını istiyorum. LGBT’ler de herkes kadar özgür olabilmeli.”
 
(Ben) “Önce Marjan’ın hatırası benimle hep kalacak, o yaşamak için savaştı. Eğitimime devam etmek ve iyi bir hayat sürmek istiyorum.”
 
Kaos GL Dergisi, Mayıs - Harizan 2013, Sayı:130

Etiketler: insan hakları, mülteci
İstihdam