12/03/2025 | Yazar: Fatoş Sarıkaya

Gökkuşağı renkli başörtüsü taktığı için saldırıya uğrayan ve gözaltına alınan Cemre Kutbay yaşananları KaosGL.org’a anlattı.

Mersin Feminist Gece Yürüyüşü’nde gökkuşağı renklerine saldırı: “İki polis beni kitlenin arasından alıp ara sokağa soktu” Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Fotoğraflar: Cansu Sani

Bu yıl Mersin’de 11’incisi düzenlenen Feminist Gece Yürüyüşü gökkuşağı bayrağına getirilen yasağın, müdahalenin, alıkoymanın gölgesinde geçti. 10 sene boyunca yapılan yürüyüşte bu yıl bir ilk yaşandı ve Kushimoto sokağında toplanan kitleye polis, üst araması yapacağını söyledi. Sokağa giriş çıkışlar engellendi, üstü arananlar bile uzun bir süre sokağa alınmadan bekletildi.

Kushimoto sokağında tüm bunlar olurken Muamma LGBTİ+ Derneği’nin önü kalabalık bir polis ekibiyle kuşatıldı. Gökkuşağı bayrağıyla alana girmelerine izin verilmeyeceğini söyleyen polis, dernek binasından yürüyüşün yapılacağı yere gitmek isteyen 20 kişiyi hukuksuz bir biçimde 2 saate yakın alıkoydu. O sırada haberi alan feministler, arkadaşları bırakılmayana dek yürümediler. Kararın protesto edilmesiyle dernek üyeleri bırakılırken, pankart ve dövizler çöpe atıldı.

Gökkuşağı renkli başörtüsüne gözaltı

Önceki yıllarda kitlesel geçen Onur Haftası etkinliklerinde, kadınların yaptığı her türlü eylem ve yürüyüşlerde gökkuşağı bayraklarının taşınması hiçbir engellemeyle karşılaşmazken bu yılki 8 Mart’ta da  polisin bir süredir devam eden sert tavrı, kameralara yansıdı. AKP iktidarının LGBTİ+ karşıtı politikalarının ve nefret söylemlerinin sonucu olan bu saldırının ayak sesleri, 25 Kasım’da kendini hissettirmişti. Geçtiğimiz sene, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü’nde yapılan yürüyüşte polisler gökkuşağı pankartının açılmamasını ‘rica’ etmişti. Aradan geçen 3 aylık bir sürede bu durum yasak, alıkoyma, saldırı ve gözaltı gibi şiddet eylemlerine evrildi.

Bu tavır, belki de daha önce eşine rastlanmamış bir olaya da sahne oldu. Feminist Gece Yürüyüşüne gökkuşağı renkli başörtüsü takarak gelen Cemre Kutbay, polisin saldırısına maruz kaldı. İki erkek polis tarafından başındaki örtü çekiştirilerek gözaltına alındı. Tepki gösteren kitleyle polis arasında arbede yaşandı. Müdahale sırasında bir kadın darp edilerek gözaltına alındı, Cemre’nin eşi Utku Kutbay’a da polis şiddet uyguladı.

“Polislerden biri başörtümü kafamdan çekerek çıkardı”

Taktığı başörtüsünün gökkuşağı olmasından dolayı polisler tarafından makbul görülmediğini belirten Cemre Kutbay, yaşananlara dair şunları söyledi:

“Yürüyüşte birdenbire iki polis beni kitlenin arasından alıp ara sokağa soktu. Polislerden biri kasti olarak başörtümü kafamdan çekerek çıkardı. Gözaltı aracında polisler başörtünün gökkuşağı renginde olmasının buna sebep olduğunu söylediler. Bana sürekli gökkuşağı renkli başörtü takmamın makbul olmadığı, başörtümü ‘daha az başörtüsü’ kılmaya çalışır gibi bir tavırları vardı. Başörtüsünü bu kadar savunan, sık sık ‘başörtülü bacılarımıza saldırdılar’ gibi ifadeler kullanan bir iktidarın başörtüsüne saldıracağı aklımın ucundan geçmezdi. Bu zamana kadar sözde mücadelesini verdikleri şeye saygısızlık ettiler. Öte yandan dernekte alıkonulurken yürüyüşün başlamaması, gözaltından serbest bırakılana kadar kitlenin beni beklemesi çok güçlendiriciydi.”

4 saatlik ifade süreci

Utku Kutbay, eşi Cemre gözaltına alınırken yaşadığı şiddeti ve karakolda yaşadıklarını anlattı:

“Cemre’nin peşinden gitmek isterken bir polis koluyla boynumu sıkıp kilitledi, bir süre havada kaldım. Daha sonra başka bir polis karnımdan tuttu, bir diğeri de şapkasıyla kafama vurarak küfürler etti. Arkadaşlarımın beni çekmesiyle ellerinden kurtuldum. Yürüyüş bittikten sonra darp raporu almaya gittik avukatımla. Kameralara bakmamız lazım gerekçesiyle yürüyüşün yapıldığı sokağa, ardından dernek binasının olduğu sokağa gittik. Bu şekilde 4 saate yakın ifademi almamak için oyaladılar. Bu kadar bekletilmemizin sebebi LGBTİ+ kimliğimdi.”

“AKP, LGBTİ+’lara karşı toplumsal nefreti örgütlüyor”

Muamma LGBTİ+ Derneği Başkanı Umut Derin Eroğlan ise tüm bu yaşananları, iktidar tarafından LGBTİ+’ların düşmanlaştırıldığı ve marjinalize edildiği bir sürecin sonuçları olarak değerlendirdi. AKP’nin LGBTİ+’ları siyaset malzemesi haline getirdiğini söyleyen Eroğlan, “Devletin tüm mekanizmalarının LGBTİ+’ları ve bu alandaki örgütlenmeleri hedef aldığı, kriminalize ettiği bir dönemdeyiz. AKP, bizleri siyaset malzemesi haline getirerek, LGBTİ+’lardan düşman yaratıyor. Ve bunun üzerinden toplumsal bir nefreti de tüm aparatlarıyla, araçlarıyla örgütlüyor. Bununla da kendine siyasi bir malzeme yaratarak toplumda bir ‘kahraman’ yaratmaya çalışıyor. Belki de kaybettiği gücü buradan toplamak istiyor” dedi.

LGBTİ+’lara dönük ağır hak ihlalleri içeren yasa tasarısıyla, büyük aile mitingleriyle, LGBTİ+’lara karşı nefret söylemi ve politikalarla, protokollerle birlikte kaygı verici bir noktaya gelindiğini ifade eden Eroğlan, her şeye rağmen mücadelenin ve var oluşun süreceğini vurgulayarak şunları dile getirdi:

“Tüm bu baskılar arttıkça saflar da sıklaşıyor. Mersin’deki feminist gece yürüyüşünde bunu görmüş oldular. LGBTİ+’larla dayanışan toplumsal hareketler saflarını sıklaştırıyor, dayanışma pratikleri güçleniyor. Bu anlamda umutsuz değiliz. Yasayla var olmadı LGBTİ+ kimlikler, yasayla da yok olmaz. Örgütlenmeye, var olmaya, yaşamaya devam edeceğiz. İstedikleri kadar yok etmeye çalışsınlar her zaman LGBTİ+ kimlikler doğmaya, büyümeye, örgütlenmeye devam edecek.”


Etiketler: insan hakları, kadın, nefret suçları, din/inanç, özel haber
2024