20/11/2018 | Yazar: Aslı Alpar
Kredi ve Yurtlar Kurumu yurdunu kazandığı halde trans kimliği nedeniyle önce yurda alınmayan, mücadele edince yurda kabul edilen trans öğrenci KaosGL.org’a süreci anlattı.
Kredi ve Yurtlar Kurumu yurdunu kazandığı halde trans kimliği nedeniyle önce yurda alınmayan, mücadele edince yurda kabul edilen trans öğrenci KaosGL.org’a süreci anlattı.
İllüstrasyon: James Heimer
Kredi ve Yurtlar Kurumu yurdunu kazandığı halde trans kimliği nedeniyle önce yurda alınmayan, sürece Sosyal Politikalar Cinsiyet Kimliği ve Cinsel Yönelim Çalışmaları Derneği’nin (SPoD) müdahalesi ardından yurda kabul edilen trans öğrenci KaosGL.org’a konuştu.
Üç yıldır üniversiteyi kazandığı halde barınma sorunu yaşayacağını düşündüğü için üniversiteye kayıt yaptırmayan trans erkek öğrenci KaosGL.org’a süreçte neler hissettiğini ve SPoD’un yönlendirmesiyle barınma hakkını nasıl yeniden elde ettiğini anlattı.
“Onların seninki gibi bir sorunu yok, git başının çaresine bak”
Üniversiteyi kazandığın zaman yurt sorunu yaşayacağını düşünmüş müydün?
Düşünmez olur muyum? Üç senedir üniversiteyi kazanıyorum ancak her seferinde yurt sorunu yaşayacağımı düşünüp kayıt yaptırmaktan vazgeçtim. Üniversiteyi kazanmakla bitmiyor ki, trans geçiş sürecine yeni başlamış hukuki olarak erkek kimliğini elde etmemiş biriyim. Yurtta sorun yaşayacağımı biliyordum ancak bu yıl ancak yurt hakkım için uğraşabilecek gücü kendimde bulabildim.
Yurdu kazandın, kayıt yaptırırken nasıl bir sorunla karşılaştın?
KYK yurdunda barınma hakkı kazandığımda yurt müdürü ile görüşmeye gittim. Çünkü kimliğimde kadın yazdığı için otomatik olarak kız bloğuna atılmıştım. Ancak yurt müdürü hormon kullanmaya başladığım için kız yurduna alınamayacağımı erkek yurduna da alınmam durumunda kendisinin sorun yaşayacağını belirterek yurda yerleştirilemeyeceğimi söyledi. Ailemin ekonomik durumu bir süre otelde kalmama müsaade etse de bu kısa bir süre sonra büyük bir maddi yüke dönüştü. Ya okulu bırakacak memlekete geri dönecektim ya da hak ettiğim, kazandığım yurda bir şekilde yerleştirilecektim. Böylece yurda tekrar başvuru yaptım ve sorumlulara durumumu anlattım.
Beni önce Ankara’da bir merkeze yönlendirdiler, Ankara’daki merkez de başka bir kentteki müdürlüğe yönlendirdi. Müdürlüğe durumumu anlattım bana aynen şöyle söylediler: “Bize ne, kendi sorunun, kendin hallet.” Onlara yurtlarda zengin, fakir, kadın, erkek her öğrenciye yer olduğunu hatırlattım, yurda kaydım yapılmazsa okulu bırakmak zorunda kalacağımı söyledim ve “bir beni mi sığdıramadınız” dedim. Onlarda bana “Onların seninki gibi bir sorunu yok, git başının çaresine bak” dediler.
“Canıma kıymayı bile düşündüm, devlet bile bana barınma hakkı vermiyor dedim”
Sonra ne oldu?
Sonra psikolojim bozuldu. Dedim ki devlet bile benim gibileri istemiyor. Benden tiksiniyor, sığdıramıyor. Canımın çok değersiz olduğunu, insanların gözünde itici bir şey olduğumu düşündüm. Kendimden soğuttular, yaşama sevincimi aldılar. Canıma kıymayı bile düşündüm çünkü devlet bile bana barınma, yaşama hakkı vermiyor dedim.
Tam umudumu yitirdiğim sırada sosyal medyada Sosyal Politikalar Cinsiyet Kimliği ve Cinsel Yönelim Çalışmaları Derneği’nin (SPoD) danışma hattını gördüm, bir de bunu deneyeyim istedim. İyi ki de aramışım. Avukat Hatice Demir beni oldukça doğru yönlendirdi. “Dava açabiliriz, olumlu bir sonuç alabiliriz, arkandayız” dediler. Benden önce çoğu transın bu sorun sebebiyle okulu bırakıp gittiğini öğrendim. Daha ne kadar psikolojim bozulabilir ki dedim ve hakkımı aramaya başladım.
Avukatın yönlendirmesiyle tekrar yurda mı gittin?
Evet, tekrar yurda gittim. Durumumu bir daha izah ettim, avukat ile görüştüğümü ve kazandığım yurdun benim hakkım olduğunu söyledim. Aksi takdirde okulu bırakmak zorunda kalacağımı da hatırlattım. Hormon kullanmaya başladığımı söyledim ve Hacettepe Üniversitesi’ndeki hormon tedavimi belgeleyen evrakları kendilerine gösterdim. Bir de dilekçe yazdım, trans varoluşumu anlatan ve hormon iğneleri aldığım için kız yurdunda kalamayacağımı belirten. Dilekçeme devletin bana verdiği bu hakka rağmen yurda kabul edilmemem durumunda adli makamlara başvuracağımı da yazdım.
“Okumaya geldin seni gönderemeyiz”
Dilekçe için ne kadar bekledin?
5 gün boyunca dilekçeye yanıt gelmedi. Artık umudumu yitirmek üzereydim, otel ücretini ödeyecek gücü de kalmamıştı ailemin. Bu cuma okulu bırakıp, memlekete dönecektim. Eşyalarım yurttaydı. Dilekçe sonucu gecikince gidip eşyalarımı almaya karar verdim. Yurt müdürüne de durumu izah ettim, okulu bırakacağım, ailemin ekonomik gücü yok dedim. O da “Neden gidiyorsun, dilekçene yanıt az önce geldi, yurda kabul edildin” dedi. İnanamadım, çok sevindim.
Bu süreçte yurt müdürü bana çok yardımcı oldu. Bana personel katında yer yapacaklarını söyledi ve dedi ki “Bizimde çocuklarımız var onların da başına gelebilir çok zorumuza giderdi. Okumaya geldin seni gönderemeyiz” dedi.
Trans kimliğinden dolayı benzer ayrımcılığı yaşamaktan çekinenlere ne söylemek istersin?
Bu sürecimi ben sosyal medyada trans gruplarında paylaştım. Herkes bana “boşver, okulunu bırak, sana yurtta yer vermezler” dedi. Oysa benim tek ihtiyacım olan şey dayanışma mesajıydı. Zaten psikolojim bozulmuştu ve bir de kendi çevremden bunu duymak beni daha da güçsüzleştiriyordu. Bence daha olumlu mesajlar verebiliriz birbirimize, mücadele edince oluyor, yurt hakkımı yeniden kazandım. Bunları söyleyebilirim.
İlgili haber:
KYK yurtlarını kazanan trans öğrenciler yurda alınmıyor
Etiketler: insan hakları, barınma