22/06/2010 | Yazar: Kaos GL

Nedim Saban, Tuğrul Tülek’in işe geri alınması için TRT’ye çağrıda bulundu.

‘TRT, Çocuk Olma, Tuğrul'u İşe Geri Al!’ Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Nedim Saban, Tuğrul Tülek’in işe geri alınması için TRT’ye çağrıda bulundu. Kaos GL Derneği de, TRT’yi Onur Haftası ile Onur Yürüyüşünü izlemeye davet etti. 

Tiyatro sanatçısı Nedim Saban, BirGün gazetesindeki köşesinde kaleme aldığı yazısında, “Çocuklara “çalma, vurma, arkadaşını kırma” derken, “toplumda farklı olana da saygılı ol” demek zorundasınız.” diye yazdı. Saban, kurumu, “Eğer farkındalığın farkını yaratmazsanız, ileride sakatlarını taşlayan, kadınlarını recm eden, eşcinsellerine tüküren bir kuşak yaratırsınız.” şeklinde uyardı.
 
“TRT’yi, Onur Yürüyüşünü Haberleştirmeye Çağırıyoruz!”

Kaos GL Derneği de yazılı bir açıklama yaparak, TRT’yi, çalışanları ve kamu yayıncılığı ile sorumlu olduğu vatandaşlar arasında cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği ayrımcılığı yapmayarak, İstanbul’da devam eden Onur Haftası etkinlikleri ile Pazar günü yapılacak Onur Yürüyüşünü haberleştirmeye ve kamuoyunu bilgilendirmeye çağırdı.
 
Kaos GL Derneği olarak soruyoruz!

Kaos GL Derneğinden yapılan yazı açıklama şöyle:
 
“Rüzgar Gülü” isimli programın sunucusu Tuğrul Tülek, Kanal D’de Mükemmel Çift dizisinde “gey” rolünü canlandırdığı için işine son verildiği ortaya çıktığından bu yana geçen sürede, TRT’den her hangi bir açıklama yapılmamış olması endişelerimizi arttırmaktadır.  
 
TRT her hangi bir yayın organı olmayıp bir devlet televizyonu olarak lezbiyen, gey, biseksüel, trans ve homofobi&transfobiyi dert eden vatandaşların vergileriyle de finanse edilen bir kurumdur. Bu haliyle LGBT bireylere yönelik de hizmet vermesi gerektiğini hatırlatırız.  
 
“TRT’ye soruyoruz!”

“Gey rolü” oynadığı gerekçesiyle birinin işine son vermenin dolaylı ayrımcılık olduğunu ve bu uygulamanın TCK’ya göre suç olduğunu biliyor musunuz?

Sırf “gey rolü” oynadığı gerekçesiyle çalışanının işine son verebilen TRT’nin, eşcinsel , biseksüel ve trans bireylerin istihdamı konusunda politikası nedir? LGBT bireyler, cinsel yönelimleri ve cinsiyet kimlikleri nedeniyle işe alınmıyor, işten atılıyorlar mı?

TRT’de gösterilen dizi, film, belgesel, reklamlarda LGBT içeriklere neden yer verilmiyor; sansür mü uygulanıyor? Eğer sansür uygulanıyorsa, hangi gerekçe ile sansürneniyor ve nasıl uygulanıyor?

Cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği ile ilgili kamu yayıncılığı yapan bir kurumda ayrımcılık yapıldığında, kamunun ilgili kurumları, maruz kaldıkları ayrımcılıklara karşı LGBT bireyleri nasıl koruyacak?
 
İşten atma ve işe almama tehdidi ile LGBT bireyleri sessizliğe ve görünmezliğe mahkum eden uygulamalarla ilgili TRT’nin yazılı bir politikası mı var?

TRT’nin ayrımcı bir uygulaması ve politikası bulunmuyorsa neden homofobi ve transfobi karşıtı eylemleri ve etkinlikleri haberleştirmiyorsunuz?

Eğer ki çalışanlarınız ve kamu yayıncılığı ile sorumlu olduğunuz vatandaşlar arasında cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği ayrımcılığı yapmıyorsanız buyurun, İstanbul’da devam eden Onur Haftası etkinlikleri ile Pazar günü yapılacak Onur Yürüyüşünü haberleştirin ve kamuoyunu bilgilendirin!”

“TRT, Çocuk Olma, Tuğrul'u İşe Geri Al!”
 
Tiyatro sanatçısı Nedim Saban, BirGün gazetesindeki köşesinde kaleme aldığı yazısında şunları söyledi:
“Sevgili TRT Çocukçular, Aziz Nesin üstadınızın dediği gibi şimdiki çocuklar harika! Öyle tak fişi bitir işi programcılık yapmanız mümkün değil. Kafayı çalıştırıp, çok yaratıcı işler yaratmanız gerekiyor. Bu işin ustalarından Canan Meray genç yaşta hayatını kaybetti, ama Tekin Özertem halen hayatta, ben olsam ağzının içine bakardım!
 
Şimdi sevgili TRT Çocukçular, derhal Anadolu Üniversitesi mezunu yetenekli oyuncu arkadaşım Tuğrul Tülek’i işe geri alacaksınız. Ben seyredemedim ama ‘Rüzgâr Gülü’ diye bir program sunarmış sizde meğer. Çocukluk yapmış, bir özel televizyonda ‘gay rolü oynadığı için’ çocuğun işine son vermişsiniz. Hem de yayına beş dakika kala! Bu kovalama biçimini de kimden öğrendiniz bakayım? Özel televizyonlar ilk çıktığı zaman babalarının paralarını nasıl savuracaklarını bilemeyen öküzler bu yönteme başvurdu, en ünlü gazetecilerin kartları akıllı binalarda okunamaz, kovulduklarını öyle çakozlarlardı. Ama siz insafa gelin. Artık farklı kovma yöntemleri uygulanıyor. Canlı yayına bir telefon bağlatıp, yayını karıştırtabilirdiniz mesela. Yandaş medyanıza Tuğrul’un DOT’ta oynadığı harika oyunlar hakkında karalayıcı haberler yaptırtıp, meseleden sen sağ ben selamet çıkabilirdiniz.
 
İmdi, Tekin Özertem’i davet ettiğiniz zaman size Aristoteles diye birinden söz edecektir. Aslında Yunandır, ama gerekirse siz onu Arap bilin! Aristo Poetika diye bir kitap yazmıştır. İncedir, rahat okunur, dil bilmiyorsanız, Türkçe’ye çevrilmiştir. Bu kitapta Aristo, taklit sanatlarını anlatır. Aristoteles’e göre komedi “var olandan kötüleri, tragedya ise var olandan iyileri” taklit etmeye çalışır.
 
Yani, bu mantığa göre, işten attığınız Tuğrul, kötü birini taklit ediyormuş, rahat olun.
İsterseniz, İskender Pala’yı çağırın, size Aristo’yu anlatsın. Nilüfer Göle’size political correctness kavramından söz etsin.
 
Political corectness, sizin TRT Çocuk olarak, her çocuğa öğretmeniz gereken, dünyanın benimsediği bir kavram. Moda. Kendinden olmayanı benimseme, saygı duyma meselesinden ibaret. Bakınız, bir insanın ibadetine nasıl saygı duyulması gerekiyorsa, cinsel seçimine de saygı duymak gerekir. Hatta daha da ileri gideyim, laik ve demokrat toplumlarda, insanları dinleri, cinsel seçimleri, politik düşünceleri hakkında görüş bildirmeye zorlamazlar. Çocuklara “çalma, vurma, arkadaşını kırma” derken, “toplumda farklı olana da saygılı ol” demek zorundasınız. Eğer farkındalığın farkını yaratmazsanız, ileride sakatlarını taşlayan, kadınlarını recm eden, eşcinsellerine tüküren bir kuşak yaratırsınız.
 
Kaldı ki, içi dolu bir çocuk kanalı yaratırsanız, izleyici kitleniz başka bir kanalı zaplayarak, Tuğrul’un eşcinsel rolü oynadığını görmeyecek, yani eşcinselliğe özenmeyecek.
 
Ha bir de, sizde program yapan öteki sunucular başka kanallardaki dandik dizilerde katil rolleri oynamıyorlar mı? Varsayalım ki rolle gerçeği karıştıran bir toplumdayız, çocuklarını şiddete yönlendiren pis katiller, inanın Tuğrul’un oynayacağı komedideki eşcinselden daha tehlikelidir. İnanın bugüne kadar cinayet işleyen bir eşcinsel duymadım, ama Türkiye’de yüzlerce faili meçhulun yanında, kim vurduya giden nice transseksüel, homoseksüel var. Mesele topluma kötü örnek olmaksa, televizyonlarda tiksinç çapkın rolü oynayanlar için de aynı şey geçerli! Kaldı ki, aktörün büyüğü, her rolün üstesinden gelir. Aktörler doktorlar gibi cerrahlar, dahiliyeciler diye sınıflanmaz. Bir gün deliyi, ertesi gün dahiyi oynama yetisine sahiptirler. (Bkz.  Aynı yıl hem Van Gogh, hem Orhan Veli oynayan Müşfik Kenter, tiyatroda Tanrı, filmde şorolo oynayan Haluk Bilginer)
 
Son bir şey söyleyeyim: Ahlakçı ve homofobik kisveli kurumunuzdan çıkanlar en yüce otel baskınlarında yakayı ele vermişlerdir! Üzülerek söyleyeyim, Tuğrul’u kovarak topluma ahlak dersi vermeye çalışan kurumunuzun, bu tür bir kurum kültürü yoktur.
 
Bilmem sizi Tuğrul Tülek arkadaşımın neden derhal işe geri almanız konusunda ikna edebildim mi?”
 
İlgili Haber:

Etiketler: medya
İstihdam