11/11/2024 | Yazar: Emir Monajed
Lübnanlı LGBTİ+ örgütü Helem’den Doumit Azzi, İsrail saldırılarının bölgedeki LGBTİ+’ları nasıl etkilediğini KaosGL.org’a anlattı.
Görsel: Helem’in LGBTİ+’lar için sığınak çağrısı
İsrail ordusu, 23 Eylül’den bu yana Lübnan'ın güney kentlerinin yanı sıra Bekaa ve Baalbek bölgeleri ile başkent Beyrut'un güneyine saldırılar düzenliyor. Lübnan'daki silahlı çatışmaların ortasında, LGBTİ+’lar iki kat zorlukla karşı karşıya kalıyor. Güvenlik ve yaşam koşulları kötüleşiyor ve bu durum, hayatlarını ve temel haklarını tehdit eden riskleri artırıyor.
Lübnan’daki LGBTİ+’lar neler yaşıyor? İsrail’in saldırıları bölgedeki LGBTİ+’ları nasıl etkiliyor?
Ülkedeki önde gelen LGBTİ+ örgütü Helem’in iletişim koordinatörü ve cinsiyet, cinsellik ve siyaset üzerine yazan bir queer aktivist olan Doumit Azzi’ye sorduk. Azzi, LGBTİ+’ların haklarını korumak adına toplumsal ve uluslararası desteğin önemine dikkat çekti.
“Savaşın yol açtığı acılara ek olarak ayrımcılık”
Savaş, ülkedeki LGBTİ+'ları nasıl etkiledi?
Aslında savaş, özellikle Bekaa Vadisi, güneydeki köyler ve Beyrut'un güney banliyölerine yönelik geniş çaplı saldırının başlamasıyla birlikte daha da etkili oldu. Bu bölgelerde yaşayan LGBTİ+’lar, evlerinin bombalanmasından, göç etmek zorunda kalmalarından ve işlerini ya da günlük geçim kaynaklarını kaybetmelerinden doğrudan etkilendi. Dolayısıyla, ilk aşamada barınak, sığınma yerleri ve yemek, içecek, ilaç, sağlık hizmetleri, kişisel hijyen malzemeleri ve hatta giysi gibi temel ihtiyaçların karşılanması gerekti.
Birçok LGBTİ+ kişi, evlerinden ayrılırken kişisel eşyalarını bile toplayamadı, çünkü göç edecekleri yere taşınmak için yeterli zamanları yoktu. Bu durum, örgüt olarak üzerimizde büyük bir baskı yarattı. LGBTİ+’ların bu ihtiyaçlarını en kısa sürede karşılayabilmek için elimizden geleni yaptık. Bunda başarılı olduk, ancak hala karşılanması gereken birçok büyük ihtiyaç var ve bu konuda desteğe ihtiyacımız var.
Özellikle LGBTİ+’ların büyük bir kısmı, devlet tarafından tahsis edilen genel barınma merkezlerinde barınamıyorlar. Devlet, LGBTİ+’ları dikkate almıyor; LGBTİ+’ların çoğu mevcut sosyal yapıya yabancılaştırılmış, bir toplumsal desteğe sahip değiller. Birçoğu aileleri ve toplum tarafından dışlanıyor.
Devlet bütün bu hususları göz önünde bulundurmadı, ayrıca LGBTİ+’lardan bazılarının dış görünüşleri sebebiyle kendilerine has özellikleri var, dolayısıyla diğerlerine nazaran daha fazla ayrımcılığa ve yalnızlığa maruz kalıyorlar. Bu nedenle, savaştan etkilenen büyük barınma merkezlerinde ayrımcılığa maruz kaldıklarını bildiren birçok LGBTİ+ kişiden şikâyet ve çağrılar aldık. Bu durum, savaşın yol açtığı acılara ek olarak ayrımcılık gibi başka bir acı daha ekliyor.
Bölgede artan çatışmalı ortam LGBTİ+'ların ülke dışına göç etmesine yol açıyor mu?
Tabii ki, LGBTİ+’ların yurtdışına göç etmesi önemli bir konu. Burada LGBTİ+’ları kabul eden ve onlara bazı haklarını garanti eden ülkelerden bahsediyoruz; bu ülkelere göç, savaş öncesinde de mevcut bir durumdu. Ancak, bu göçün artacağı ve hızın giderek daha da yükseleceği açıkça görülüyor, özellikle birçok LGBTİ+ kişi gelir kaynağını ve evlerini kaybettiği için. Şu anda, onların bir kısmının kalacak yeri yok ya da bizim örgütümüz tarafından sağlanan sığınaklarda veya arkadaşlarının yanında kalıyorlar. Dolayısıyla, göç etme isteği büyük ölçüde artmış durumda. Önümüzdeki günlerde ve aylarda LGBTİ+ bireyler tarafından yapılan göç başvurularında bir artış görmemiz bekleniyor.
“Ateşkes ve Lübnan’a yardım gönderilmesi”
Helem'in uluslararası kamuoyundan ve LGBTİ+ hareketinden beklentileri var mı?
Biz bir örgüt olarak, küresel queer hareketten ve LGBTİ+ bireylerin haklarıyla ilgilenen organizasyonlardan, Lübnan'daki ihtiyaçlarına kültürel, sosyal ve yasal bağlamı göz önünde bulundurarak bakmalarını bekliyoruz. Bu bağlamlar, ülkeden ülkeye değişiklik göstermektedir ve Ukrayna, Suriye veya Filistin bağlamlarıyla benzerlik göstermemektedir; her ülkenin ve her toplumun kendine özgü bir bağlamı vardır.
Lübnan, çevresindeki diğer ülkelerden biraz farklıdır; burada, yerel olarak çalışan "Helem" gibi örgütler bulunmaktadır. Bu bağlamda desteğe ihtiyacımız var ve aynı zamanda küresel queer hareketten acil bir destek talep ediyoruz. Ateşkes sağlanması ve Lübnan'a yardım gönderilmesi için, sadece queer hareket değil, bütün insan hakları savunuculuğu yapan hareketlerin karar merkezlerine büyük bir baskı uygulaması gerekiyor. Burada bir buçuk milyondan fazla yerinden edilmiş kişi bulunmaktadır. Bu durum, altyapı üzerinde büyük bir baskı oluşturmakta, özellikle Lübnan'ın 2019'dan beri ekonomik bir kriz içinde olduğunu göz önünde bulundurursak.
Lübnanlı LGBTİ+'larla dayanışmak isteyenler ne yapabilir?
LGBTİ+’lara, ister Lübnanlı ister Lübnan dışından olsun, nasıl yardımcı olabileceğimizle ilgili olarak, sosyal medya platformumuzda ihtiyaçlarımızı ve acil ya da uzun vadeli olarak gerekli taleplerimizi düzenli olarak paylaşıyoruz.
Elbette, bugün yerinden edilmiş kişilere sunduğumuz hizmetlerin sürekliliğini sağlamak amacıyla bir bağış kampanyası başlatmayı planlıyoruz ve bu hizmetlerin sürdürülebilirliğini sağlamak için, ülkedeki mali kaynaklar üzerinde büyük bir baskı olduğu gibi, örgütümüzde de aynı şekilde bir baskı bulunmaktadır.
Etiketler: insan hakları, mülteci, nefret suçları, barınma, siyaset, dünyadan, özel haber