30/08/2019 | Yazar: Kaos GL

Sinan Tuncay’ın “Olamadığım Adamlara Mahsustur” sergisi; kamu ile mahremin, maskülen ile feminenin, gerçek ölçek ile minyatürün iç içe geçtiği çalışmalarla, ikiliklere indirgenen toplumsal cinsiyeti, heteronormatif “erkek adam” imgesi üzerinden sorgulayacak.

Mekan ve oyunlar arasında: “Olamadığım Adamlara Mahsustur” Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Sinan Tuncay’ın “Olamadığım Adamlara Mahsustur” sergisi; kamu ile mahremin, maskülen ile feminenin, gerçek ölçek ile minyatürün iç içe geçtiği çalışmalarla, ikiliklere indirgenen toplumsal cinsiyeti, heteronormatif “erkek adam” imgesi üzerinden sorgulayacak.

Sinan Tuncay’ın üçüncü kişisel sergisi “Olamadığım Adamlara Mahsustur”, sanatçının otoportrelerinden oluşan güncel fotografik kolaj çalışmalarını bir araya getiriyor. 5 Eylül - 5 Ekim tarihleri arasında C.A.M Galeri’de açık olacak sergi, erkekliğin toplumsal kabule hizmet eden bir performans olduğu fikrinden yola çıkıyor. Üç farklı proje üzerinden varlığı sertlik, kavga ve zaferle sınanan, sınırları ise alay edilme korkusuyla çizilen “erkek adam” idealini inceliyor.

Sergi, aynı adı taşıyan “Olamadığım Adamlara Mahsustur” serisi ile açılıyor. Tuncay, farklı erkek tiplerine bürünerek hiçbir zaman parçası olmadığı ya da olamadığı erkek gruplarını eril mekan ve aktiviteler dahilinde canlandırıyor. Erkekliğin diğer erkeklerin onayına tabi olan ispatını ele alıyor. Bir kitap ve video projesi olan “Utanma Benden”de ise sanatçı, özünde kız çocuklarına sunulan kağıt bebek oyununu kendi bedeni üzerinden yeniden yorumluyor. Popüler kültüre ait kostüm ve aksesuarları erkekliğe dair söylemlerle birleştirerek ataerkil yapının öz ve öteki arasına sıkıştırdığı, otobiyografik öğeler taşıyan bir toplumsal cinsiyet dünyası sunuyor. İki kanallı video yerleştirmesinde, seyirci, sanatçının “ideal” pozlardaki iki sureti üzerinde üst üste beliren kostümlerle, sınıf ve cinsiyete dair eklektik temsil biçimlerini izlerken, kitap üzerinden ise oyunu kendi oynayabiliyor.

Sergide yer alan bir diğer çalışma olan ‘Gidin Arkada Oynayın’ serisinden oluşturulan seçkide ise erkeklik bu kez ilk oluşmaya başladığı mekana, evin içine taşınıyor. Sanatçı, Türkiye ve Amerika’da çektiği hasarlı otomobil fotoğraflarını halı zeminlerle birleştiriyor. Erkekliğin kamusal güç sembolü haline gelen arabalar, haneye ve kadınlığa atfedilen halılar üzerinde adeta oyuncaklaşıyor; arka odanın işaret ettiği mahrem bir oyun alanına geri dönüyor. Sergi, fiziksel dönüşüm aracı olduğu gibi, kimlik arayışının ardında yatan dışlanma korkusunun gizli tanığı olan dolap yerleştirmesi ‘Arka Oda’ ile son buluyor.

“Olamadığım Adamlara Mahsustur”, varlığını kendi ve diğer erkekler üzerinde kurabildiği iktidar (ve iktidarsızlığı) üzerinden tanımlayan erkeğin ona biçilen tavır, mekan ve oyunlar arasında süregelen kimlik arayışını konu alıyor. Kamu ile mahremin, maskülen ile feminenin, gerçek ölçek ile minyatürün iç içe geçtiği çalışmalar, ikiliklere indirgenen toplumsal cinsiyeti, heteronormatif “erkek adam” imgesi üzerinden sorguluyor.

C.A.M Galeri adres: Çukurcuma Caddesi No: 38/A, Beyoğlu / İstanbul


Etiketler: kültür sanat
nefret