05/09/2018 | Yazar: Deniz Gedizlioğlu

YouGov’un son araştırmasına göre, LGBTİ+’lar; markaların, LGBTİ+ çalışan ve müşterilerine aktif bir şekilde destek vermesini istiyor.

Markaların odağında cis-hetero beyaz “destekçiler” mi var? Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

YouGov’un son araştırmasına göre, LGBTİ+’lar; markaların, LGBTİ+ çalışan ve müşterilerine aktif bir şekilde destek vermesini istiyor.

İngiliz internet araştırma şirketi YouGov’un son araştırmasına göre, queerler markaların, LGBTİ+ çalışan ve müşterilerine aktif bir şekilde destek vermesini istiyor.

Birleşik Krallık’ta yaşayan 1.711 yetişkin -136’sı LGBTİ+’lardan oluşuyor- arasında yapılan araştırmanın sonuçlarına göre, LGBTİ+’ların neredeyse dörtte üçü, firmaların LGBTİ+ müşterilerini destekleyecek hizmet ve ilkeleri olursa “daha olumlu” hisler besleyeceklerini ifade etmiş. LGBTİ+ destekçileri arasında bu görüş söz konusu kesimin yarısına, genel İngiliz nüfusuna yayıldığında ise %36’sına denk geliyor.

Ayrıca, yine LGBTİ+’ların üçte ikisi, firmalar LGBTİ+ meslektaşlarını destekleyecek ilkeler geliştirirse hislerinin daha olumlu olacağını söylüyor. LGBTİ+ destekçileri arasında bu fikrin alıcı bulduğu oran %48 iken, genel İngiliz nüfusu içinde %34 olarak karşımıza çıkıyor.

Buna karşılık, çalıştıkları firma Pride etkinliğine katılır veya sponsor olursa daha mutlu hissedeceğini söyleyen LGBTİ+’ların oranı %65’e inerken, LGBTİ+ topluluğunu desteklemek için pazarlama çalışmalarında gökkuşağı bayrağı kullanılırsa mutlu olacakların oranı %59’a kadar düşüyor.

“Kurumların sahip olduğu ilkeler ve uygulamalar çok daha önemli”

Araştırmayı yürütenlerden Chantel Le Carpentier, sonuçları şöyle yorumluyor: “Bu verilerin gösterdiği kadarıyla, LGBTİ+’ların çoğunluğu pazarlama çalışmalarında gökkuşağı bayrağı kullanan markaları desteklese de, LGBTİ+ çalışan ve müşterilerini desteklemek için birtakım ilkeler geliştirerek aktif tutum alan bir şirketin çok daha büyük bir kesimi etkileyebileceğini gösteriyor.”

“Lesbians and Gays Support the Migrants” (Lezbiyenler ve Geyler Göçmenleri Destekliyor) grubunun sözcülerinden Sam Bjorn, “Şirketler, Pride’a katılıp reklamlarda gökkuşağı kullanmaktan fazlasını yapmalı” diyor: “Kurumların sahip olduğu ilkeler ve uygulamalar çok daha önemli.”

Bjorn, ayrıca Pride’a katılan British Airways gibi şirketleri de eleştiriyor: “Ne kadar hoşgörülü olduklarını göstermek için Pride’a katılan bu şirketler, göçmenlere uygulanan şiddete suç ortaklığı yapmayı sürdürüyor, üstelik bu göçmenlerin bazıları zulümden kaçan LGBTİ+’larken.”

UK Black Pride’ın Gençlik ve Örgütlenme Sorumlusu Tanya Compas’ın yorumu ise son derece çarpıcı: “Markalar belli ki LGBTİ+ topluluğunun kendisindense cis-hetero beyaz ‘destekçilere’ odaklanıyor.”

O sırada Türkiye’de: Çalışanlar kimliğini gizlemek zorunda kalıyor

Kaos GL Derneği’nin, “Türkiye’de Özel Sektör Çalışanı Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Trans ve İntersekslerin Durumu 2017 Raporu”na göre ise LGBTİ çalışanların yalnızca yüzde 17’sinin tamamen açık olduğunu ve yüzde 65’inin iş yerinde ayrımcılığa uğradığını veya bunu önlemek üzere kimliğini gizlemek zorunda bırakıldığını ortaya koyan raporda istatistiklerin dışında, LGBTİ çalışanların anlatıları da yer alıyor. 

Rapor, araştırmaya katılan 166 kişiden 26’sının, yani yüzde 16’sının cinsel kimliği nedeniyle işyerinde ayrımcılığa maruz kaldığını ve 82 kişinin de “ayrımcılığa maruz kalmamak için cinsel kimliğini gizlediğini” bildiriyor. Özetle, katılımcıların yüzde 65’i iş yerinde ayrımcılığa uğramış veya bunu önlemek üzere kimliğini gizlemek zorunda kalmış.

Rapor ayrıca özel sektörde çalışan LGBTİ’lerin işe alım sürecinde cinsel kimliği konusunda açık davranamadıklarını ve zorlayıcı içsel deneyimler yaşadıklarını açıklıyor. Yaklaşık olarak “7 çalışandan 1’i” iş başvurusu esnasında cinsel kimliğine ilişkin tamamen açık, rahat ve özgür davranabildiğini belirtiyor.

Kaos GL’nin Kadir Has Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Araştırmaları Merkezi ile yürüttüğü özel sektör çalışanı LGBTİ’lerin durumu araştırması için ankete buradan katılabilirsiniz.


Etiketler: insan hakları, çalışma hayatı
nefret