22/11/2024 | Yazar: Kaos GL
19 Kasım’da görülen duruşmada Adalet Divanı, Macaristan hükümetinin LGBTİ+ karşıtı yasa ile AB hukukunu açıkça ihlal ettiğini söyledi.
Macaristan'daki LGBTİ+ karşıtı yasaya dair Avrupa Komisyonu’nun açtığı ihlal davasının duruşması Avrupa Birliği (AB) Adalet Divanı’nda 19 Kasım’da görüldü.
Duruşmaya Macaristan hükümeti, Belçika, Danimarka, Almanya, Estonya, İrlanda, Yunanistan, İspanya, Lüksemburg, Malta, Hollanda, Finlandiya, İsveç hükümetleri ve Avrupa Parlamentosu katıldı.
ILGA Avrupa’nın internet sitesinde yer alan habere göre; Komisyon, Macaristan’ın LGBTİ+’ları “çocuk koruma” adı altında damgalayan bir yasa çıkararak AB hukukunu ciddi ve açık bir şekilde ihlal ettiğini vurguladı. Duruşmada konuşan tüm üye devletler, Komisyon'un temel değerlerin Avrupa Birliği'nin kimliğinin ayrılmaz bir parçası olduğu yönündeki pozisyonuna katıldıklarını ifade etti.
Duruşmada, kamu okullarında cinsel eğitimin olmaması, sergilerin sansürü ve kitapçılara verilen para cezaları gibi konulara işaret edildi ve LGBTİ+ karşıtı mevzuatın zararlı etkileri vurgulandı.
“AB’deki en büyük insan hakları davası haline geldi”
Macaristan'daki LGBTİ+ hakları alanında faaliyet gösteren Háttér Society'nin Hukuk Programı Başkanı Eszter Polgári şu ifadeleri kullandı:
"Macaristan'ın LGBTİ+ karşıtı mevzuatına karşı ihlal davaları, Adalet Divanı'nın yalnızca ilgili sektörel direktiflerin ihlali konusunda değil, aynı zamanda cinsel azınlıklara yönelik damgalayıcı ve dışlayıcı mevzuatın AB'nin temel değerlerini ihlal edip etmediğine de karar vermesi gereken AB'deki en büyük insan hakları davası haline geldi.”
ILGA-Avrupa’da Savunuculuk Direktörü olan Katrin Hugendubel ise şunları ekledi:
"Duruşma, Macaristan'ın LGBTİ+ karşıtı yasasına ve AB genelinde önerilen veya yürürlükte olan benzer yasalara karşı ortak çabalarımızda önemli bir an oldu. Avrupa Komisyonu ve üye devletlerin, Macaristan'ın LGBTİ+ karşıtı yasasını AB yasasını ihlal ettiği gerekçesiyle haklı olarak kınayan ve üye devletlerin artık cezasız bir şekilde insan haklarına karşı hareket edemeyeceğini ve hükümetlerin hesap vermeden azınlıkları siyasi kazanç elde etmek için kullanmaya devam edemeyeceğini açıkça belirten net yorumlarını görmek bizi yüreklendirdi. Bu davada verilecek güçlü bir karar, temel hakları ihlal eden benzer yasaları benimseyen veya önermeye devam eden diğer üye devletlere, artık cezasız bir şekilde insan haklarına karşı hareket edemeyeceğini açıkça belirten güçlü bir mesaj gönderecektir."
Savcının davaya ilişkin mütalaasını 5 Haziran 2025 tarihinde açıklaması bekleniyor.
Etiketler: insan hakları, siyaset, dünyadan, dava