30/07/2019 | Yazar: Kaos GL
Kaos GL’nin Kadir Has Üniversitesi ile yürüttüğü Özel Sektör ve Kamu Çalışanı LGBTİ+’ların Durumu 2019 Araştırması’na katıldınız mı?

Kaos GL’nin Kadir Has Üniversitesi ile yürüttüğü Özel Sektör ve Kamu Çalışanı LGBTİ+'ların Durumu 2019 Araştırması’na katıldınız mı?
Kaos GL Derneği, LGBTİ+ çalışanların Türkiye’de özel sektör ve kamu istihdamındaki durumunu anlamak ve emek gücüne tam, eşit ve özgür katılımlarının sağlanma çabalarına katkı sunmak amacıyla hazırlanacak 2019 raporu için anket çalışması devam ediyor. Çalışma; Kadir Has Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Araştırmaları Merkezi ile birlikte yürütülüyor.
Geçtiğimiz yıllarda “Özel Sektör” ve “Kamu” diye iki ayrı araştırma şeklinde yürütülen çalışma bu yıl birleştirildi.
Türkiye'de Özel Sektör ve Kamu Çalışanı LGBTİ+'ların Durumu 2019 Araştırması; özel sektörün ve sivil toplumun farkındalık artırma ve kapasite geliştirme etkinliklerine bilgi zemini oluşturacak. LGBTİ+ çalışanları kapsayan özel istihdam ve toplumsal cinsiyet eşitliği politikalarının geliştirilmesi için harcanan çabalara destek olacak.
Ankete katılmak için tıklayınız.
2018’de özel sektör çalışanı LGBTİ’lerin durumu
İlk kez 2015 yılında yapılan “Türkiye’de Özel Sektör Çalışanı Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Trans ve İntersekslerin Durumu” araştırması özel sektörde ayrımcılığı ortaya koyuyor.
Çalışmanın 2018 sonuçlarına göre katılan 198 kişiden 32’si, işe alım sürecinde “tamamen açık olduğunu”, 19’u “kısmen açık olduğunu”, 46’sı “açıklama gereği duymadığını”, 9’u “zaten belli olmadığını”, 89’u “tamamen gizlediğini”, 3’ü ise “isteği dışında öğrenildiğini” belirtti.
2018’de kamu çalışanı LGBTİ’lerin durumu
“Türkiye’de Kamu Çalışanı Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Trans ve İntersekslerin Durumu” çalışmasının 2018 raporuna göre ise işyerinde tamamen açık olduğunu beyan edenlerin oranı %7.
Bizzat maruz kalınan cinsiyet kimliği ve/veya cinsel yönelime dayalı ayrımcılık deneyimlerine ilişkin soruya verilen cevaplardan, katılımcıların sadece %22’sinin ayrımcılığa maruz kalmadığını beyan ettiği, %14’ünün ayrımcılık mağduru olduğunu ifade ettiği, toplamda %64’ünün ise ayrımcılığa maruz kalmamasını cinsiyet kimliği ve/veya cinsel yönelimini gizlemesine (%44) veya “cinsiyet kimliği ve/veya cinsel yöneliminin belli olmamasına” (%20) bağladığı anlaşılıyor.
*"Bu araştırma Friedrich Naumann Vakfı tarafından desteklenmektedir."
Etiketler: insan hakları, çalışma hayatı