22/09/2014 | Yazar: Kaos GL

Kaos GL’nin de bileşeni olduğu Mülteci Hakları Koordinasyonu Hükümet’in sınır politikasını eleştirdi.

‘Türkiye savaştan kaçan herkese kapılarını açmalı’ Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı
Kaos GL’nin de bileşeni olduğu Mülteci Hakları Koordinasyonu, Kobanê’ye dönük IŞİD saldırılarından kaçarak, canını kurtarmak için Türkiye sınırına yığılan insanların sınırdan geçirilmemesini eleştirdi. Koordinasyon, “Türkiye uluslararası hukuk uyarınca savaştan kaçan herkese kapılarını açmalıdır” dedi.
 
Kaos GL Derneği’nin de aralarında olduğu mülteci hakları için mücadele eden altı insan hakları kuruluşundan oluşan Mülteci Hakları Koordinasyonu, Başbakan Ahmet Davutoğlu’na açık mektup yazdı.
 
Rojava’nın Kobanê Kantonu’nda son günlerde yoğun çatışmalar yaşandığını ve bölge halkının evlerini terk etmek zorunda kaldığını ve Türkiye sınırına yığılmaya başladığını hatırlatan Koordinasyon, medyada canlarını kurtarmak için sınıra yığılan ve Türkiye’ye girmek isteyen mültecilerin Türkiye’ye girişine izin verilmediği yönünde haberler yer aldığını belirtti.
 
“Mülteciler tampon bölgede tutulamaz”
Koordinasyon, Başbakan’ın 18 Eylül’de Türkiye’nin öncelikli hedefinin gerekli yardımların Suriye sınırı içinde yapılması olduğunu, zorunlu kalınmadıkça sınırdan geçişlere izin verilmeyeceğini ve ihtiyaçların orada karşılanması için valiliklere gerekli talimatların verildiğini belirten açıklamasının bu uygulamanın kaynağı olduğunu vurguladı.
 
Komşu ülkelerde yaşanan savaş ve katliamlardan kaçarak Türkiye’ye sığınmaya çalışan insanların en öncelikli ihtiyacının, güvenli bir bölgeye geçiş olduğunu bir kez daha hatırlatan Koordinasyon, “Sınırın hemen ötesinde yaşanan çatışmalardan ve olası katliamlardan kaçanlar hâlâ Suriye sınırları içindeyken, bu güvenli ortamın mümkün olamayacağı ise açıktır. Bir tampon bölge oluşturulmuş olsa dahi mülteciler bu bölgede tutulamazlar” ifadelerini kullandı.
 
“Mültecilere dönük sınır politikası günlük kararlarla belirlenemez”
Koordinasyon, Başbakan’ın daha sonra yaptığı, “Valilere talimat verdik, sınırdan gelecek insanları içeri alacağız” şeklindeki açıklamasını ise memnuniyetle karşıladıklarını söyledi.
 
Başbakan’ın iki açıklamasının birbiriyle çelişmesine ilişkin ise Koordinasyon’un yorumları şöyle: “Ne var ki savaş ve zulümden kaçarak başka bir ülkeye sığınmak isteyen insanlara yönelik sınır politikasının, günlük kararlarla ve ‘çatışmanın yaklaşması’ gibi muğlak gerekçelerle belirlenmesinin doğurabileceği sonuçların kaygısını da taşıyoruz.”
 
Talepler
Mülteci Hakları Koordinasyonu üyesi olan örgütlerin Başbakan’ın Türkiye’nin “sınır boylarında birikmiş kardeşlerimize hangi etnik, dini veya mezhebi kökeni olursa olsun yardım etmeye hazır” olduğuna dair sözlerine ilişkin talepleri ise şöyle:
 
“Türkiye’nin uluslararası yükümlülüklerine ve ulusal mevzuatına uygun bir şekilde etnik, dini, mezhebi bir ayrım yapılmadan, pasaport veya başka herhangi bir belgesi olup olmadığına bakılmaksızın, savaş ve zulümden kaçarak Türkiye’ye sığınmak isteyen herkese sınırlarını açık tutmasını,
 
“Türkiye’nin Suriye krizi başında deklare ettiği açık kapı politikasını bugün de uygulamasını,
 
“Türkiye’ye giren mültecilerin azami ölçütlerde kaydının yapılmasını, hassasiyetlerinin belirlenmesini ve gerekli takiplerinin yapılmasını,
 
“Uluslararası standartlara uygun bir şekilde Türkiye içinde sınırdan en az 50 km içeride güvenli yerlerde koruma sağlanmasını,
 
“Son olarak da 21 Ağustos 2014 tarihinde mülteci alanında faaliyet gösteren 14 sivil toplum örgütü olarak yaptığımız açıklamada da vurguladığımız üzere bu türden toplu göç hareketlerini göz önüne alarak gerekli ikincil mevzuatın ivedilikle hazırlanmasını talep etmekteyiz.” 

Etiketler: insan hakları, mülteci
İstihdam