08/09/2014 | Yazar: Kaos GL
Cinsiyet kimliği temelli nefret suçlarına karşı herhangi bir korumanın olmaması transların can güvenliğini tehlike altına atıyor. Geçtiğimiz son iki haftada Diyarbakır ve İstanbul’daki trans kadınlar, yaşam haklarına yönelik saldırılara maruz kaldılar.
Cinsiyet kimliği temelli nefret suçlarına karşı herhangi bir korumanın olmaması transların can güvenliğini tehlike altına atıyor. Geçtiğimiz son iki haftada Diyarbakır ve İstanbul’daki trans kadınlar, yaşam haklarına yönelik saldırılara maruz kaldılar.
Transfobik nefret saldırıları ilk değil
Diyarbakır Yenişehir’de kar maskeli kişiler 2 transın evine pompalı tüfekle saldırı düzenledi. 30 Ağustos akşamında gerçekleşen saldırıda translardan biri pompalı tüfekten çıkan saçmaların yüzüne isabet etmesi sonucu yaralandı.
Yaralı, olay yerine gelen ambulansla Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırılırken, polis ekipleri bölgedeki güvenlik kamerası görüntülerini incelemeye aldı. Saldırıyla ilgili soruşturma başlatıldı.
Diyarbakır’da geçtiğimiz ay 20-30 kişilik bir grup, transların evlerine saldırmıştı.
Translar en kolay hedef
İstanbul Beylikdüzü’nde ise 7-8 kişilik taşlı sopalı bir grup Yeşim ve Zirve adlı iki trans kadına saldırdı. Cumartesi gecesi gerçekleşen saldırı sonrasında kadınlar Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde tedavi altına alındı.
Saldırı sonrasında Yeşim’in kolu alçıya alındı, Zirve’nin ise yüzüne estetik dikiş atılarak vücudunda darp olan bölgeler tedavi edildi.
Beylikdüzü’nde geçtiğimiz ay 17 yaşındaki bir trans, 7 kişi tarafından kaçırılarak tecavüz ve şiddete uğramıştı.
Etiketler: insan hakları, nefret suçları
