08/01/2025 | Yazar: Oğulcan Özgenç

Meta’nın LGBTİ+ etiketlerini kısıtladığı ortaya çıkmıştı. Gelen açıklamalar, her ne kadar kısıtlamanın bir hata olduğu yönünde olsa da Mark Zuckerberg, Meta’da bir politika değişikliğine gidildiğini açıkladı. Uzmanlar, değişikliklerin LGBTİ+’lara yönelik nefret söylemini arttıracağı konusunda uyarıyor.

Meta, değiştirdiği politikalarla X’in izinden mi gidiyor? Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Geçen günlerde Instagram, Facebook ve Threads’in ana şirketi olan Meta’nın LGBTİ+ etiketlerine sansür uyguladığı ortaya çıkmıştı.

User Mag isimli internet sitesinde yer alan habere göre; Instagram ayarlarında “hassas içerik” filtresi açık olan kullanıcılar, LGBTİ+ etiketlerine ulaşamadı. Şirket, internet sitesi User Mag’in sorularına yanıt olarak LGBTİ+ temalı etiketlerin kısıtlanmasının bir hata olduğunu söyledi ve kısıtlamaları geri aldığını açıkladı.

Bir Meta sözcüsü, yaptığı açıklamada “Tüm toplulukların Meta uygulamalarında kendilerini güvende ve hoş karşılanmış hissetmeleri bizim için önemli ve politikalarımız kapsamında LGBTQ+ terimlerini hassas olarak görmüyoruz” dedi.

Instagram’da LGBTİ+ etiketlerine yönelik kısıtlamaya ilişkin tartışmalar devam ederken Meta CEO’su Mark Zuckerberg, 7 Ocak’ta (dün) yaptığı açıklamada ABD’nin “kültürel bir dönüm noktası” yaşadığını ve Meta’nın yaptıklarının bunun doğal bir sonucu olduğunu söyledi.

Meta’nın kararı, X’in yaklaşımına benziyor

PinkNews’te yer alan habere göre; "Köklerimize dönüyoruz ve hataları azaltmaya, politikalarımızı basitleştirmeye ve platformlarımızda ifade özgürlüğünü yeniden sağlamaya odaklanacağız" ifadelerini kullanan Zuckerberg, Meta’da içeriklerin doğruluğunu kontrol eden üçüncü taraf denetleyicileri terk edeceğini söyledi. Bu değişiklik Meta’nın, sadece kullanıcıların gönderilere ilişkin bildirimlere güvenmesi anlamına geliyor.

Konuşmasında ABD başkanlık seçimlerinde Trump’ın zaferine işaret eden Zuckerberg, şöyle dedi:

“Trump 2016'da ilk kez seçildikten sonra anaakım medya, yanlış bilginin demokrasi için bir tehdit olduğu hakkında durmadan yazdı. Biz bu endişeleri, denetleyiciler olmadan ele almaya çalıştık ancak üçünü taraf denetleyiciler çok fazla politik taraflı davrandılar ve yarattıklarından daha fazla güveni yok ettiler."

Zuckerberg, değişikliğin Meta'nın "ana akım söylemle bağdaşmayan göç ve cinsiyet gibi konulardaki bir dizi kısıtlamadan kurtulmasına" olanak tanıyacağını öne sürdü.

Ayrıca Zuckerberg, söz konusu kararın X’teki yaklaşımı izledikten sonra ele alındığını belirtti.  Zuckerberg, konuşmasında içerik moderasyon personelinin de Kaliforniya'dan Teksas'a taşınacağını da duyurdu. Geçen temmuz ayında, Elon Musk da SpaceX'in merkezini Kaliforniya'da çıkarılan LGBTİ+’lara destek yasasına tepki olarak Teksas'a taşıyacağını söylemişti.

Tıklayın-Elon Musk, SpaceX'in merkezini Kaliforniya'da çıkarılan LGBTİ+’lara destek yasasına tepki olarak Teksas'a taşıyacak

Meta’nın Küresel İşler Sorumlusu kararı savundu

Advocate’te yer alan habere göre; Meta’nın politikalarında yaptığı değişiklikler, LGBTİ+’lara yönelik nefret söylemlerinin artmasına yol açacak.

Değişiklikler, LGBTİ+’ları, kadınları ve mültecileri hedef alan söylemlere açıkça izin verecek. Meta'nın Küresel İşler Sorumlusu Joel Kaplan, değişiklikleri savunarak şunları söyledi:

"Göç, cinsiyet kimliği ve cinsiyet gibi sık sık siyasi söylem ve tartışmaya konu olan konulardaki bir dizi kısıtlamayı kaldırıyoruz. Bazı şeylerin televizyonda veya Kongre salonunda söylenebilmesi ancak platformlarımızda söylenmemesi doğru değil.”

Dünyanın en büyük LGBTİ+ medya savunuculuk örgütü GLAAD ise cinsiyet kimliği ve cinsel yönelime ilişkin nefret söylemlerinin “politik ve dini söylemin bir parçası” olarak kabul edileceği ve değişikliklerin transları hedef almak için kullanılan “trans ideolojisi” gibi kavramların Meta’nın politikalarına dahil edildiği konusunda uyarıyor.

“Topluluk Notları Modeli”ne ve “nefret dolu davranış” ifadesine geçiş kararı ne anlama geliyor?

Meta’nın içeriklerin doğruluğunu kontrol eden denetleyicilerin yerine kullanıcıların bildirimlerine güvenen “Topluluk Notları” modeline geçmesi de uzmanları endişelendiren bir diğer başlık. Bu yeni sistem, yanlış bilgileri işaretlemek ve ele almak için sadece kullanıcının bildirimine dayanıyor.

GLAAD başkanı ve CEO'su Sarah Kate Ellis, bu değişikliklerin etkileri konusunda ciddi endişelerini dile getirdi. Ellis, "Zuckerberg'in doğruluk kontrol programlarını ve endüstri standardı nefret söylemi politikalarını kaldırması, Meta'nın platformlarını kullanıcılar ve reklam verenler için güvenli olmayan yerler haline getiriyor” dedi. 

Ayrıca, değişikliklerle birlikte Meta “nefret söylemi” ifadesini kullanmak yerine “nefret dolu davranış” terimini kullanmaya başladı. GLAAD’a göre bu değişiklik de nefret söylemlerinin ciddiyetini küçümsüyor.

LGBTİ+'lar hala şikayette bulunabilir mi?

Meta'nın değişiklikleri güvenlik önlemlerini zayıflatsa da kullanıcılar çevrimiçi deneyimlerini yönetmelerine yardımcı olmak için raporlama, engelleme ve sessize alma gibi araçlara hala erişebiliyor.

Kullanıcılar Meta'nın topluluk standartlarını ihlal eden gönderilerle veya yorumlarla karşılaşırlarsa platformun raporlama araçlarını kullanarak içeriği işaretleyebilirler.


Etiketler: insan hakları, medya, siyaset, dünyadan, özel haber
2024