Milli Eğitim Şurası: Zorunlu din dersi ilkokul 1’de başlasın!

 

Milli Eğitim Bakanlığı’nın 2 Aralık Salı günü Antalya’da başlayan 19. Milli Eğitim Şurası, bugün gerçekleştirilen Milli Eğitim Şurası Genel Kurulu ile tamamlandı.

 

Yoğun tartışmalarla geçen Şura’da AKP’ye yakınlığı ile bilinen Eğitim Bir-Sen’in sunduğu önerilerinin kabul edilmesi ancak Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası’nın (Eğitim-Sen) öneri ve itirazlarının dikkate dahi alınmaması tepki topladı.

 

 

Eğitim-Sen son olarak okul güvenliği kapsamında sendikal etkinliklerin ders saati dışında ve öğrenci güvenliğini tehdit etmeyecek şekilde yerine getirilmesi önerisiyle sendikal işleyişe müdahale edildiğini, bu konunun Şurada tartışılamayacağını, uluslararası sözleşmelere aykırı olduğunu dile getirdi ve öneriye itiraz etti.

 

Ancak Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı “Sendikacılar böyle söylüyor, siz ne diyorsunuz?” diyerek salonu yönlendirmeye devam etti ve “Sendikal faaliyetlerin okul dışında, öğrencileri tehdit etmeyecek şekilde yerine getirilmesi” önerisi kabul edildi.

 

Eğitim Sen, bu karar üzerine Şurayı terk etti. Eğitim Sen’in tepkisi üzerine metinden sendika ifadesi çıkarıldı, Bakan Avcı Eğitim-Sen’in salona dönmesi için haber gönderdi.

 

Şura, eğitim sisteminde ciddi değişiklikleri ve muhafazakâr eğitim anlayışının yerleşmesini sağlayacak adımların atılmasını ön gören tavsiye kararlar aldı. Bu kararlar içerisinde en tepki toplayanı ise, Alevilerin ciddi itirazlarına konu olan zorunlu Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinin 1, 2 ve 3. sınıflarda da okutulması oldu.

 

 

Alevi dernekleri yıllardır Alevi çocukların asimilasyona uğramasına yol açan ve 1982 Darbe Anayasa’sı ile getirilen zorunlu Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinin tamamen kaldırılmasını talep ediyor. Şura ise, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersini yaygınlaştırmak yönünde bir tavsiye karara imza attı.

Geçtiğimiz günlerde zorunlu Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi derslerine ilişkin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) de Türkiye’yi eleştiren bir karar verdi. AİHM, zorunlu Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersleriyle Türkiye’nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ni (AİHS) ihlal ettiğine karar verdi. Uygun bir muafiyet mekanizmasının yokluğunda dersin Alevi öğrencileri kendi değerleri ve okulları arasında bir çatışmaya ittiğine dikkat çeken kararda, sorunun yapısal nitelikte olduğu vurguladı. Mahkeme, hiç kimseyi inancını açıklamaya zorlamayan bir muafiyet mekanizması oluşturulması başta olmak üzere Türkiye’nin gecikmeden gerekli önlemleri alması gerektiğini söyledi.

 

Mahkeme, benzer bir kararı yedi yıl önce de vermişti. Dersten muafiyet talebi karşılanmayan Hasan ve Eylem Zengin’in açtığı davanın 2007 tarihli kararında AİHM, dersin nesnel, çoğulcu ve eleştirel olmadığını, farklı dinler ya da inanışlara ilişkin yeterli bilgi içermediğini ve bu nedenle zorunlu tutulamayacağını belirtmişti.

 

 

Milli Eğitim Şurası Genel Kurulu’nda kabul edilen komisyon raporları şunlar:

 

“-İlkokul 1, 2 ve 3. sınıflarda zorunlu Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinin konulması,

 

-Osmanlı Türkçesi dersinin imam hatip liseleri ve sosyal bilimler liselerinde zorunlu, diğer liselerde ise seçmeli olması,

 

-Okul öncesi eğitimde, “değerler eğitimi” adıyla yeni bir dersin verilmesi,

 

-Sendikaların iş bırakma eylemleri, okul içerisinde yapılan sendikal eylem ve etkinliklerin yasaklanması,

 

-İlkokul ve ortaokullarda, sabahçı-öğlenci şeklinde uygulanan ikili eğitim-öğretim yerine tekli eğitime geçilmesi,

 

-İlkokullarda haftalık ders saatinin 35’den 30’a indirilmesi. Bu 30 saatin 25 saatinin zorunlu, 5 saatinin serbest etkinlikler ile geçmesi. Serbest etkinlik saatlerinin okul idaresince belirlenmesi,

 

-Taşımalı eğitim yapan ilkokullarda 30, ortaokullarda 35 saat ders olduğundan servis ve güvenlik sorunu çıkmaktadır. Bu nedenle dersleri erken biten ilkokul öğrencileri için etüt saatinin konulması,

 

-Trafik güvenliği ve insan hakları, yurttaşlık ve demokrasi ve sağlık derslerinin haftalık ders çizelgesinden kaldırılması,

 

 

-Turizm ve otelcilik meslek liselerinde alkollü içki ve kokteyl hazırlama dersinin kaldırılması,

 

-Fen bilimleri dersinin adının fen bilgisi olarak değiştirilmesi ve fen bilgisi dersiyle sosyal bilgiler derslerinin ilkokul 4. sınıftan itibaren programa eşit bir şekilde dağıtılması,

 

-Ortaokullarda okutulan inkılap tarihi Atatürkçülük dersi programının gözden geçirilerek güncel anlayışlar ve yöntemler doğrultusunda yeniden yazılması,

 

-Dil ve anlatım dersiyle Türk edebiyatı dersleri birleştirilerek Türk dili ve edebiyatı şeklinde olması,

 

-Ortaokullarda 5, 6 ve 7. sınıflarda birer saat rehberlik dersinin konulması.”

 

Milli Eğitim Şurası Genel Kurulu’nda kabul edilen öneriler, Milli Eğitim Bakanlığı’na tavsiye kararı olarak sunuldu.