13/07/2011 | Yazar: Kaos GL

Kadın hareketinin de yeni stratejilere, yeni eylem planlarına ihtiyacı olduğunu söyleyen Işık, ‘Siyasi partilerle ilişki kurmaktan kaçınmaya devam edecek miyiz? Hepsine eşit mesafede durmak tavır almamak mıdır?’ diye soruyor.

Nazik Işık: ‘Kadınların Siyasette İlerleme İsteği Sürüyor’ Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı
Kadın hareketinin de yeni stratejilere, yeni eylem planlarına ihtiyacı olduğunu söyleyen Işık, “Siyasi partilerle ilişki kurmaktan kaçınmaya devam edecek miyiz? Hepsine eşit mesafede durmak tavır almamak mıdır?” diye soruyor.
 
Nazik Işık, kadın gündeminde öne çıkan başlıkları, güçlenmek için hangi politikalara ihtiyaç duyulduğunu ve kadınların çalışma alanlarına katabilecekleri yeni konuların ele alındığı bir toplantı için 11 Temmuz’da, Uçan Süpürge Kadın İletişim ve Araştırma Derneği’ndeydi.
 
Kadın hareketinin içinden gelen, siyasal yaşamda da kendini var ederek cinsiyet ayrımcılığıyla mücadelenin güncel siyasete dahil olması ve kadınların temsilinin artması için uğraş veren Nazik Işık, 12 Haziran Genel Seçimlerinde CHP’nin İzmir’den milletvekili adayıydı.
 
Nazik Işık toplantıda, kampanya dönemi çalışmalarından tanıklıklarını ve paylaşmak istediği deneyimlerini aktardı, kadın hareketi açısından seçimleri ve sonuçlarını tahlil etti. Bilgi ve fikir alışverişi şeklinde geçen toplantıya Ankara’daki kadın örgütlerinden temsilciler de katıldı.
 
Uçan Süpürge’den Selen Doğan, Nazik Işık’ın sohbetini yazdı.
 
Partilerin seçim repertuarı
Nazik Işık genel seçimlerin ardından güncel siyasete yakından baktığı ve bu süreçlere kadın hareketinin etkisini tartıştığı bir sunum yaptı. Sunumuna, siyasi partilerin seçim kampanyalarındaki söylemlerini ve kullandıkları araçları analiz ederek başlayan Işık’ın tespitlerinden biri, partilerin seçim konuşmalarında kadınlara doğrudan seslenmeye bu seçimde de devam etmiş olmalarıydı. Işık, “Kısacası, 1990’lı yıllardan beri yapılanları yaptılar ve kadın seçmeni ikna etmek için çok çabaladılar. Ama ayrıca, Partiler kadınların çıkarlarını da dikkate alarak vaatlerde bulundular, bir kısmı da kadın haklarını iyileştirmeye yönelik sözler verdiler. Daha çok kadını siyasete çağırdılar ve daha çok kadının adaylığını desteklediler” dedi. Işık’ın ifadesiyle, “Kadınların kendi paralarının olmaması ya da az paralarının olması siyasete katılımlarının önünde bir engel. Bazı partiler pozitif ayrımcılık yaparak adaylık başvurusunda kadınlardan düşük bir ücret aldılar veya hiç başvuru ücreti almadılar. Böylece aday sayısını artırmayı istediler. Bu konuyu önemsediler. CHP’de kadınlardan daha düşük bir ücret alındı, CHP’deki değişimle birlikte bu pozitif ayrımcılık da kadın aday adayı sayısının yüzde 50 artmasına yol açtı.”
Kadınlara seslenişte ‘annelik’ vurgusunun hâlâ ön planda olduğunu kaydeden Işık’a göre bu kez söylemde şöyle farklar vardı: Sosyal demokrat ve sol partiler kadın haklarının altını çizdiler. CHP, hak temelli bir yaklaşımla program geliştirdi, topluma sunduğu dokuz programdan biri kadınlar: her yerde eşit ve güçlü” programı oldu. Eylemde de farklılıklar vardı; özellikle Demokrasi Bloğu kadın örgütlerinden yazılı ve açık bir destek istedi, bazı örgütlerden bu desteği aldı.
 
Aile sigortası hane temelli bir yaklaşım
Nazik Işık katılımcılardan gelen bir soru üzerine Cumhuriyet Halk Partisi’nin aile sigortası projesinin hane temelli bir yaklaşım olduğunu, yararlanıcıların ‘aile’ olma gibi bir zorunluluğu bulunmadığını, tek başına yaşayan bir kadının da aile sigortası programından yararlanmasının öngörüldüğünü anlattı. Işık “CHP’nin derdi aileyle değil, içindeki problemlerle” dedi ve bu nedenle de aile sigortasının sosyal uyum destekleri içinde kadınların güçlendirilmesinin öngörüldüğünü vurguladı. Kadınları bulundukları yer neresi ise orada güçlendirmenin doğru bir yaklaşım olduğunu kaydeden Işık, aile sigortası uygulaması hayata geçirildiğinde aile sigortası ödeneğinin doğrudan kadınlara ödenmesinin de, kadınların aile içinde güçlendirilmesinin de bu nedenle CHP’nin tercihi olduğunu söyledi. Işık, “Türkiye’de 12 milyon kadın ücretli bir işte çalışmıyor, yani ‘ev kadını’ olarak tanımlanıyor. O halde ev kadınlarını güçlendirmek için evden çıkmalarını beklemeye gerek yok. Evde, hane içinde güçlendirme de ihmal edilemez bir ihtiyaçtır.” dedi.
 
Partiler hangi kadınları seçtiler ve seçtirdiler?
Işık, CHP’deki değişimin ve kadınları siyasete davet edişin, daha çok kadın ve genç adayın olacağının Genel Başkan’ın konuşmalarında açıklıkla ifade edilmiş olmasının bu dönem de “sürükleyici etki” yaptığı kanısında. “Nitekim 12 Haziran genel seçimlerinde CHP 107 kadını milletvekilliğine aday gösterdi. AKP’de bu sayı 78’de kaldı. Muhafazakar partiler dahil, seçim barajını aşamayacak durumdaki partilerde yine çok kadın aday vardı. AKP muhafazakâr ve örgütten kadınları Meclis’e taşıdı. Bir yandan mevcut kadın milletvekillerinden büyük çoğunluğu yeniden seçildi, diğer yandan örneğin Kadın Kolları’ndan 6 yeni milletvekili ve İl Genel Meclisi, Belediye Meclisi üyelikleri yapmış AKP’li kadınları Meclis’e taşıdı. Başarısız olan gider kuralını da işletti; son dönemde kadından sorumlu Devlet Bakanlığı görevinde bulunan Selma Aliye Kavaf aday bile gösterilmedi. MHP ‘esas olan bağlılıktır’ deyip uzun zamandır inançta, bağlılıkta ve hizmette kusur etmeyen kadınları aday gösterdi. Ama MHP’den seçilebilen çok az, sadece 3 kadın oldu.”
 
Seçilmek sadece kadın hareketinin talebi olmaktan çıkmıştır.
Nazik Işık, seçim sonuçlarını değerlendirirken toplumun ve siyasi partilerin kadın hareketinin taleplerinden etkilendiğine de değindi. Işık şu değerlendirmeyi yaptı: “Siyaset yapmak, seçilmek, kadın hareketi dışında geniş kadın kitlelerinin talebi haline gelmiştir. Kadınların temsili sorunu muhafazakâr/liberal/demokrat/sol her söylemde yerini bulmuştur. Siyasi partiler kadınlara daha fazla yer açmanın bir zorunluluk olduğunun artık farkındalar ve bunun yollarını arıyorlar.”

Seçim sonrasında iktidar ve muhalefet partilerinin liderlerinin elde ettikleri sonuçlar için alanda aktif kampanya çalışması yapan kadınlara teşekkür ettiklerini kaydeden Işık, “Ne yazık ki partilerdeki kadın emeği büyük ölçüde ev-içi emek gibi, yani karşılıksız emek. Ama şimdi bir kırılma dönemindeyiz. Böyle gelmiş böyle gitmeyecek. Liderler bugün kadınlara teşekkür ediyorlar, yarın devamını getirmeliler, çünkü kadınların siyasette ilerleme arzusu ve talebi artarak sürüyor.”
 
Oysa biz kadınlar neler başardık!
Işık, bugün kadın hareketinin nasıl bir siyasi erkle karşı karşıya olduğunu da analiz etti ve kabinede tek bir kadın olmasına, Kadından Sorumlu Devlet Bakanlığının kaldırılarak cinsiyet ayrımcılığıyla mücadelenin mağdurlara hizmete indirgendiğine, yeni hükümetin programında cinsiyet ayrımcılığıyla mücadele ve kadınlara karşı şiddetle ilgili tek bir ifadenin bulunmamasına dikkat çekerek, kadın hareketi açısından sorulması gereken soruyu sordu: “Ne olacak şimdi?!”
Bugün geçmişi hatırlamakta yarar olduğunu söyleyen Işık, “Kadın hareketi Türkiye’de çok önemli kazanımlar elde etti. Medeni Yasa’yı değiştirdi, Ceza Yasası’ndaki ayrımcı hükümleri ayıkladı, 4320 sayılı Ailenin Korunmasına Dair Kanun’u çıkarttırdı, Anayasa’da kadınların korunmaya muhtaçlar arasında sayılmasına engel oldu. Uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınan hakların korunmasına ve iyileştirilmesine dair savunuculuk ve lobicilik faaliyetlerinde bulundu. Cinsiyete dayalı şiddetle ilgili tabuları kırdı, aile-içi şiddeti görünür kıldı, kadınların taleplerini karar vericilerin masasına taşıdı, kamuoyunun dikkatini bu taleplere yönlendirdi” dedi.
 
Partilerdeki kadınların kadın hareketiyle ilişkisi zayıf
Siyasetin, bu kadar kazanım elde etmiş, sesini böyle güçlü duyurmuş ve devletlerin yapamadığını yapmış kadınlar için her zaman güçlüklerle dolu olduğunu vurgulayan Işık, Partilerin içinde bir kadın gündemi oluşturmanın zorluğundan söz etti, siyasetteki kadınların çoğunun hareketine yakın, bu alanda mücadeleye ilgili ve hevesli olmadığını söyledi.
Nazik Işık siyasi partilerde görev ve sorumluluk alan kadınların kadın haklarından genellikle söz ettiklerini, ancak bilgi, bakış açısı ve hak savunuculuğu gibi alanlarda çok eksik bulunduğuna işaret etti. Işık’a göre aktif siyaset yapan kadınlarla kadın hareketi arasındaki bağları güçlendirecek çeşitli alanlar var ve ilişki ve işbirlikleri buralardan ilerleyebilir.
 
Işık, kadın hareketinin de kendisine yakından bakması, kendisini değerlendirmesi gerektiğini vurgulayarak, özellikle sorulmasına yarar gördüğü bazı soruları dile getirdi. Yerel düzeyde, örneğin ilçelerde kadın örgütlenmesinin yetersizliğine ve kadın hareketinde aktif olan kadınların siyasette yer almaları, parti üyesi olmaları gereğine dikkat çeken Işık, kadın hareketinin siyasetteki değişime yanıt vermeye ne kadar hazır olduğunu sordu. Işık, kadın hareketinin de yeni stratejilere, yeni eylem planlarına ihtiyacı olduğunu söyleyerek sordu: “Siyasi partilerle ilişki kurmaktan kaçınmaya devam edecek miyiz? Hepsine eşit mesafede durmak tavır almamak mıdır?” (UçanSüpürge)
 

Etiketler: kadın
İstihdam