13/10/2011 | Yazar: KAOS GL

Kaos GL 1 Nisan ile 30 Ağustos 2011 arasında medyada LGBT Bireylerin temsiline ilişkin yapılan tarama sonuçlarını yayınladı.

Nisan-Ağustos 2011 Arası LGBT Medya Raporu Yayınlandı Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı
Kaos GL 1 Nisan ile 30 Ağustos 2011 arasında medyada LGBT Bireylerin temsiline ilişkin yapılan tarama sonuçlarını yayınladı.
 
Raporun tamamı şöyle:
İlk bölümde tarama verilerini haber içeriklerinde; LGBTT bireylerin ve bu alanda çalışan homofobik olmayan uzmanların görüşlerine yer verilip verilmediği, Haberlerde LGBT bireylerin başarılı modellerin gösterilip gösterilmediği,  LGBT bireyleri olumlu yönde bir yönlendirmenin olup olmadığı,  LGBT dışı konularda LGBT bireylerin fikri alınıp alınmadığı ve LGBTT bireylerin insan haklarına ilişkin medyanın genel tutumunu analiz etmeye çalıştık. Genellikle kriminal olaylarda medya, polis muhabirleri ya da adliye muhabirleri üzerinden haberler yapmakta ve LGBTT mağdurların cinsel yönelimlerini ve cinsiyet kimliklerini ifşa etmekte idi. Bu kategoriye ilişkin “olumsuz” haberleri kategorileştirmek için; LGBTT bireyler ve olaylar kriminalize edilip edilmediği, LGBTT bireylere yönelik şiddetin meşrulaştırılması, mağdurun kimliğinin ve fotoğrafının ifşa edilmesi, saldırganın dili ile haberin yapılması ve ek göstergelerle medyanın LGBTT bireylerin insan haklarına duyarlılığını tespit etmeye çalıştık. Medyanın homofobik, transfobik ve ayrımcı bakış açısını deşifre etmek için ise, LGBTT bireyler cinsel obje olarak sunuluyor, eşcinselliğe ilişkin stereotipleri besliyor, haberin dili homofobik, LGBTT bireyler karikatürize edilmiş, kullanılan görseller önyargıları besliyor, kullanılan kelimeler yanlış, gibi kategorilerle baktık.
İkinci Bölümde ise Tarama verileri istatistiklerini bulacaksınız.
 
AYLARA GÖRE TARAMA VERİLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Nisan 2011
Nisan ayında LGBT örgütlerin Newroz’a katılımı bir çok gazete de yer aldı. “Kürt Gay’ler Bayrak Açtı” “Gökkuşağı Bayraklı Kürt geyler” “Gay Kürtler Bayrak açınca” başlıklarıyla yer alan haber içeriklerinde ise LGBT örgütlerin Diyarbakır’da Newroz’a katılmasını haberleştirmeyerek ve ön plana çıkartmayarak haber odağından uzak haberler yapılmıştır. Yine aynı dönemde daha önce başlıkları Mart ayında da verilmiş olan iki Transeksüel bireyin CHP ve AKP’den aday adayı olması ile ilgili haberlerde basında;   “AK Parti ’ den Sürpriz Milletvekili Aday Adayı” “ Transseksüeller Meclise Girecek” “Öykü Özen CHP ’ den Aday”   başlıklarıyla yer almaya devam etti.7 Nisan 2011 tarihinde Kaos GL org sitesinde yer alan Umut Güner tarafından kaleme alınan “Medyada ve Mecliste Translar” başlıklı eleştiri yazısı durumu özetlemektedir.
“Newroz’a gidip geldik, geçen hafta Newroz’a ilişkin bir söyleşi Hürriyet gazetesinde yayınlandı. Hevjin LGBT oluşumundan Öykü’yle yapılan söyleşi de Hürriyet gazetesi muhabiri gizli ve örtük bir şekilde yıllardır hepimizin bildiği Hürriyet gazetesinin faşizmini gözlerimiz önüne seriyor. 
 
Haber, Türkiye’de LGBT örgütlerin Diyarbakır’da Newroz’a katılmasını haberleştirmek ve ön plana çıkartmak yerine Öykü’nün yaptığı tamamen kişisel yorumu ön plana çıkartıyor ve haberin odağından uzaklaşıyor. Belki biz LGBT bireyler de medyaya güvenme konusunda daha dikkatli davranmalıyız ve neyi neden ön plana çıkartarak söylediğimizi iyice düşünüp/tartarak ilerlemeliyiz.
 
Aynı Newroz meydanında ben de vardım ve benim gibi 30’a yakın arkadaşım vardı. Ve bu 30’a yakın insan Newroz meydanındaki diğer küçük topluluklardan ve ailelerden farklı idi. Ve bu fark son derece ortada idi. 
 
“Siz nereden geliyorsunuz” ya da “siz turist misiniz” sorusu aslında “anlamama” değil “adını koyamama” hali olarak tariflenebilir. Ayrıca İç Anadolu’da “kibar” erkeklere eşcinsel olduğunu ima etmek için “İstanbullu musunuz?” diye sorarlardı. Diyarbakır’da bunun karşılığının ise “siz nerelisiniz” ya da “turist misiniz” olması son derece doğal.
 
Newroz meydanına biz kapalı bir grup olarak gidip gelmedik, yanımızdaki, önümüzdeki arkamızdaki kişilerle iletişim kurduk, bir kısmına eşcinsel, biseksüel, transeksüel olduğumuzu anlattık. Oturduk çaylarını içtik, sundukları pide ve börekleri yedik, birlikte çekirdek çitledik. 
 
1 Mayıs alanına çıktığımızda sanki meydandaki herkes bizi görüyor ve anlıyor mu? 
 
Bursa’da yürüyüşün engellendiği, Üniversitelerde LGBT öğrencilerin topluluk kurmasına izin verilmediği ve ayda nerdeyse bir LGBT bireyin nefret cinayeti sonucu yaşamını yitirdiği bir ülkede, Newroz meydanında gökkuşağı bayraklarının dalgalanması kendi başına toplumsal barışa bir adım daha yaklaştığımızı gözler önüne seriyor. Hürriyet gazetesinin muhabirinin gözünden kaçanlar ya da aklına gelmeyenleri hatırlatmak istedim”
Trans Milletvekili Adayları
Bir diğer haber ise, Radikal gazetesinden Ayça Örer’in milletvekili aday adayı Öykü Özen ile yaptığı röportaj. Ayça benim on iki yıllık dostum, haber yapmadan önce konuştuk. Neyse, Öykü Özen ile yaptığı röportajda Öykü Özen’e, daha önce Kaos GL ve diğer LGBT örgütlerin Öykü Özen’in dernek içerisinde üyelerine şiddet uyguladıkları gerekçesiyle birlikte çalışmama kararlarını sordu. Öykü Özen ise soruya yanıt vermek yerine, LGBT örgütlerine çamur atmayı tercih ederek soruyu geçiştirdi. Ayça’nın tamamen iyi niyetle Öykü’nün üstüne gitmediğini düşünüyorum. Ancak Ayça biraz araştırsaydı Pembe Hayat, Kaos GL ve Lambdaistanbul derneklerinin yaptığı açıklamalara paralel gerekçelerle halen yargılanmakta olduğunu görürdü ve bunu pek ala yorumsuz verebilirdi.
 
Bir muhabir olarak yapması gereken ikinci bir şey ise, Öykü’nün verdiği cevapları dönüp Lambdaistanbul, Kaos GL ve Pembe Hayat Derneklerine sorması idi. Şu durumda Öykü Evren bu derneklere yönelik derneğin imajını olumsuz yönde etkileyecek bir açıklama yapıyor ve dernekler buna cevap veremiyorlar. 
 
Kaos GL, Lambdaistanbul, Pembe Hayat Dernekleri, Öykü Özen (açıklama yapıldığı dönemde Öykü Evren’di) açıklama yapıldığı dönemde, bu derneklerin paylaşamayacağı bir pasta yoktu ortada. Ayrıca LGBT hareket şimdiye kadar kendini hep yoktan var etti. Kısıtlı kaynaklarla faaliyetleirni sürdürmeye çalıştı. Bugünkü LGBT hareketin en eski örgütlerinden biri Kaos GL’nin üyesi olarak, Kaos GL’nin sürekli yerel örgütlenmelerin güçlenmesi için çaba harcadığını söyleyebilirim. 
 
Öykü Evren Türkiye’de mecliste bir şeyleri değiştireceğini söylüyor. Yalan dolan meclis için yeni bir şey değil!
 
Diğer trans aday adayı ise AKP’li Almina Can Rencü, LGBT bireyleri rehabilite edecek bir merkez kurulmasını istiyor ve eşcinsel, biseksüel ve trans varoluşu hastalık -en azından rehabilite edilecek bir durum- olarak görüyor. 
 
CHP’li Öykü Özen, LGBT örgütleri ile kavgalı, AKP’li Almina Can Rencü ise Aliye Kavaf gibi eşcinselliğin hastalık olduğunu düşünüyor! Peki bu arkadaşlar neye ve kime güvenerek meclise girmek istiyorlar ve mecliste kimin temsilcisi olacaklar?”
 
 
Başka gruplara saldırmak için eşcinselliğin kullanılması, eşcinselliği kriminalize etme, kategorisinde örnek verebileceğimiz bir haber yine seçim döneminde 09.04.2011 tarihli Yeni Akit gazetesinde “CHP Homoları kızdıracak” başlıklı haberde yapılmıştır. Haberde “CHP içerisinde gerçekleştiği “iddia” edilen eşcinsel ilişki nedeniyle hem eşcinselliğin bir suçmuş gibi “Livata Skandalı” olarak değerlendirmiş, “skandal” sonrasında CHP’nin tırnak içerisinde çağdaş olduğu ve partilisine sahip çıkması gerektiği söylenmiş. Haber içeriğinde yer alan “Top” “Homo” “çirkin alışkanlık” gibi kelimelerle eşcinsel bireylere yönelik homofobik kelimler haberde yer almıştır.
 
Yine magazin haberlerinin içerisinde Biseksüel bireylere yönelik Ege telgraf gazetesinde 21.04.2011 tarihinde çıkan haber de ise Hollywod aktristi Ewan Rachel Wood ile ilgili “Biseksüel olduğunu İtiraf etti” başlığı atılarak biseksüel bireyler “kriminalize edilmiş, yine görsellerle biseksüel bireylerin dışlanmasına yol açan önyargı beslenmiştir. Özellikle Biseksüel bireyler “Doyumsuz” “geçiş süreci” “kararsızlık” gibi yanlış bilgi ve önyargılar nedeniyle sosyal hayat içerisinde hem heteroseksüeller hem de eşcinseller tarafından suçlanabilir ve dışlanmalarına yol açabilir. Oysa biseksüellik, eşcinsellik ve heteroseksüellik gibi doğal bir yönelimdir. Biseksüel bir birey her iki cinse de aynı ölçüde ilgi duymayabilir ve bu ilginin derecesi zaman içinde değişebilir.
 
Eşcinselliğe ilişkin stereotipleri besleyen haberlerde ise 04.04.2011 tarihinde Bursa Hakimiyet gazetesinde yer alan “Cinsellikten tiksinmenin nedenleri arasında nadiren de olsa eşcinselliğin de sebepler arasında olduğu” söylenmiştir.
 
Almanya Milli takımı teknik direktörü Joachim Löw’ün 27.04.2011 ve 28.04.2011 tarihli Hürriyet ve Sabah gazetelerinde yer alan” Eşcinsel değilim, isterseniz Karıma sorun” açıklaması ve gazetelerin haberi veriş biçimleri yine eşcinselliği kriminalize etmiştir.
 
Nisan ayından başlayarak Mayıs, Haziran, Temmuz, Ağustos aylarına dağılan Ayşe Özyılmazel’in köşesinde yazdığı “Sevgililerimden biri beni bir erkekle aldattı” açıklaması ile başlayan daha sonra Hülya Avşar ile polemiğe dönüşen ve hemen ardından  Lezbiyen “suçlaması” ile adli makamlara yansıyan dava süreci magazinsel bir dille ana akım gazetelere yansımıştır. Haber içeriklerinde “Şok” “Lezbiyen İması” “Hakaret” kelimeleri kullanılmıştır. Lezbiyen kelimesi bir hakaret kelimesi değildir, kadın kadına olan duygusal ve cinsel yönelimi ifade eder. Özellikle LGBT bireylerin günlük hayatlarında karşılarına çıkan ‘ifşa’ ‘tehdit’ gibi hayatlarımızı olumsuz yönde etkileyen ve toplumsal huzuru bozan bu yargı ve ayrımcı haberler toplum için eşcinselliği bir hakaret malzemesi haline getirmiş ve LGBT bireylere yönelik tehdidi arttırmıştır.
 
İyi haber örnekleri içerisinde LGBT örgütlerin ve uzmanların insan haklarına duyarlı ve LGBT bireyleri olumlu yönde etkileyen haberler ise;
 
Marie Claire dergisinde yer alan “Erkek Tacizinin arka perdesi” isimli yazıda yer alan uzmanların görüşlerine yer verilerek hazırlanan haberde, erkek eşcinsellere dair bir önyargı olan “Küçükken cinsel tacize uğradığı için eşcinsel olmuştur” yargısına yönelik yanlışa ilişkin bir uzman görüşüne yer verilmiş ve haber insan haklarına uygun bir şekilde hazırlanmıştır.
 
Tempo dergisi, Eşcinsel olması nedeniyle futbol hakemliğinden atılan ve Futbol federasyonu ile yargı süreci hala devam eden sürece yönelik olarak Hakem İbrahim Dinçdağ ile gerçekleştirilen röportaja 6 sayfa ayırmıştır.
 
Marmara Üniversitesi Profesörlerinden Murat Yüksel’in derste yaptığı homofobik söylem sonrasında Birgün gazetesi Muhabirlerinden Onur Erem’in 03.04.2011 tarihinde Lambda avukatı Fırat Söyle ile görüş alarak hazırladığı haber, Türkiye’deki yasal durumu ortaya koyarak, eğitim hayatında LGBT bireylerin süreci ve yaşadıkları ihlalleri de kamuoyuna yansıtmıştır.
 
Homofobi Karşıtı Buluşma haberleri 05.04.2011 ve 26.04.2011 tarihinde Birgün gazetesinde yer almıştır. Uluslararası Homofobi Karşıtı Buluşma, Kaos GL tarafından koordine edilen ve 2006’dan beri her yıl, 17 Mayıs Haftasında homofobi ve transfobiye karşı örgütlenen uluslararası bir etkinliktir. Ayrımcılığa karşı Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Travesti ve Transeksüel (LGBT) bireylerin insan haklarının geliştirilmesi yönünde sosyal, kültürel ve akademik alanlarda etkinlikler düzenleyen Kaos GL Derneği, bu etkinlik ile Türkiye’de LGBT bireylere yönelik ayrımcılığın tartışılmasına ve görünürlüğünün sağlanmasına zemin yaratmayı amaçlamaktadır.
 
Mayıs 2011
 
 Mayıs ayında Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu tarafından Şubat da  hazırlanan Ağustos ayında yürürlüğe girmesi beklenen “İnternetin Güvenli Kullanımına İlişkin Usul ve EsaslarTaslağı” ile ilgili haberler  özellikle mayıs ayında gazeteler ve internet sitelerinde yer almıştır.
 BTK’nın ve Telekominikasyon Daire Başkanlığının Hosting firmalarına gönderdiği 138 kelimeden oluşan “gey” “gay” “biseksüel” kelimelerinin de içinde bulunduğu liste bir çok İnternet kafeden içlerinde  LGBT sitelerine girişi de engellemiş ve bu konu bir çok yayın organında yer almıştır.
Daha sonrasında TİB tarafından yapılan açıklamada Çocukların cinsel istismarı ve uyuşturucu, uyarıcı madde, Müstehen atıfında bulunarak bu kelimelerin geçtiği sitelerin kapatılması gerekçe olarak sunulmuştur. Bu dönemde yapılan haberlerde LGBT haber portallarının içerisinde de var olan kelimeler nedeniyle dernek ve haber sitelerinden görüş alınmamıştır. Kaos GL web sitesinde ve dergi de, özellikle uzmanlara ve bu alanda çalışan akademisyen ve hukukçulardan görüş alınarak bu haberler hazırlanmıştır.
Kaos GL haber sitesinde Sansür ve bu taslağa yönelik ayrıntılı haberler yer almıştır. Kaos GL dergisinin Temmuz –Ağustos sayısı Medya’ya ayrılmış , sosyal medya ağları medyanın gücü ve internet sansürü ele alınmıştır.
Ana akım medya içerisinde sansür ve filtreleme gündemleşmiş ve internet yasakları için 15 Mayıs’da 31 ilde eş zamanlı gerçekleştirilen bir eylem organize edilmiştir.
 
1 Mayıs ile ilgili;
1 Mayıs 2011 tarihinde Radikal gazetesinde yer alan 1 Mayıs haberinde farklı gruplara ait sloganlara yer verilirken LGBT bireylerin sıkça attığı “Okulda, İşte, Mecliste, Eşcinseller Heryerde” sloganı da örnek gösterilmiş, ertesi gün Cumhuriyet
Radikal, Posta, Milliyet, HaberTürk gazeteleri LGBT örgütlerin 1 Mayıs’a katılımını İnsan Haklarına Duyarlı ve saygılı haber örnekleriyle sayfalarına taşımışlardır.  Kaos GL & Pembe Hayat LGBTT Dayanışma Derneklerinin çağrısı ile buluşan Lezbiyen, Gey, Biseksüel ve Translar ile dostları “Ayrımcılığa Karşı Gökkuşağı Koalisyonu” pankartı açtı, bu yürüyüşün haberi ayrıntılı olarak Kaos GL web sayfasında duyuruldu.
Mayıs ayında Bilinmeyen numaralar için rehberlik hizmeti sunan 118 33 operatörü yayınladığı reklamda erkek eşcinselliği bu reklam filminde streotipleri besleyerek karikatürize edilerek sunulmuş. Ve sanki tek tip bir eşcinsel imajı varmış gibi gösterilmiştir. Tepkilerin ardından yapılan haberler ise bu sorunlu hal sorgulanmadan sadece “Eşcinsel bir karakterin TV’de gösterilmesi tepki topladı” türünden haberler yapılmıştır. Eşcinselliği kişilerin üzerinde “yaftalanma” sebebi olacak bir varoluş gibi gösterilmiş, daha sonrasında bu reklam filminde oynayan oyuncu “Burçin Bildik” ile roportajlar yapılmış, onun “reklam filmlerinin aksine söylediği şarkılar ve sempatik hareketleri ile tam not aldığı” vurgulanmış, haber sonunda evli olduğu ve eşinin açıklamaları sonrasında bu karakterin” aseksüel” olduğu vurgulanmıştır. Kaos GL wep sitesinde bu reklam filmi ve eleştirilere karşılık Halil Kandok tarafından 13.04.2011 tarihinde bir köşe yazısı kaleme alınmıştır.
 
Haydi Eşcinseller Aynaya!
Bilinmeyen numaralarla ilgili bir eşcinsel karakterle canlandırılan reklam eşcinseller tarafından eşcinselliğin tek tipleştirilmesinden, abartılmasından ve eşcinsellerle dalga geçilmesinden dolayı, diğerleri tarafından da eşcinselliğe özendirir bahanesiyle tepki çekmeye devam ediyor. Hatta reklamda oynayan oyuncu bile nasibini almış bu eleştiriden. Tepki gösterenlerden birisi " Bu reklamlardaki 118.. diyen ibineyi bi’ verseler, sabahtan akşama kadar üşenmeden döverim. O çıkınca TV’yi kırasım geliyor." demiş sosyal paylaşım sitesinde. Birisi de telefonun kablosuyla boğmak istediğini söylemiş. Homofobiğin birisi de "Reklamdaki arkadaş, yarın bir gün torunları ’Dede Youtube’da bir şey bulduk, bu adam sen misin’ dese, itiraf edecek mi acaba?" demiş.

Bu bilinmeyen numarayı arayıp da küfür ederek kapatanların sayısı son rakamlara göre on milyonu geçmiş. Demek homofobisini dile getirebilenler bile bu kadarsa, memlekette homofobik olmayan yok anlaşıldığı üzere. Tabi eşcinsel karşıtlığı homofobik sayılmaz değil mi, olsa-olsa ifade özgürlüğüdür. İşin tuhafı da öylesine veya böylesine eşcinselliğin yansımasına olan karşıtlık.

CNN Türk’ün yaptığı anketten çıkan sonuç da şu an itibarıyla bu reklamı hiçbir kesimin beğenmediğine dair.
Eşcinselleri aşağılayıcı bulanlarla, eşcinsel teması işlediği için karşı çıkanlar hemen-hemen aynı orana sahip. Beğenenler azınlıkta kalmış.

Bir 118 bilinmeyen numaralar firmasının televizyonda yayınlanan eşcinsel temalı reklamını beğeniyorum / beğenmiyorum çünkü...

Beğenmiyorum çünkü eşcinselleri küçük düşürüyor 21% 142
 

Beğeniyorum çünkü eşcinsellerin toplumun üyesi olduğunu hatırlatıyor 7% 45 
Beğenmiyorum çünkü eşcinsel tema kullanıyor 25% 169 
Beğeniyorum çünkü eşcinsel temalı da olsa eğlenceli 7% 44 
Beğenmiyorum çünkü prodüksiyon olarak başarısız 21% 142 
Beğeniyorum çünkü dikkat çekici 9% 63 
Kararsızım 9% 59 

Toplam Oy: 664 

Anlayacağınız eşcinselliğin görünürlüğü homofobiklerin de, eşcinsellerin de nefretini depreştiriyor. Sonuçta "bastırılmış" homofıbiklere de ayna tutuyor, homofobiyi içselleştirmiş eşcinsellere de. Reklamda farklı bir eşcinsel karakter canlandırılmıyor ki. Eşcinsellerimiz sanki tep tip değilmiş gibi, sanki tep tiplilikten kurtulmak için çaba sarf etmişler gibi. Kurtulmaya çalışanlar veya kurtulduğunu sananlar da heteroseksizmi içselleştirmiş olmasınlar sakın. Erkek gibi görünüp de eşcinselliğini gizlemeyen, eşcinselliğini açık şekilde ifade eden kaç tane eşcinsel var acaba? Evet, şu aşamada eşcinselliğin kabulü için eşcinselliğimizi ifade etmeliyiz açık ve net bir şekilde ki, feminen eşcinsel karakterlerden şikayet etmeye hakkımız olsun. Bilindik-feminen anlamda olmayanların eşcinselliğini kimse anlamadığı-bilmediği için, onları eşcinsel zannetmiyorlar ki. Rahatsız oluyorsanız kalıplaşmış eşcinsel rolünden, çıkın "Eşcinsellik öyle olmaz, böyle olun" diyin.
 
Ayrıca eşcinsellik bilinen anlamda, göründüğü-reklamlardaki gibi olsa ne çıkar? Eşcinseller öyle oluyor diye kabul edilmemesi mi gerekiyor? Öğretiler-içselleşmeler değişinceye-değiştirinceye-değiştirilinceye kadar ayrımcılık yapmamalıyız heteroseksistler gibi. Yoksa ne farkımız kalır ki onlardan. Demek ki daha yeterli yatırım yapamamışız ki, istediğimiz verimi alamıyoruz. Bu ayrıca aktivistlere de bir ayna olsun. İstediğimiz şekilde eşcinselliği normalleştiremiyorsak, o zaman bilindik anlamda normalleştirmekten başka çaremiz kalmıyor.
 
Heteroseksizmin eşcinsellikle dalga geçmesine ne kadar engel olabiliriz ki önce aynada kendimize bakmadıktan sonra? Ben o reklamı izlerken görünürdeki eşcinsellik aynasına bakıyormuş gibi hissediyorum ve rahatsız olmuyorum çerçevenin dışında kalan, görünmeyen eşcinselliğin nasıl olduğunu bilsem de? Çünkü görünmeyenler çerçevenin dışında kalıyorlar aynaya uzaktan baktıkları için. Bütün eşcinseller aynanın karşısına geçsin bir an önce doğru yansımalar için.

Gücü-parayı- medyayı elinde bulunduranların kitleleri doğru şekilde yönlendirmelerini beklemek de biraz fazlaca safdillik gibime geliyor kapitalist dünyada. Eşcinseller kendileriyle dalga geçilmesini istemiyorlarsa, önce kendilerini düzeltmeleri gerekiyor. Düzeltemiyorlarsa eşcinsellikleriyle olduğu gibi barışsınlar. Eşcinselliğe eşcinsel dedirtemiyorsak, "top" denilmesinden de gocunmamalıyız, hatta aşağılama anlamını kaybettirmek için benimsemeliyiz. Şu aşamada da 118.. bilinmeyen telefon numaraları reklamını sevmesi gerekiyor eşcinsellerin bence bir şey yapmıyorlarsa.
 
Dünya’dan haberlerde Brezilya’da eşcinsel evlilik yasallaşması sevindirici haberler içerisinde 07.05.2011 tarihinde Taraf gazetesinde yer alan haber yorumsuz şekilde verilmiştir.
Bu tür haber içeriklerinde haberin duyuru gibi verilmesi, Türkiye’deki yasal süreç ve durumu ortaya koyan bir haber içeriğinin olmayışı haberi eksik kılmıştır.
 
Mayıs ayında magazin haberlerine göz gezdirdiğimizde özellikle Lezbiyen bireylere yönelik yapılan haberlerde “Ayşe Özyılmazel ve Hülya Avşar arasında geçen polemik” gündemdeydi. Bunların dışında aşağıdaki örneklerde aynı dönemde Posta, Havadis, Bursa Hakimiyet gazetelerinde eşcinsel kadınları etkileyen haberler yapılmıştır. Haber içeriklerinde “Lezbiyen teklifler alıyoru” “ahlaksız teklif” “Şok açıklama””lezbiyen Şoku” “yaşadığı lezbiyen ilişki kötü kız imajını güçlendirdi” yorumlarıyla yer almıştır.
LGBT hareketin içerisinde Eşcinsel ve Biseksüel kadınlarla ilgili bugüne kadar en çok dillendirilen sorun “Görünmezlik” sorunudur.
Birçok E/B kadın hem medyada ve toplumda olan bu önyargı nedeniyle görünür olamamaktadır. Bu haberler taciz ve tehdidi arttırmaktadır.
 
Görsellerle pekiştirilmiş kötü haber örnekleri.
 
Homofobi Karşıtı Buluşma haberleri içerisinde Yeni Düzen (Kıbrıs) gazetesi HKB için özel sayı çıkarmış, sanattan köşe yazılarına Heteroseksizm, Homofobi ve Transfobiyi masaya yatırmıştır. Homofobi Karşıtı yürüyüş haberleri Haber Türk, Özgür Gündem, Akşam, Anayurt, Birgün gazetelerinde 23.05.2011 ve 24.05.2011 tarihlerinde gazetelerde yer almıştır.
 
Haziran 2011
Haziran ayında LGBT bireyleri ilgilendiren çok önemli gelişmeler oldu. Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi, cinsel yönelim ve Cinsiyet Kimliği Ayrımcılığına karşı LGBT bireylerin eşitliği yönündeki karar tasarısını kabul etti.Ayrıca  Avrupa Parlamentosu, Avrupa Komisyonu, Avrupa Konseyi, Avrupa Dış Eylemeler Servisi, Temel Hakları Ajansı Uluslararası Homofobi Karşıtlığı Gün vesilesi ile açıklama yaptılar. Bu açıklamalar Hürriyet(BM’den eşcinseller için tarihi karar, Vatan(BM ’ den tarihi eşcinsel tasarısı ), Akşam(BM ’ den ’ cinsel tercih ’ tasarısı )(,Birgün (BM eşcinsellerin haklarını resmen tanıdı) gazetelerinde 18.05.2011 ve 21.05.2011 tarihlerinde yer aldı.
Yine Dünya’dan haberlere baktığımızda Haziran ayı nedeniyle tüm Dünya’da kutlanan pride haberleri, Af örgütünün kampanya haberleri ve Türkiye’deki Trans pride ve Onur Haftası yürüyüşü gazetelerde olumlu haberler olarak yer almıştır. Bu haberler özellikle yurt dışı ajanslarından alındığı için genelde insan haklarına saygılı ve LGBT örgütlerin görüşlerine yer verilerek hazırlanmıştır. Bazen aynı gazete hem duyarlı haber örneğini hem de homofobik haber örneklerinin yan yana sayfalarda olduğunu görebiliyoruz. Aşağıda 21.06.2011 tarihinde Haber Türk gazetesinde yer alan iki haber örneğini görüyoruz.
 
Af örgütü kampanyası özellikle 22.06.2011 tarihinde   “Uluslararası Af Örgütü ’ nden yasal düzenleme isteği  - Anayurt”, “  Af Örgütü Türkiye raporu  - Cumhuriyet” “  Af Örgütü ’ gay ’ ler için yasa istedi - Haber Türk” “  Uluslararası Af Örgütü’nden yasal düzenleme isteği  - Hürses” “  Af örgütü ’ nden Türkiye ’ ye : Eşcinselleri koruyun  - İstanbul Gazetesi” “Anayasa cinsiyetçi olmamalı  - Özgür Gündem” “  Cinsel kimlik , ne hastalık ne de suç - Radikal Hayat” başlıklarıyla hem ulusal hem de yerel gazetelerde yer aldı.
 
Yine dünyadan haberlerde Fransa’da evliliğin yasallaşmaması gazetelerde yer aldı. Bunlar yine dış kaynaklardan alınan haberlerdi.
 
Suriye’de kendisini eşcinsel bir kadın olarak tanıtan blog sahibinin sahte bir profile sahip olması üzerine;  “Suriye İsyanın Sembol Kızı Yalan Çıktı  - Dokuz Sütun” “Öbür Lezbiyen Blog Yazarı ’ Da Erkek Çıktı–Radikal” ”Devrimin Sembolü ’ De Yalan Çıktı  - Birgün “  “Tüm Dünyayı Kandırdılar Mı ? – Vatan” “Şam ‘da Eşcinsel Bir Kız Değil İstanbul ’da İskoç Bir Adam -Radikal”  “Şamlı Eşcinsel Kız Sahte Çıktı- Şok” “Suriyeli Emine Araf Abd ’ Li Tom Çıktı – Vatan”  İşte Şam ’ Daki Lezbiyen Kız ! - Milliyet  başlıklarıyla gazetelerde yeraldı.
 
Rick Martin’in ülkemize konser vermek için gelmesi nedeniyle gazetelerde hem konser hem de eşcinsel kimliğine dair açıklamaları gazetelerde yer aldı. Bu haberlerin bir kısmı magazinsel yer aldı. bir kısım ise köşe yazarının köşelerinde haklar üzerinden yorumlanarak yer aldı. Aynı dönemde futbol oyuncusu Gutti’nin Saba Tümer’in programından sonra İspanyol TV’sinde yaptığı açıklamalar magazin olarak yer almış. Bu haberlerde daha önce Gutti’nin eşcinsel olduğuna dair çıkan haberler için dava açıldığı yazılmış, eşcinsel bireyler kriminalize edilmiştir.
 
Dünya’da süregelen aile, yeni aile, alternatif aileler tartışıladursun, Cumhuriyet gazetesinin 12.06.2011 tarihinde verilen “Devlet ilişkimizden elini çek” haberinde eşcinsel bireylerden de fikir alınmış ve iyi bir haber hazırlanmıştır. Ertesi Gün Yeni Akit gazetesinde “Cumhuriyet’ten Ahlaksızlığa TEŞVİK” başlığıyla hazırlanan haberde özellikle eşcinsel bir çiftten görüş alınması kötülenmiş ve eşcinseller yine hedef gösterilmiştir.
 
Onur Haftası ile ilgili yine Yeni Akit gazetesinden bir haber.
 
Yine haziran ayında Kaos GL ve Af örgütünün “Yabancılar ve Uluslar arası koruma Kanunu tasarısı” taslağında LGBT mültecileri ayrımcılığa maruz bırakacak “cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği ibarelerinin olmaması nedeniyle gerçekleştirdiği eylem, Ankara Hürriyet ve Milliyet gazetelerinde 20.06.2011 tarihinde yer aldı.
 
ABD’de Eşcinsel askerlere uygulanan sorma söyleme yasası ile ilgili olarak Obama’nın toplantıya katılması ve bu yasanın  kaldırılmasına ilişin haberler 25.06.2011 ve 29.06.2011 tarihlerinde “Eşcinsellere Selam Çaktı – Akşam” “Obama Eşcinsel Toplantısında  - Cumhuriyet” “Kafalar Aynı Cinsel Tercihler Farklı  - Haber Türk” “Obama ’ Dan Eşcinsel Açılımı  - Haber Türk” “ Obama Dan Eşcinsellere Destek – Taraf” “Obama , Eşcinsellerin Toplantısına Katıldı  - Yeni Akit” başlıklarıyla yer aldı.
 
Temmuz 2011
Temmuz ayında Dünya’dan haberlerde Cumhuriyet gazetesi Güney Afrika’da ki “Lezbiyen Düzeltme Tecavüzünü” haberleştirmiş. Haber dış kaynaklardan alınmış ve olumsuz bir haber de olsa İnsan haklarına saygılı bir biçimde yazılmıştır. Haberin içeriğinde LGBT örgütlerin görüşü alınmıştır. Aslında Türkiye’de de var olan, Polisten ya da saldırganlardan korku veya işten atılma tehlikesi nedeniyle birçok ihlal raporlara girememekte veya adli işlem yapılamamaktadır. LGBT bireyler günlük hayat içerisinde ifşa korkusu nedeniyle bu yaşanılan ayrımcılık dillendirilmemektedir.
 
Hakkı Devrim’in köşe yazısında Ayşe Arman ve Yıldırım Türker’e eşcinsel bireylerden gelen mektuplar konu edilmiş ve onlara gelen mektupların Erdoğan’dan veya Kılıçtaroğlu’ndan gelen mektuplardan çok ilgi çekerek anlamaya çalıştığını ve bunu nedenlendirirken Eşcinsellerin hayatla daha erken “tokuştuğunu” söylemiştir.
 
Prof. Ahmet Rasim Küçükusta’nın Haziran ayında yer alan yazısında “Ben bir Bilim Travestisiyim” başlığı kullanarak köşe yazısında hem eşcinsel bireyleri hem de kadınları aşağılamış ve “Bilim İnsanı” terimimin yanlış olduğunu savunmuş, “ “Hem bilim insanı hem bilim kadını sözlerinden mustaribim. Hadi, madem bilim insanı var, o zaman ‘bilim hayvanı’ da olmalı diye cinslik yapmayalım ama yarın oğlanlar, lezbiyenler, travestiler, onun bunun çocukları ve daha bilmem kimler ayaklanırlarsa ne olacak? ‘Biz ne bilim adamıyız ne bilim kadını. Biz ‘Bilim lezbiyeniyiz’ veya biz ‘Bilim transseksüeliyiz’ diye herkes kendi terimini yaratırsa kim ne diyebilir?” diye açıklamada bulunmuştur. Temmuz ayında Haber Türk gazetesinden Füsun Saka bir röportaj gerçekleştirmiş fakat bu röportajda yine kadınlar ve eşcinsellere yönelik tutumunu söylemiş, Haber Türk gazetesi tek taraflı bir haber yapmış, LGBT örgütlere veya uzmanların görüşüne bu konuda yer vermemiştir.
 
TRT’de yayınlanan “Altın Bamya Ödüllerinde” Homofobi ödülünün sansüre uğraması ile ilgili olarak
04.07.2011 tarihinde Radikal gazetesinde Pınar Öğünç köşe yazısında bu konuyu gündeme getirmiş ve İnsan haklarına yakışır bir köşe yazısı yazmıştır.
 
Aynı günlerde Birgün gazetesi Kaos GL dergisinin yeni sayısının tanıtımına yer vermiştir.
Dünya’dan haberlere baktığımızda Almanya’da 7.si düzenlenen Dünya Kadınlar Arası Futbol karşılaşmasında Nijarya’lı oyuncuların Lezbiyen olması nedeniyle Nijerya Antrenörü Uche’nin açıklamaları gazetelerde yer almıştır. Daha sonra bu açıklamalar nedeniyle birçok ülke tarafından kınanmıştır. Bu haberler sonrasında Birgün gazetesi “Alman’ya Futbolunda Kadın Devrimi” başlıklı bir haber hazırlamış ve Almanya’da ırkçılığa ve Eşcinsel düşmanlığı ile mücadele eden futbol takım örneklerine yer vermiştir.  
Temmuz ayında Eşcinsel evlilik, aile ve evlat edinme konusu yine gazetelerin gündemindeydi. New York’ta ve Arjantin’de kabul edilen eşcinsel evlilik yasası da gazetelerde LGBT örgütlerden görüş alınarak hazırlanmış haberler içerisindeydi. “ Lezbiyen Evlilik Patladı–Şok”  “Çin’de Cinsiyet Devrimi -The New York Times Türkiye” “Daha Mükemmel Birliktelikler-The New York Times Türkiye” “Engellere Rağmen Evlat Edinen Eşcinsellerin Sayısı Artıyor  - The New York Times Türkiye”   Arjantin ’ De Eşcinsel Bayramı-Akşam” “Eşcinsel Evlilik Patlaması - Bursa Hakimiyet” “Eşcinsellik Tarihi Müfredata Giriyor – Taraf” “Eşcinsel Evlilik Patlaması  - Yenigün (İzmir)” “New Yorklu Eşcinseller İçin Damping –Akşam”
 “New York ’ U Eşcinsel Düğün Telaşı Sardı  - Radikal Hayat” “New York ’ U Gay Düğün Telaşı Sardı – Şok” başlıklarıyla yer almıştır.
Antalya’da iki trans kadın, akşamüzeri banka işlemleri için dışarı çıktıklarında, kendilerine hakaret Eden Esnaf Üyeleri Tarafından Linç Edilmek İstendi, Daha Sonra Bu Konuya İlişkin Haberler  “Nefret Ve Cinnet Toplumu - Cumhuriyet “  “İki Travestiye Linç Girişimi – Güneş” “Travestilere Linç Girişimi  - Posta” “ İki Travestiyi Linç Etmek İstediler  - Radikal” “ Travestilere Linç Girişimi – Şok”
Dünya Sağlık örgütünün yaptığı açıklama ve eşcinsel erkeklerin eşit hizmete erişimi ile ilgili haberler de ana akım medya’da yeterli yer bulmamıştır.
 
Hindistan Sağlık Bakanı Gulam Nabi Azad’ın, Delhi’de katıldığı AIDS konulu bir konferansta konuşmasında eşcinselliği "hızla yayılan bir hastalık" olarak nitelendirdi,bu açıklamadan sonra Eşcinsellik hastalıktır-Cumhuriyet” “ Eşcinsel karşıtı bakana tepki  - Haber Türk” “ Eşcinsellik hastalığı Batıdan yayılıyor  - Milliyet” “Eşcinsellik hastalık ’ diyen bakana tepki  - Radikal Hayat” “ Bu da Hindistan’ın Aliye Kavafı  - Taraf”  başlıkları atıldı. Özellikle Aliye Kavaf’ın açıklaması ve LGBT örgüt ve çevrelerinin tepkileriyle gündeme gelen “Eşcinsel Hastalık olup olmaması ile ilgili” tartışmalardan sonra yapılan haberlerde Aliye Kavaf örneği verilmiş ve genelde iyi haber örnekleri gözlenmiştir.
 
Ağustos 2011
Ağustos ayına baktığımızda 01.08.2011 tarihinde Adana’da gerçekleşen olayda bir Trans bireyin başka bir kadına taciz iddiası haberleştirilmiş, bu haberler yapılırken Trans bireyler kriminalize edilmiş ve homofobik bir söylemle haber içerikleri hazırlanmıştır. “Travestiye Cinsel Suçlama  - Anayurt” “ Dava Düştü Travesti Barış Serbest Kaldı  - Haber Türk” “Travesti Barış ’ A Taciz Suçlaması  - Sabah Güney”  “ İş Üstünde Basılınca Kadını Taciz Etti  - Şok” “Travesti Genç Kızı Taciz Etti  - Takvim Gazetesi” Başlıklarıyla Yer Almıştır. Aşağıda Şok Gazetesinin Haberini Görüyoruz.
 
Transeksüellere yönelik nefret cinayetlerinde ileri sürülen “ben onu kadın sanmıştım” iddiası yine gazete başlıklarında karşımıza çıktı. 02.08.2011tarihlerinde Fatih’de asker firarisi Ö.F.K. (26), internetten tanışıp cinsel ilişkiye girmek için anlaştığı Didem Soral’ı (24), bıçaklayarak öldürmesiyle ilgili haberler  “Travestinin Boğazı Kesilerek Öldürüldü İddiası - Dokuz Sütun” “Facebook’tan Tanıştı Travesti Diye Öldürdü - HaberTürk”  “ İnternetten Tanıştığı Travestiyi Öldürdü – Hürriyet” “ Facebook’ Ta Sözleşti Evinde Öldürdü – Milliyet” “Travesti Boğazı Kesilerek Öldürüldü  - Özgür Gündem” “Seviştiği Travestiyi Boğazından Bıçakladı  - Posta” “ Travestiydi, Öldürdüm  - Radikal”  “ İnternette Tanışıp Anlaştı Travesti Çıkınca Öldürdü – Sözcü” “Yatakta Katil Eden Gerçek  - Şok” “ Erkek Katil - Takvim Gazetesi” “ Bir Nefret Cinayeti Daha – Taraf” “Facebook ’ta ’ Kadınım ’ Dedi, Erkek Çıkınca Çıldırdım  - Vatan” 
Kaos GL derneğinden Umut Güner başlıklarla ilgili Kaos GL org sitesinde yeralan haber yorumunda “Nefret cinayetlerinin medyanın nasıl bir dil kullandığını da takip ediyoruz. Nefret cinayetleri mağdurları sadece katilleri tarafından öldürülmüyor, medyada katil zanlılarının diliyle haberleri yapmaya devam ediyor ve bu da mağdurları tekrar tekrar mağdur ediyor. Ayrıca, trans cinayetlerinde, “ben onu kadın sanmıştım”, gey cinayetlerinde “bana ters ilişki teklif etti” yalanlarına ne medyanın ne de yargının inanmasını istiyoruz. Medya bu bahaneleri gerçekmiş gibi sunarak yargıyı yönlendiriyor ve yargı da haksız tahrik indirimleri ile katilleri ödüllendiriyor.” açıklamasını yapmıştır.
 
Çizgi karakter olan Örümcek Adam’ın haklarını ellerinde bulunduran Marvel Şirketi Örümcek adam’ın ırkını ve cinsel yönelimini değiştireceklerini açıkladılar. Bu konuya ilişkin  “Örümcek Adam gay oldu – Akşam”   “Yeni Örümcek Adam melez ve eşcinsel  - Radikal Hayat” “ Afro Örümcek Adam  - Vatan” başlıkları atıldı.
 
Amerika’nın İliıonis Kentinde Edi ile Büdü’nün evlenmeleri için bir kampanya başlatıldı. Bu konuya ilişkin “  Edi ile Büdü: Sadece arkadaşız, evlilik yok - Haber Türk” “  Edi ’ yle Büdü eşcinsel olmadı  - Hürriyet”  “ edi ile büdü evlenemez - Milliyet “
 
Ağustos ayında Yeni Şafak yazarı Hayrettin Karaman’ın son haber sitesinde yaptığı açıklama ve hemen arkasından kaleme aldığı köşe yazısı tartışma konusu oldu. Hayrettin Karaman köşesinde LGBT bireyleri
Hedef göstermiş ve “komşunuz lezbiyen olsa” “evde çocuklarınızı rahatça bırakabilir misiniz?” diye sormuş.
LGBT bireylerin çalışma hayatı, sağlık, eğitim ve aile’den sonra sıkça dillendirdiği sorun barınmadır. Birçok LGBT birey ev tutma ve yurt konusunda ayrımcılığa uğramakta ve en temel haklardan biri olan barınma hakkından mahsur kalmaktadır.
 
AYLARA GÖRE TARAMA VERİLERİ
Aylar
Nisan
Mayıs
Haziran
Temmuz
Ağustos
ulusal
256
207
219
208
180
yerel basın
40
32
20
15
19
ajans haberi
gazete
272
225
231
212
191
dergi
24
14
9
11
8
eşcinsellikten bahsediyor
164
156
96
90
95
eşcinsellik üzerine yazılmış
132
83
144
133
104
Manşet
1
1
Köşe yazısı
49
59
44
43
41
haber
159
105
136
112
104
kültür sanat
31
18
17
23
28
Magazin/Röportaj/Mekan Tanıtımı/Diğer
58
56
42
45
25
Kaos GL’den Alıntı
6
3
LGBTT örgütlerin ve uzmanların görüşleri var
19
28
77
27
29
insan haklarına duyarlı ve saygılı
80
94
122
102
70
eşcinsellikle ilgili olumlu rol model içeriyor
14
21
18
18
18
mağdurun kimliği gizli tutuluyor
7
LGBTT bireyleri olumlu yönde bir yönlendirme var
59
75
87
73
42
LGBTT dışı konularda LGBT bireylerin fikri alınmış
1
5
2
1
LGBTT bireyler cinsel obje olarak sunuluyor
25
26
8
7
9
LGBTT bireyler ve olaylar kriminalize ediliyor
36
47
22
33
36
eşcinselliğe ilişkin sterotipleri besliyor
104
65
47
61
60
haberin dili homofobik
74
66
41
44
48
LGBTT bireylere yönelik şiddet meşrulaştırılıyor
20
1
15
LGBTT bireyler karikatürize edilmiş
2
mağduru küçük düşürücü fotoğraf var
sadece saldırganın ifadesiyle haber yapılmış
8
6
1
2
14
kullanılan görseller önyargıyı besliyor
6
12
7
7
15
kullanılan kelimeler yanlış 
104
55
38
46
47
Nefret söylemi yayıyor
2
1
3
3
1
başka gruplara ayrımcılık yapmak için eşcinsellik kullanıyor
1
1
2
1
 

Etiketler: medya
nefret