21/12/2011 | Yazar: Kaos GL

Demokratik Anayasa Hareketi (DAH), 24 Aralık’ta Ankara’da, 25 Aralık’ta İstanbul’da anayasa panelleri yapacak.

‘Yol Temizliği’, ‘Kopuş’ ve ‘Yüzleşme’ İçin Anayasa Panelleri Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı
Demokratik Anayasa Hareketi (DAH), 24 Aralık’ta Ankara’da, 25 Aralık’ta İstanbul’da anayasa panelleri yapacak.
 
Ankara’da İnşaat Mühendisleri Odası’nda (İMO), 24 Aralık Cumartesi günü yapılacak “Demokratik Bir Anayasa İçin Gerçeklerle Yüzeşme ve Kopuş”paneli üç oturumdan oluşuyor.
 
“Toplumsal Dinamikler ve Anayasa”
SES Yönetim Kurulu Üyesi Bedriye Yorgun’un başkanlığını yapacağı “Toplumsal Dinamikler ve Anayasa” başlıklı birinci oturum saat 10:30’da başlayacak.Katılımcılar şu isimlerden oluşuyor:Fatma Ünsal (Başkent Kadın Platformu), Dr. Selçuk Atalay (TTB), Kadir Gürhan (AÜ İletişim Fakültesi Öğrenci Temsilcisi), Turgay Turan (Karadeniz İsyanda Platformu)
 
“Darbe Anayasalarından Kopuş”
Avukat Ali Ersin Gür’ün başkanlığını yapacağı “Darbe Anayasalarından Kopuş” başlıklı ikinci oturum saat 13:00’te başlayacak. İkinci oturumun konuşmacıları ise şunlar: Doç. Dr. Ayhan Yalçınkaya (AÜ SBF), Hasip Kaplan (Şırnak Milletvekili), Avukat Selçuk Kozağaçlı (ÇHD Genel Başkanı)

“Gerçeklerle Yüzleşme”
Araştırma Görevlisi Osman İşçi’nin başkanlığını yapacağı “Gerçeklerle Yüzleşme” başlıklı üçüncü ve son oturum ise saat 15:15’te başlayacak. “Gerçeklerle Yüzleşme” oturumuna İHD Eski Genel Başkanı Hüsnü Öndül, Yazar ve Siyasetçi Abdülbaki Erdoğmuş, Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu ile EDP Genel Başkanı Dr. Ferdan Ergut konuşmacı olarak katılacaklar.

“Yol Temizliği ve Nasıl Bir Anayasa”
Demokratik Anayasa Hareketi’nin (DAH) İstanbul’da, 25 Aralık Pazar günü Taksim Hill Otel’de yapacağı panel, 11:00-17:00 saatleri arasında yapılacak.
 
Açılış konuşmasını Fehim Işık’ın, moderatörlüğünü ise Hakan Öztürk’ün yapacağı “Yol Temizliği ve Nasıl Bir Anayasa” başlıklı panel ve forumun katılımcıları ise şunlar:

Kemal Şahin (Demokrat Yargı Derneği Genel Sekreteri), Nuray Mert (Özgürlükçü Anayasa Platformu), Av. Meral Danış Beştaş (BDP Eş Genel Başkan Yardımcısı BDP Anayasa Komisyonu Üyesi), Av. Mehmet Uçum (Yeni Anayasa Platformu)

DEMOKRATİK BİR ANAYASA İÇİN YOL HARİTASI
 
Demokratik Anayasa Hareketi (DAH), “Yol Temizliği” ile ilgili görüşlerini ve önerilerini Haziran ve Eylül 2011’de iki kez kamuoyuyla paylaştı. DAH’nin “Yol Temizliği” ile ilgili yayınladığı metin şöyle:
 
Şu an yaşamımızın her alanına sirayet etmiş olan anayasanın değiştirilerek yeni Demokratik bir Anayasanın oluşturulması konusunda her zamankinden daha uygun bir zemin oluşmuştur. Yürürlükte olan 1982 anayasasının toplumsal adaletsizliklere, insan haklarına ve inanç özgürlüğü, etnik köken, ana dil ve her türlü düşünce hürriyeti konusunda kısıtlayıcı ve yasakçı oluşu, herkesçe pratik sonuçlarıyla birlikte bilinmektedir. Mevcut anaysa artık toplumsal dinamikler nezdinde de fiilen kabul görmemektedir. Bu durumda toplumun sesine kulak vermek, onların taleplerini gerçekleştirmek için ivedilikle Yeni ve Demokratik bir anayasanın yapılması gerekmektedir.
 
Yeni Demokratik Anayasanın tamamen insan onuruna yaraşan, toplumun demokratik taleplerini karşılayacak bir özgürlükler anayasası olması beklenmektedir. Bu açıdan bakıldığında yeni anayasanın yapım sürecine halkın doğrudan katılması gerekmektedir. Bu da doğal olarak tüm toplumsal dinamiklerin sürece müdahil edilmesiyle mümkündür. Ayrıca oluşturulacak taslakta yer alacak görüş ve önerilerin toplumda özgürce tartışılması ve sürecin örgütlenebilmesi için yeterli zaman tanınmalıdır. Demokratik bir anayasanın antidemokratik bir zeminde hazırlanması mümkün değildir. Dolayısıyla yeni ve demokratik bir anayasanın hazırlanması için “yol temizliği” ve güven arttırıcı önlemler anlamına gelecek, ortamın demokratikleşmesini sağlayacak bütün düzenlemelerin TBMM tarafından öncelikle yapılması gerekmektedir.
 
A-“YOL TEMİZLİĞİ” VE GÜVEN ARTTIRICI ÖNLEMLER
 
1-TBMM, başta Terörle Mücadele Yasası, TCK ve Basın yasası olmak üzere, inanç, ifade ve örgütlenme özgürlüğünün önündeki bütün engelleri kaldıracak düzenlemeleri gerçekleştirmeli.
2- Yeni bir Anayasaya, yeni bir başlangıç olacağından siyasi davaların  takibinin sonlandırılması ve davaların düşürülerek siyasi genel affın ilanı  toplumsal barışı sağlamada güven arttırıcı olacaktır.
3- Çatışmalı ortamın sonlandırılması için askeri operasyonlar durdurulmalı, Koruculuk sistemi başta olmak üzere fiilen devam eden tüm olağanüstü hal uygulamalarına son verilmeli.
4- Tutuklu milletvekilleri serbest bırakılarak siyaset yapmalarının önündeki engeller kaldırılmalıdır.
 
B- ANAYASA YAPIM YÖNTEMİ
 
ANAYASA MECLİSİ
Yeni anayasa, bir kanun değişikliğinden öte yeni bir anayasal düzenin kuruluşu demektir. Bu açıdan bakıldığında Yeni anayasanın tek başına mevcut meclis tarafından yapılması, 1982 anayasasının kurduğu sisteme dayalı yapısının korunması anlamına gelir. Bu ve benzer bir çok kaygı nedeniyle yeni anayasanın yeni bir “kurucu irade” tarafından yapılması herkesi kucaklayan bir anlayışla yapılmasını mümkün kılar.
Zira her ne kadar halk iradesinin %95’inin meclise yansıdığı iddia edilse de yüzde 10 barajı, seçim yasası, siyasi partiler yasası ve anti demokratik koşulların sonucu oluşmuş bir meclisin yeni ve demokratik bir anayasa yapması mümkün görünmemektedir. Bu koşullarda yapılacak anayasanın 82 darbe Anayasası’na makyajdan öteye gitmeyeceği bellidir. Oluşturulacak, “ANAYASA MECLİSİ” mevcut oluşmuş meclisi tamamen dışlanmamakla beraber, en başta demokratik bir yöntemle oluşturularak seçilmelidir ki demokratik bir Anayasa yapabilsin. TBMM’nin çıkaracağı bir yasa ile 2-3 yıllık ve görevi tamamen yeni bir Anayasa yapmakla sınırlı; yarısının da kadınlarca oluşturulduğu, toplumun her kesimini temsil eden, sendikaların, eğitim kurumlarının, farklı etnik grupların, farklı inanç sahiplerinin, meslek örgütlerinin ve siyasi parti temsilcilerinin içinde bulunduğu, baraj sisteminden uzak bir şekilde seçimle oluşturulmalıdır. Demokratik yöntemlerle oluşan bu “yeni kurucu” iradenin hazırlayacağı anayasa taslağı tüm toplumsal kesimlerce özgür bir ortamda yeterli sürede tartışıldıktan ve önerileri alındıktan sonra son şekli verilerek halkoyuna sunulmalıdır.

Etiketler: insan hakları, sivil anayasa
nefret