09/08/2021 | Yazar: Kaos GL

“Bu coğrafyanın tek bir Lubunyasına bile alan açabildiysek, tek bir Lubunyanın bir gününü bile şenlendirebildiysek başka türlü bir hayatın mümkün olduğunu biliyoruz.”

Mersin’de Onur sokakta: Birlikte büyüyor, büyütüyoruz bu büyük sevdayı! Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Fotoğraflar: Fatoş Sarıkaya / Kadından Haber

7. Mersin Onur Haftası Beşiktaş Meydanı’nda basın açıklamasıyla sonlandı. “Denizler, ormanlar, kaplumbağalar, sincaplar, eşitlik ve barış için onurumuzla kesişe kesişe kazanacağız” pankartının açıldığı eylemde gökkuşağı ve trans bayrakları taşındı.

LGBTİ+ aktivistleri açıklama boyunca sık sık “Transfobik devlet yıkacağız elbet”, “Jiyan azadî”, “Korkmuyoruz gitmiyoruz itaat etmiyoruz” ve “Götümüz başımız ayrı oynuyor” sloganları attı.

mersin-de-onur-sokakta-birlikte-buyuyor-buyutuyoruz-bu-buyuk-sevdayi-1

Basın açıklamasının tam metni şöyle:

Sevgili basın emekçileri, gacılar ve canım Lubunyalar,

“Kesişim” temasıyla 7.sini tamamladığımız Mersin Onur Haftası kapanış basın açıklamamıza hoş geldiniz.

Böylesi ağır gündem koşullarında “sırası mı şimdi?” diye düşünenlere neden “şimdi tam da sırası” olduğunu anlatarak başlamıştık haftaya.

Sonu gelmeyen ırkçı saldırılar, kadın katliamları ve bir türlü kontrol altına alınamayan salgın ve süregelen yangınlar.

Aslında biz LGBTİ+ların gündelik hayatının bir özeti nerdeyse. Çünkü en çok biz LGBTİ+lar biliriz kundaklanan yangın yeri hayatlarımızdan sağ çıkmayı, yerinden edilmeyi, darp edilmeyi, yakılmayı ve buna rağmen hayatta kalmayı, yaşama tutunmayı ve hayatlarımızı birbirimizden aldığımız güçten yan yana gelerek yeniden yeşertmeyi.

mersin-de-onur-sokakta-birlikte-buyuyor-buyutuyoruz-bu-buyuk-sevdayi-2

Bizler ezilenlerden bahsederken: sadece LGBTİ+lar, kadınlar, çocuklar, kürtler, göçmenler, aleviler ve işçilerden değil, katledilen flamingolardan, kusan denizlerden, yanan ormanlardan da bahsediyoruz kuşkusuz. Ataerkil kapitalist sistemin tahakkümü ve talanı sadece cinsiyet kimliklerini ve cinsel yönelimleri değil, doğadaki tüm türleri ve doğanın kendisini de hedef alıp sömürüyor uzun zamandır.

Ancak bizler derelerimizde, dağlarımızda, bedenlerimizde türlü türlü yöntemlerle tahakküm kurma haddini bulanlara; mafyalara, iktidarlara, nefrete, kutuplaşmaya inat yaşam alanlarımızı koruyor ve elimizden geldiğince kesişiyoruz. Birbirimize benzemek, ya da kendimize uydurmak değil gayemiz… Tam aksine bütün farklılıklarımızla bir arada yaşamı örmek niyetindeyiz.

mersin-de-onur-sokakta-birlikte-buyuyor-buyutuyoruz-bu-buyuk-sevdayi-3

Pandemiyle geçirdiğimiz son yıl özellikle LGBTİ+’lar için sadece işsiz, sağlıksız, güvencesiz ve izole değil ayrıca baskıyla, şiddetle ve zorbalıkla geçti. Tam da bu sebeple Onur Haftalarından vazgeçme payımız yok. Uzun mücadeleler sonucu kazandığımız alandır Onur haftaları. Eşit yurttaşlık taleplerimizi somutlaştırıp haykırdığımız zamanlardır… Her şey bir yana buradayız: vardık, varız, var olacağız diye haykırdığımız zamanlardır.

Tıpkı haftalarca sokaklarda İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmeyeceğimizi haykırdığımız gibi, dünyadaki bütün Onur Haftalarını savunmakta da kararlıyız. Stonewall’da baskı uygularsınız, dünyanın her yerinde yeşeririz, İstanbul’da etkinliklerimizi yasaklarsınız, Mersinde kesişiriz. Çünkü biz hepimiz, tam da kesiştiğimiz yerlerden birbirimizin çaresiyiz.

mersin-de-onur-sokakta-birlikte-buyuyor-buyutuyoruz-bu-buyuk-sevdayi-4

Tek adamın kararıyla çıkarıldığımız İstanbul Sözleşmesinde: devletlerin; kişilere “cinsiyet, toplumsal cinsiyet, ırk, renk, dil, din, siyasi veya başka tür görüş, ulusal veya sosyal köken, cinsel yönelim, engellilik, medeni hal, göçmen veya mülteci statüsü veya başka bir statü gibi, herhangi bir temele dayalı olarak ayrımcılık yapılmaksızın yasaların uygulanmasını sağlayacağı” güvence altına alınmıştır.

Sözleşmeden çıkarılmış olsak da bizler için konu burada kapanmamıştır: biz hiçbirimiz haklarımızdan, varoluşlarımızdan, özgürlüğümüzden, cinsel kimliklerimizden ve cinselliklerimizden vazgeçmiyoruz. Çünkü İstanbul Sözleşmesi Biziz.

İstanbul sözleşmesinden de, Onur haftasından da vazgeçmiyoruz:

Çünkü Onur haftalarında komisyon olarak bütün kesişimselliğimizle farklı seslerden, farklı sözlerden, farklı renklerden haftayı yani hayatı birlikte örmeyi deneyimliyoruz.

Çünkü Onur haftalarında yakıcı ağır gündemlere karşın bir arada durmanın sağaltıcı etkisini biliyoruz… sadece coşkuyu değil yası da birlikte tutabileceğimizi biliyoruz… yan yana olmanın gücüyle yeşeriyoruz küllerimizden.

Çünkü Onur haftalarında gündelik hayatlarda eşit yurttaş gibi hissetmenin ayrıcalığını yaşıyoruz.

mersin-de-onur-sokakta-birlikte-buyuyor-buyutuyoruz-bu-buyuk-sevdayi-5

Zar zor toparladığımız bütçelerle kentin tüm yurttaşlarına haklar anlamında eşit olduğumuzun vurgusunu yapabiliyoruz.

Eğer toplumsal cinsiyet eşitsizliği gerçekten derdinizse ve sözünüzü söylemek için bilbord, raket gibi materyalleriniz varsa öznelere alan açın ve mecraları doğru kullanmanın yolunu bulun diyoruz. Yerel siyasette eşitlik birimlerini PR malzemesi olarak değil bu dertlere çare arayan mecralar olarak kurgulayın diyoruz.

LGBTİ+ların haklarını korumanın sizlerin de politik sorumluluğunuz olduğunu idrak edin ve harekete geçin diyoruz.

Çünkü en çok Onur haftalarında istenirse güvenliğin sağlanabileceğini tecrübe ediyoruz. Çözümün LGBTİ+ları ve Onur haftası etkinliklerini yasaklamakta değil, kimsenin kimseye saldırma hakkının olmadığını vurgulamakta olduğunu ve bütün bu şiddet ortamlarının emniyet birimleri isterse engellenebileceğini biliyoruz.

Yerelde olduğu kadar ulusal siyasette de siyasi çetelerle değil de toplumun bütün kesimleriyle ortak siyaset yapmaya başlarsanız fırtına kopsa da gökkuşağının çıkabileceğini kendimizden biliyoruz.

mersin-de-onur-sokakta-birlikte-buyuyor-buyutuyoruz-bu-buyuk-sevdayi-6

Aşkı ve gökkuşağını kriminalize edip engellemek isteyenlere inat: biz her yerde direniyor, her yerde dayanışmayı büyütüyoruz.

Boğaziçine atanan (ve naşlattığımız) kayyum rektöre, toplumun yarısından fazlasının karşı koymalarına rağmen hukuksuzca çıkılan İstanbul sözleşmesine, 6 Mart günü Kadıköy’de Kürt Trans artı kadınlara uygulanan gözaltı işkencesine, İstanbul Onur haftasına getirilen yasaklara, Heybeliada ve Maçka parkı pikniğindeki polis şiddetine, İstanbul, İzmir, Eskişehir’de Onur yürüyüşlerinde yaşatılan devlet şiddetine karşı her yerde direnişteydik.

Devlet eliyle örülen tüm bu tehditler ve saldırılara, gökkuşağına dair her şeyi suç unsuru gibi göstermeye çalışanlara karşı, gökkuşağına sahip çıktığın için var ol Lubunya.

Bu coğrafyanın tek bir Lubunyasına bile alan açabildiysek, tek bir Lubunyanın bir gününü bile şenlendirebildiysek başka türlü bir hayatın mümkün olduğunu biliyoruz.

Çünkü tutunduğumuz tek güç,

İnandığımız tek şey mücadelemiz.

Birlikte büyüyor, büyütüyoruz bu büyük sevdayı.

İyi ki varım, iyi ki varsın, iyi ki varız Lubunya.

Bizsiz, gökkuşaksız kapkaranlık kalırdı bu dünya.

Dedik ya…

Var bi hayalimiz.

Kesişe kesişe kazanacağız!


Etiketler: insan hakları, yaşam, kent hakkı
İstihdam