26/07/2012 | Yazar: Semih Sapmaz

‘ODTÜ’nün Rahatsız Öğrencileri’ ismiyle bir araya gelen bir grup ODTÜ öğrencisi ‘No Brain ODTÜ’ sloganıyla alternatif bir tanıtım videosu hazırladı. Kaosgl.org olarak Rahatsız ODTÜ’lülere ulaştık ve onlara ODTÜ’nün reklam atağını sorduk.

ODTÜ’de Birileri Rahatsız! Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı
“ODTÜ’nün Rahatsız Öğrencileri” ismiyle bir araya gelen bir grup ODTÜ öğrencisi “No Brain ODTÜ” sloganıyla alternatif bir tanıtım videosu hazırladı. Kaosgl.org olarak Rahatsız ODTÜ’lülere ulaştık ve onlara ODTÜ’nün reklam atağını sorduk.
 
“No Brain ODTÜ”
 
ODTÜ Sinema Topluluğu’nun (SiTOP) çağrısıyla bir araya gelen bir grup ODTÜ öğrencisi, ODTÜ Yönetimi’nin “I Brain ODTÜ” sloganıyla yürüttüğü tanıtım kampanyasına karşı kendi tanıtım filmlerini hazırladılar. ODTÜ yönetiminin cinsiyetçi, homofobik ve transfobik tavrına dikkat çeken öğrenciler, öğrenci soruşturmalarından, engelli öğrencilerin hak ihlallerine kadar çeşitli alanlarda ODTÜ yönetiminden duydukları rahatsızlıkları dile getirdiler. “No Brain ODTÜ” diyerek bir araya gelen “rahatsız öğrenciler”, “şarlatanlık” olarak tanımladıkları “I Brain ODTÜ” tanıtım kampanyasına kendi tanıtım filmleri ile dahil oldular.
 
“I Brain ODTÜ”
 
2011 yılından başlamak üzere ODTÜ yönetimi “I Brain ODTÜ” sloganıyla kapsamlı bir tanıtım kampanyası başlattı. 2012/2013 akademik yılı için de devam ettirilen kampanyada, ODTÜ yönetimi “ODTÜ’lü” öğrenci, mezun, akademisyen ve çalışan profillerini kullanarak tanıtım filmleri ve posterler hazırladı ve yaygınlaştırdı. Kampanya ile ODTÜ yönetimi aday öğrencilere ulaşmaya ve onları kendi kampüsüne çekmeyi hedefliyor.
  
Fakat üniversite yönetiminin tanıtım çalışmaları bir kısım ODTÜ mensubunu tatmin etmiyor; hatta “rahatsız” ediyor. Yöntem ve içeriğe dair dertlerini çeşitli şekillerde dillendiren “ODTÜ’lüler”den bir kısmına ulaştık ve o rahatsızlıklarını sorduk.
 
“Sermaya için ‘bilim’ üreten öğretim görevlisi sistemin devamını gözetir”
 
Alternatif ODTÜ Tanıtım Filmi ekibinden bir grup “Rahatsız Öğrenci”
“Biz Rahatsız ODTÜ Öğrencileri olarak, ODTÜ’nün öğrencisine bir kimlik dayatarak kendini pazarladığı reklam filmine tepkimizi göstermek için ’alternatif ODTÜ tanıtım filmi’ni çektik. Reklam filminde ODTÜ’lü olmak gurur duyulacak, sahip olunmak için can atılacak bir kimlik olarak gösteriliyor. ODTÜ, var olmayan bir ODTÜ’lü kimliği yaratıyor ve kendine dair sözünü bu kimliğin taşıyıcılarına söyletiyor. Bu yüzden ’alternatif ODTÜ tanıtım filmi’ aldığı eleştirileri en çok ODTÜ öğrencilerinden, kendine övünerek ODTÜ’lü diyenlerden alıyor. 

Biz, yaşadığımız yerde işlerin o kadar da iyi gitmediğini göstermek istedik. Özgürlük, sınırsızlık kavramlarının bağırıldığı reklam filminin aksine okul yönetiminin öğrencisinin özgürlüğü ile pek ilgilenmediğini söylemek istedik. ODTÜ’nün tanımladığı ODTÜ’lünün ülke ve dünya sorunlarına yaklaşımının statükonun sözünü söylemekten öteye gidemeyeceğini anlatmak istedik. Yaratılan ODTÜ’lü kimliği bu kadar sahiplenilmeye devam ettiği sürece ODTÜ; kampüsündeki sorunlara çözüm aramak şöyle dursun, onlara karşı savunma yapmak zorunda bile kalmayacak, çünkü ODTÜ’lü bunu ODTÜ yerine yapacak.”
 
Ulaş Nacar – Eğitim-Sen Şube Yöneticisi
ODTÜ tanıtım filmi 2012’ye şunların eklenmesini isterdim;
 
“Üniversitede görev yapan bir öğretim üyesi aynı zamanda şirket danışmanı olarak çalışmaktadır. Sermaye için çalışan, maaş almaya başlayan öğretim üyesi, verdiği eğitimin içeriğine, çevre sorunlarına, enerji politikalarına, sağlık politikalarına,  ülke sorunlarına yaklaşımında artık yalnız değildir. Halkın yararına bilgi üretmek bir tarafta, sermayenin çıkarları diğer tarafta durur. Öğretim üyemizin işiyse hayli zordur, mensubu olduğu “saygın” kamu üniversitesinin kendisine verdiği kudretle, topluma nasıl düşünmeleri gerektiğinin sınırlarını çizmeli, aksini düşünenleri ise ötekileştirmelidir. Sermaye için “bilim” üreten öğretim üyemizin bir görevi de fikirlerini üniversitesinde yaygınlaştırmaktır. Böylece sistemin devamını gözetmiş olur.
 
Bu çarkın dışında kalan bilim insanları tekrar edebilir. Bizler dünyayı değiştirebiliriz.”
 
“ODTÜ idealist ve başarılı öğrenci kontenjanını pazarlıyor!”
 
Sercan - ODTÜ Siyaset Bilimi Topluluğu
ODTÜ’nün çektiği tanıtım filmlerinde, dolaşıma sokulmaya çalışılan ODTÜ’lü kimliğinin soyluluk üzerinden kurulması beni fazlasıyla rahatsız etti. Bu kimlik üzerinden piyasaya eleman yetiştirme ve ODTÜyü tercih edecek olanların, tercih aşamasından itibaren böylesine bir kimlikle belirlenmesine karşı alternatif tanıtım filmimizi çektik. Üzerlerimize bir etiket yapıştırılıp pazara sürülmeye çalışılıyoruz ve bazı arkadaşlarımız da "I brain ODTÜ" tişörtlerini giyerek bu etiketi gururla taşıyorlar. Bizim itirazımız sadece rektörlüğe değil, pazarlanmayı peşinen kabul eden ODTÜlülere de aynı zamanda.
 
Fulden – ODTÜ LGBTT Dayanışması
"Neden bir devlet üniversitesi, hele ODTÜ gibi türkiye’nin en prestijli okullarından biri ’Ibrain ODTÜ’ slogani etrafında şekillenen bir reklam kampanyasına ihtiyaç duysun?" gibi bir sorunun tek bir cevabı var bana göre: neden duymasın? Üniversite Giriş Sınavının yegane ölçüt olduğu bir sistemde öğrencisine araba parası kadar burs verebilen özel üniversitelere karşılık, idealist ve başarılı öğrenci kontenjanını pazarlıyor ODTÜ, 60-70’lerin mistik devrimciliği kozunu da oynayarak! Barışın BM’ye, doğa için mücadelinin Greenpeace’e, özgürlüğün Avrupalılığa, vicdanın sosyal sorumluluk projelerine denk düştüğü bir algıda, ODTÜ de pek tabii devrimciliği iş dünyasına yenilik katmak, idealizmi heykel yapmak ve başarılı olmayı ODTÜ’lü olabilmekle eş tutarak pazarlıyor. Öğrencilerin -annemin deyimiyle- göt göt üstünde yaşadığı yurtlar için bir şey yapılmazken, engelliler için yollar, bölümler ve kütüphaneler baştan düzenlenmezken, kuşe kağıdına prestij bastırıyor ODTÜ. Ne kadar çim o kadar özgürlük derken, okulda LGBT’lerin topluluk kurmasına izin vermiyor, etkinlik sansürlüyor, bürokrasisiyle can sıkıyor. Bu reklamı tartışırken devlet üniversitelerini piyasa kurdu yetiştiren özel üniversitelerin tam karşısında idealize etmekten -ve tam da bu yüzden reklamın olmazlığından- ziyade, okulda yok sayılan öğrenci iradesine sahip çıkılması gerektiğini düşünüyorum. “I brain ODTÜ”’ye “no brain ODTÜ!” denilmeli diyorum yani.
 

Etiketler: insan hakları, eğitim
İstihdam