20/10/2021 | Yazar: Ezgi Epifani
Eğer bulabilirseniz; LGBTIAQ+ olan ve/ya kuir olumlayan bir terapist hayatınızı değiştirebilir. Bu yazıda böyle bir terapistin hayatımı nasıl kurtardığından bahsedeceğim.
Ezgi Epifani, Rosemary Donahue’nun 28 Mart 2019 tarihli yazısını Kaos GL için Türkçeleştirdi.
İÇERİK UYARISI: Bu yazıda cinsel saldırıya ve intihar düşüncesine değinilmektedir.
Hayatım boyunca sayısını unutacak kadar çok terapiye gitmeye zorlandım. Terapinin (birçok yaklaşımı ve tanımı ile) hayatları değiştirebildiğine ve kurtarabildiğine inansam da; terapinin hayatında gerçekten bir fark yaratmasını isteyen bir danışanın bu farkı yaratmayı seçebilecek tek kişi olduğuna da katiyen inanıyorum.
İlk terapi seanslarıma zorla götürüldüğüm için 18 yaşına girene kadar, ki büyük ihtimalle en çok ihtiyaç duyduğum bir zaman diliminde, terapiye 10 yıl ara verdim. Ancak şu da var; travmalarım hakkında biriyle konuşmak gerçekten hayatımı da kurtardı ve eğer LGBTIAQ+ olmayı olumlayan bir uzman arayıp bulmasaydım terapi deneyimi benim için bu kadar dönüştürücü olur muydu emin değilim.
Terapiye gitmeye 13 yaşlarında başladım. Bu deneyime dair anılarım biraz bulanık olsa da; ilk birkaç seansta ağzımdan çıkan tek şeyin “söyleyecek hiçbir şeyim yok” minvalinde bir şey olduğunu ve hiçbir şekilde orada olmak istemediğimi söyleyebilirim.
O zamanlar zaten her şeyi baskılamış ve dolayısıyla olanları daha yeni yeni hatırlamaya başlıyor olsam da cinsel istismar nedeniyle ciddi travma ve TSSB (Travma Sonrası Stres Bozukluğu) yaşıyordum ve sonuç olarak da sorun çıkarıyordum. (Cinsel saldırıdan haberi olmayan) ailem davranışlarım konusunda endişeliydi ve ısrarla reddetmeme rağmen beni terapiye götürdüler. Gerçi zamanla terapistim ve ailem inatçı Boğa burcu doğama teslim oldular ve terapiyi hep beraber sonlandırmaya karar verdik.
Peki travma boş durur mu? Durmaz ve en az cinsel saldırı kadar korkunç hiçbir şey uzun süre gömülü kalmaz. Kalmadı da. Ergen beynim uğradığım şiddeti geçici olarak kilit altında tutarken yaşadığım şeyin duygusal kökleri iyice derinlere indi ve olanlarla başa çıkmak için hiçbir çıkış noktam yoktu. Ailemle sorunlu ilişkim ergenlik yıllarım boyunca devam etti ve beni birkaç defa daha terapiye yollamaya çalıştılarsa da başarılı olamadılar. Onları intihar etmekle tehdit ettiğim birkaç şok edici olaydan sonra zorunlu olarak psikiyatrik koğuşa yatırıldım ve orada hatalı olarak bipolar bozukluğu tanısı aldım. Yani zihin sağlığı hizmeti sunduğunu iddia eden kurumlara güvenim en iyi ihtimalle yok olmak üzereydi.
17 yaşındayken “sorunlu gençler” için yatılı bir davranışsal programa gönderildikten sonra benim için her şey daha da kötüleşti. Bu programın amacı; ilişkilerimizi onarmaya yardımcı olmanın yanı sıra beni uyuşturucu kullanmaktan ve kendime zarar vermekten alıkoymaktı. Ancak program hem kendini hem benim için yapabileceklerini yanlış tanıtıyordu ve kendini psikolojik danışman olarak tanıtan vasıfsız çalışanlarla haftalık “terapi” seansları adı altında bir buçuk yıl boyunca duygusal istismara maruz kaldım. Bu seanslar sırasında; ailemle aramdaki tüm sorunların bağlam fark etmeksizin benim hatam olduğu söylendi. “Kötü” olduğum; tüm iç güdülerimi ve dürtülerimi görmezden gelmem ve talimatları en derin inançlarıma ters düşse bile otorite figürlerine boyun eğmem gerektiği söylendi.
Bu yaşadıklarım terapiye olan nefretimi pekiştirdi. Yine de, ironik olarak, homofobiyle mücadele ederken kuir aşkı ilk kez o program sırasında deneyimledim. Âşık olduğum kızı ve beni göz göze gelmemizin dahi ağır yaptırımlar icap ettirdiği “konuşmak yok” adlı cezayla birbirimizden ayrı tuttular. Programı terk ettikten sonra tekrar başka bir terapistle görüşmeyi ciddi ciddi düşünebilmek 10 yılımı aldı ve kuir olarak açılmış olsaydım bunun üzerinden de 10 yıl geçmiş olacak olması bence bir tesadüf değil.
Ne zaman ki bana kimliğimin geçerli olduğunu söyleyen, benden kendime bir arkadaşçasına nazik olmamı isteyen ve beni olumlayan bir terapist buldum; işte o zaman açılabildim ve boşandım. Terapiden önce “hetero” olmak zorundayım sanıyordum ki bu da beni içten içe öldürüyordu. Öyle inanıyorum ki eğer bu büyük kararları verebileceğim olumlayıcı bir ortamım olmasaydı depresyonum yüzünden kendime ciddi anlamda zarar verebilirdim.
Benim deneyimlerim münferit olmaktan çok uzak. LGBTIAQ+’lar majör depresyon ve yaygın anksiyete bozukluğu gibi, kişinin başka ötekileştirilmiş kimlikleri de varsa daha da ağırlaşan, zihin sağlığı sorunlarını nüfusun geri kalanına göre 3 kat daha sık yaşıyor. Ayrıca kuir olmak, sadece bedenimiz değil zihnimiz için de sağlık hizmeti almanın önünde bazen engelmiş gibi gelebiliyor çünkü olumlayanı bırakın LGBTIAQ+’lar hakkında az biraz bilgili olan birilerini bulmak dahi genellikle zor. Trans kişiler için bu durum daha da zor olabiliyor. Böylece depresyonumun, anksiyetemin ve cinsel saldırı geçmişimin hiçbir yere gitmediğini nihayet anladığımda LGBTIAQ+ olmayı olumlayan bir terapist aramaya karar verdim. Bu çok önemli kararın, cinsel yönelimimi 30 yıl boyunca gizli tutmama sebep olan travmayı biraz olsun aşmama ve daha özgün bir yaşam sürmeme yardımcı olduğuna inanıyorum. Hâlâ depresyonla ve anksiyeteyle yaşıyor olsam da bu sıkıntılar artık daha hafif geliyor. Hayatım üzerinde daha fazla aidiyet hissediyorum ve nihayet bir geleceğim olsun istiyorum. Hepimizin deneyimleri farklı olsa da ve ben sadece kendi adıma konuşabilsem de diğer kuirlerle bir şeyler hakkında konuşabilecek güvenli bir ortam bulmak, özellikle zihin sağlığı sorunu olanlar için, yaşamsal önem taşıyor.
Bu niyetle kuir biri olarak terapiye gitmeye dair ve çoğu kişinin LGBTIAQ+ olan ve/ya LGBTIAQ+ olmayı olumlayan bir uzman bulmayı neden bu kadar önemsediği ve de böyle birini nasıl bulabileceği üzerine birkaç klinisyenle konuştum.
Bazı Kuirler Neden LGBTIAQ+ Olan ve/ya LGBTIAQ+ Olmayı Olumlayan Bir Terapist Arar?
Evlilik ve aile terapisti olan John Carroll: “Bugünkü siyasi iklimimizde LGBTIAQ+ topluluğunda olan bizlerin bilinçli farkındalık (mindful awareness) yaklaşımını zihin sağlığımızla da ilişkilendirmesi belki de hiç olmadığı kadar önemli hâle gelmiştir. Eşitliğe giden yol sürat koşusu değil uzun mesafe koşusudur ve kendimizle fiziksel ve zihinsel olarak ilgilenmek son derece mühimdir.” diyor. Carroll; ortak paydanız olan bir terapist bulmanın terapi sürecinde ortaya çıkabilecek korku ve anksiyeteyi hafifletebileceği konusuna katılıyor. Ayrıca böylece terapistinizi kimliğiniz hakkında eğitmeye daha az zaman ayırmış olursunuz. Carroll’a göre kuirlerin, LGBTIAQ+ olan bir terapist bulmaları mutlak bir gereklilik olmasa da LGBTIAQ+ olmayı olumlayan bir terapist bulmaları son derece elzem.
Lisanslı, klinik sosyal hizmet uzmanı Madison McCullough’a göre kendini kuir olarak tanımlayan bir başkasıyla terapötik bir ortamda konuşmak güven duygusu tesis etmek için harika bir yol olabilir. Madison, geçmişte gittiği LGBTIAQ+ olmayan bir terapistine, kimliğini sürekli olarak meşrulaştırmak zorundaymış gibi hissettiğini, bunun deneyimini daha da zorlaştırdığını ve sonunda o terapistle yollarını ayırdığını söyledi.
Geçmişte zihin sağlığı uzmanlarından gördüğüm muamele yüzünden kendi de LGBTIAQ+ olan ve bunu olumlayan bir terapistle bile cinselliğim hakkında konuşacak kadar rahat hissetmem epey zaman aldı. Yine de beni yargılamayacağını bilmek; karmaşık duyguları keşfetmek için güvenli bir alan yarattı ve neticede günlük hayatımda başkalarına da açılmama yardımcı oldu.
Kuir Olan ve/ya LGBTIAQ+ Olmayı Olumlayan Bir Terapist Bulmak
İlk olarak terapinin, özellikle de sağlık sigortanız yoksa, pahalı olabileceğini akılda tutmakta fayda var. Herkes terapiye gidemeyebilir veya gitmek istemeyebilir. Bununla beraber, eğer gidebilecek durumdaysanız terapi zihin sağlığınızı geliştirmenize yardımcı olabilecek iyi bir araçtır.
Gelgelelim, özellikle de terapiye çok ihtiyaç duyduğunuzda, kendiniz için doğru terapisti bulmak iç karartıcı bir külfete dönebilir. Zihinsel acının yardım istemeyi daha da zorlaştırabilmesi ise korkunç bir çelişkidir. Neyse ki insanlara tam da aradıkları türde bir terapi veya terapist bulmalarında yardımcı olan birçok kaynak var. Aşağıda paylaşacağım liste eksiksiz olmasa da kendi terapistinizi ararken nereden başlamak konusunda size fikir verebilir ve sizin için iyi bir başlangıç noktası olabilir.
Diğer Kimlik Etkenleri Üzerine
Cinsiyet kimliği hayatımız için oldukça önemli bir etken olsa da her birimiz başkalarıyla son derece karmaşık yollarla ilişkileniriz ve bazı kişiler terapist seçerken başka kimliklerimize öncelik verebilir. Belli bir ırktan olan ya da aynı dini inancı paylaştığınız bir terapistle görüşmenin gerekli olduğunu düşünebilirsiniz. Belki yeme bozuklukları tedavisinde uzmanlaşmış ya da belirli bir terapi yaklaşımını benimseyen bir terapiste gitmek sizin için LGBTIAQ+ bir terapist görmekten daha önemlidir ve bu da tamamen geçerlidir. Lisanslı psikoterapist ve cinsellik koçu Carlos Cavasos şöyle diyor: “Terapiye gitmek isteyen herkese, terapist aramaya başlamadan önce, kendileri için neyin önemli olduğu, hangi mesele(ler) üzerine çalışmak istedikleri ve beraber çalışmak istedikleri terapistin mizacı üzerine derinlemesine düşünmelerini öneririm.”
Çoğu danışan, terapistinin kendisi için uygun olup olmadığını ve de aramaya devam etmesi gerekip gerekmediğini çabucak anlar. “Bence söz konusu ortamın destekleyici olup olmayacağını en başından belli eden işaretler ve ip uçları vardır.” diyor McCullough. Terapistler mesela danışan kayıt formlarında kapsayıcı bir dil kullanıyor olabilir ve danışanlarına zamirlerini soruyor olabilirler ya da baştan belli bazı şeyleri olumladıklarını gösteren ilişki yapıları hakkında sorular soruyor olabilirler.
Son Bir Nokta
McCullough; “Gerçek bir bağ kurulmamışsa terapi işe yaramıyordur, değil mi?” diye soruyor ve devam ediyor: “Tüm kanıta dayalı uygulamaların ve resmi eğitim müfredatlarının ötesinde; terapötik çalışmanın çok büyük bir kısmı terapist ile danışanı arasında var olan bağ üzerinden şekillenir. Genelde bu, terapiste dair bir önseziyle ortaya çıkar. Bu, kişiyle aynı odada olduğunuzda nasıl hissettiğinizle ilgili bir şeydir.”
Terapistinizi nasıl seçtiğinizden bağımsız olarak, terapistinize elinizden geldiğince dürüst olmanız önemlidir. Ayrıca eğer ilişkiniz destekleyici gelmiyorsa ya da gerçekleştirmeyi umduğunuz her ne ise terapistinizin bu konuda size yardımcı olamayacağını düşünüyorsanız, unutmayın ki dışarıda başka terapistler de var. Evet, doğru terapisti bulmak kolay değil; ancak bulursanız hayatınız değişebilir.
Türkiye’de (ve Kuzey Kıbrıs’ta) Psiko-Sosyal Destek Veren LGBTİA+ Kurumlarına Dair Bilgi Almak İçin Arayabileceğiniz Numaralar, İletişim Kurabileceğiniz e-Posta Adresleri ve Doldurabileceğiniz Başvuru Formları:
Not: Bu liste eksiksiz olmamakla beraber, çevirmenin kendi isteğiyle ve araştırmasıyla yapılmıştır.
- 17 Mayıs Derneği Psiko-Sosyal Destek Başvuru Formu’na bu linkten ulaşabilirsiniz: https://www.17mayis.org/psiko-sosyal-ve-hukuki-destek-programi
- Aydın LGBTİ+ Dayanışması, Psikolojik Destek Formu’na bu linkten ulaşabilirsiniz: https://www.aydinlgbtidayanismasi.com/desteklerimiz/
- BİZ Derneği, danışmanlık hizmetinden yararlanmak için bu formu doldurarak başvuru yapabilirsiniz: https://docs.google.com/forms/d/e/1FAIpQLSd-KFXJrCyQOz5o3wy7PX1kcKdx8kRRL4t2c50U1pRKCHXdtg/viewform Sorularınız için derneğe bizdernegipsikolog@gmail.com e-posta adresinden ulaşabilirsiniz.
- Genç LGBTİ+ Derneği, psikososyal danışmanlık hizmeti kapsamında başvurucuların ihtiyaç duyabilecekleri sosyal desteklere ilişkin bilgilendirilme ve yönlendirilme ile psikolojik destek için ön görüşme ve uzman yönlendirilmesi yapmaktadır. Psikososyal danışmanlık hizmetine danisma@genclgbti.org adresine e-posta atarak veya (0232) 464 03 30 no’lu danışma hattını arayarak başvurabilirsiniz. Psikolojik destek hizmetine başvurmak için bu formu eksiksiz doldurmanız yeterlidir: https://docs.google.com/forms/d/e/1FAIpQLSeVoj19lHNekDjesfA_ensfj1PZtcGAhZjxiCvrVcXRvzFcwQ/viewform
- Kuir Kıbrıs Derneği Psikolojik Danışmanlık Hizmeti, Psikolojik Hizmet Formu: https://docs.google.com/forms/d/e/1FAIpQLSeX5pmLkuhX3JpbzSmQyKPRpeMBhDzEcML4aKO9u3CvpA2c7w/viewform
- Özgür Renkler Derneği: “Siz, aileniz, arkadaşınız, komşunuz veya herhangi bir tanıdığınız lezbiyen, gey, biseksüel, trans veya interseks olabilir. Desteğe ihtiyaç duyuyorsanız ya da duyuyorlarsa bize ulaşabilirsiniz. E-Posta: danisma@ozgurrenkler.org”
- Pembe Hayat Derneği, YAŞAM HATTI: 0549 100 06 88. Daha fazla bilgi için psikolojikdanisma@pembehayat.org adresine e-posta yollayabilirsiniz.
- Pozitif Yaşam Derneği, Ankara ve İstanbul’da gönüllü klinik psikologları ve destek merkezlerinde görevli psikologları tarafından HIV ile yaşayan bireylerin isteği ya da akran danışmanlarının, hekimlerin yönlendirmesiyle psikolojik danışmanlık ve psikososyal destek hizmetleri sağlanmaktadır. Detaylı bilgi için 0216 418 10 61
- SPOD’un Psikoterapi ve Psikolojik Danışmanlık hakkında bu linkten bilgi alabilirsiniz: https://spod.org.tr/psikososyal-destek/psikoterapi-ve-psikolojik-danismanlik/
SPoD LGBTİ+ Danışma Hattı: https://www.youtube.com/watch?v=HLVKX2LcT08 SPoD Psikolojik Destek Birimi: https://www.youtube.com/watch?v=dC49PwtMHpk SPoD Mesafesiz Sohbetler: https://www.youtube.com/watch?v=HlScupBsZFs
- ÜniKuir Derneği, LGBTİ+ öznelere ücretsiz psikososyal danışmanlık sunuyor. İhtiyaç duyduğunuzda, danisma@unikuir.org adresine e-posta gönderebilirsiniz.
Bakabileceğiniz diğer internet siteleri:
- Psikologlar İçin LGBTİ’lerle Çalışma Kılavuzu: https://www.researchgate.net/publication/330142004_Psikologlar_Icin_LGBTI'lerle_Calisma_Kilavuzu
- http://lgbtisagligi.org/ ve http://lgbtisagligi.org/index.php/2016/11/06/psikolojik-yardim-alinabilecek-lgbti-sivil-toplum-kuruluslari-var-mi/
Etiketler: insan hakları, yaşam, sağlık, dünyadan