Özgürlükçü Demokrat Avukatlar: Avukatlara LGBTİ eğitimi, Anayasaya cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği

 

ÖDAV’ın 18-19 Ekim tarihlerinde yapılacak genel kurul için hazırladığı seçim bildirgesinden LGBTİ haklarıyla ilgili bölüm şöyle:

 

“Bütün insanlar özgür, onur ve haklar bakımından eşit doğarlar.” İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin 1. Maddesinin ilk cümlesinde belirtilen bu vazgeçilmez olan ancak en çok ihlal edilen cümledir. Siyasal iktidar ve kurumları; kendilerinden olmayan herkese karşı ayrımcı davrandığını ve kendilerinden olmayanlara karşı işlenen şiddete sessiz kalarak destek verdiği hepimizin malumudur. Türk, Sünni ve “beyaz” erkek olmayan hemen herkes bu şiddetin ve ayrımcılığın mağdurudur. Aleviler, Kürtler, Ermeniler, Yahudiler, Rumlar, Hıristiyan cemaatler, Romanlar, LGBTİ’ler, kadınlar, sakatlar, HIV pozitifler, yaşlılar ile devam edecek uzunca bir liste siyasal iktidar tarafından her daim mağdur edilmektedirler.

 

 

Cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği temelli ayrımcılığın başlıca mağdurları LGBTİ bireyleri yok saymaya dönük politikanın yürütücüsü siyasal iktidar; ayrımcılık kavramını yalnızca kendi ideolojik perspektifi çerçevesinde tanımlarken aynı zamanda ayrımcılığın başlıca mağdurlarının bu durumunun devamına neden olmakta, cezasızlık politikası ile LGBTİ bireylere dönük şiddeti meşrulaştırmaktadır.

 

Türkiye’deki hukuk kurumları, ne yazık ki siyasal iktidarın ayrımcı ve şiddet içeren politikalarına ses çıkarmamışlardır. Hiçbir baro nefret cinayetine maruz kalan bir eşcinselin, bir trans kadının davasına müdahil olmamıştır. Cinsel yönelim veya cinsiyet kimliğinden dolayı ayrımcılığa maruz kalan hiç kimseye hukuki destek sağlamamıştır. Nefret cinayetleri sanıklarına verilen “haksız tahrik indirimleri” üzerine bir cümle dahi etmemişlerdir. Siyasal iktidarların, ayrımcılık yapan, şiddet uygulayan faillere karşı cezasızlık politikasına da ses çıkarmamışlardır.

 

 

İstanbul Barosu yönetimine aday olan Özgürlükçü Demokrat Avukatlar Grubu her alanda olduğu gibi cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği dolayısı ile şiddete ve ayrımcılığa maruz kalan eşcinsel, biseksüel, trans ve interseks bireylerle dayanışma içindedir. Kısaca LGBTİ bireylerinin siyasal iktidardan kaynaklanan her türlü ayrımcılığa ve şiddete dur demek için, teşhir edebilmek için, davalara müdahil olabilmek için ÖDAV diyoruz. Baro bünyesinde kurulacak komisyon ile LBGTİ hakları alanında avukatların uzmanlaşması sağlanacaktır.

 

Anayasa ve temel kanunlarda cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği ibarelerinin eklenmesi ve bu konuda hukuk oluşturulması için LGBTİ örgütlenmeleri ile beraber çalışılacaktır. Meclis’te bulunan Nefret Suçları Yasa Taslağının yasallaşması konusunda her türlü çalışmaya katılım sağlayacaktır.

 

 

• Baro bünyesinde LGBTİ bireylerin yaşadığı şiddet ve ayrımcılık konusunda hukuk üretmek, hukuki destek vermek, davalara müdahil olmak üzere merkez kurulmasını sağlamak,

• Staj Eğitim Merkezinde, toplumsal cinsiyet, cinsel yönelim ve cinsiyet kimlikleri üzerine derslerin verilmesini sağlamak,

• Anayasa’ya ve temel yasaların eşitlik maddelerine “cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği” ibarelerinin eklenmesi için çalışmalar yapmak,

 

• Erkek egemenliğini, homofobi/transfobiyi görünür kılmak, eşit ve özgür bir dünyayı yaratmak için hep birlikte mücadele ederek, bu mücadelemizi İstanbul Barosuna taşımak istiyoruz.

 

Türkiye’deki LGBTİ bireylere yönelik şiddete karşı yasal çerçeveyi genişletecek ve kendi deneyim ve verileri ile çalışmasını sürekli yenileyen, kararlı bir hukuk mücadelesi içinde olan, merkezleri etkin bir baro yaratacağız.

 

İzmir Barosu’nun 26 Ekim’de yapılacak genel kurulu öncesi Çağdaş Avukatlar Grubu da seçim bildirgesinde LGBTİ haklarına yer vermişti. Çağdaş Avukatlar Grubu’nun Baro Başkanı adayı Ercan Demir’in kaosGL.org’a verdiği röportajı bu bağlantıdan okuyabilirsiniz.