28/07/2021 | Yazar: Ilgın Nehir Akfırat

Transgender Avrupa’nın (TGEU), Avrupa ve Orta Asya'da Covid-19’un translar üzerindeki etkisini değerlendiren bir raporu, pandeminin transları küresel ölçekte nasıl etkilediğini açıklıyor.

“Pandemi sırasında artan yoksulluk, transların çeşitli hormon ve ilaçlara erişimine engel oldu” Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

İllüstrasyon: David Chrisom

Transgender Avrupa (TGEU), Avrupa ve Orta Asya'da Covid-19’un translar üzeirndeki etkisini değerlendiren bir rapor yayımladı.

Rapor pandeminin translar üzerindeki etkisini; sağlık, sosyo-ekonomik, güvenlik bağlamlarıyla küresel biçimde ele alıyor, karar vericilere ve politika yapıcılara öneriler sunuyor.

Raporun tamamı şöyle:

Covid-19'un azınlıklar ve ötekileştirilmiş topluluklar üzerindeki etkisi

COVID-19 bazen “büyük eşitleyici” olarak anılsa da, azınlığın ve marjinalleştirilmiş grupların sağlık hizmeti alma, temel ihtiyaçlara erişme, istismar ve şiddet korkusu olmadan yaşama konusunda karşılaştıkları derin eşitsizlikleri hızla ön plana çıkardı. Bu grupları etkileyen sosyo-ekonomik adaletsizlik hiç bu kadar görünür olmamıştı.

2020'de Avrupa ve Orta Asya genelinde yaşayan LGB ve trans kişiler, belgesiz göçmenler, mülteciler, seks işçileri, siyahiler ve Romanlar, sağır ve engelli kişilere ilişkin sayısız açıklama, bu grupların Covid-19 salgını sırasında ağır hasta oldukları, evsiz kaldıkları, gıda ve ilaçtan yoksun oldukları, şiddet ve polis tacizine maruz kaldıklarını gün ışığına çıkardı. Seks işçisi siyahi trans kadınlar gibi bu grupların birçoğunun kesişiminde olanlar özellikle salgın döneminden orantısız bir şekilde etkilendi.

Bazı dışlanmış ve azınlık grupların hayati sağlık hizmetlerine erişimi de yüksek derecede tehlikeye girdi: Trans kişilerin uyumlanma ile ilgili bakımı “hayati olmayan” olarak kategorize edilmekte; cinsellik, üreme ve HIV ile igili ilaçlarda ve belirli hastalıkların tedavisinde aksamalar ve kıtlık meydana gelmektedir. Ayrıca belgesiz göçmenler, ikamet durumları nedeniyle birçok ülkede birinci basamak sağlık hizmetlerine erişememektedir.

Toplumsal cinsiyete dayalı şiddet de Covid-19 krizi nedeniyle katlanarak arttı. Pek çok kadın ve trans kişi, tacizcileriyle birlikte evlerinde “kilitlenmeye” zorlanırken hayatta kalanları desteklemeye yönelik hizmetler küçültüldü veya erişilemez hale getirildi. Bölgedeki birçok ülkede, özellikle azınlıklar veya ötekileştirilmiş topluluklar için, damgalayıcı olmayan ve duyarlı ruh sağlığı ve şiddet karşıtı hizmetlere erişim, Covi-19'dan önce çok sınırlıydı, ancak 2020'de mevcut olanlar bile kapatıldı veya çoğu artan talebi karşılayamadı.

pandemi-sirasinda-artan-yoksulluk-translarin-cesitli-hormon-ve-ilaclara-erisimine-engel-oldu-1

Sağlık Üzerindeki Etkisi

Covid-19 öncesi durum

Translar uzun süredir uyumlanmalarıyla ilgili ve genel sağlık hizmetlerine erişimde çok büyük engellerle karşılaşıyor. TGEU'nun (Transgender Avrupa) raporuna göre, translar sağlık durumu ve refah açısından genel nüfusa göre önemli ölçüde daha kötü durumda kalıyor. Translara yönelik ankete katılanların yarısından fazlası (%55,8) cinsiyet kimlikleri nedeniyle (bazen, düzenli olarak veya her zaman) genel sağlık bakımı için doktora gitmeyi ertelediklerini bildirdi. En yaygın neden, sağlık hizmeti sunucularının ön yargılarından korkma ve verilen hizmetlere güvenmeme.

Covid-19'un etkisi

Hastanelerin COVID-19 hastalarının akınına uğraması, hormon kıtlığı ve sağlık hizmetlerindeki genel ayrımcı tutum nedeniyle translarla ilgili sağlık hizmetlerinin birinci öncelik olarak görülmemesi, trans kişilerin sağlık ihtiyaçları, tıbbi kuruluşlarda COVID-19 krizi sırasında daha fazla göz ardı edildi.

TGEU üyeleri şunları bildirdi:

     • Trans-spesifik sağlık hizmetleri, birçok bağlamda hayati öneme sahip olarak kategorize edilmiyor; bu, hormon tedavisi gibi devam eden tedavilere erişimi keserek ve ameliyat sonrası bakımı kesintiye uğratarak trans topluluklar arasında sıkıntı yaratmıştır.

•         Hormon tedavisine sürekli erişim, bölge genelinde büyük bir sorun olmuştur. Bölgedeki 9 ülkeyi kapsayan 10 üye kuruluş, birçok halk sağlığı hizmetinin kapanması nedeniyle hormon tedavisine erişimin acil bir sorun olduğunu bildirdi.

•         Trans kişiler genellikle gerekli hormonları satın almak için ülke içinde veya yurt dışında seyahat etmek zorunda kalıyorlar, ancak pandemi sırasında oluşan hareket kısıtlamaları ile bu imkansızlaştı.

•         Cinsiyet kimliği klinikleri kapandı ve zaten uzun olan teşhis süreçleri durma noktasına geldi. Güvence altına alınması yıllar alan ameliyatlar, ameliyat öncesi ve sonrası bakım gibi hizmetler (endokrinologlar, pratisyen hekimler, vb.) sıklıkla erteleniyor veya iptal ediliyordu.

•         Cinsel sağlık ve üreme sağlığı hizmetlerinde (özellikle seks işçiliği yapanlar için) zorluklar ortaya çıkmış ve özellikle HIV, kronik rahatsızlıklar veya zayıf bağışıklık sistemi ile yaşayanlar için önleyici ve tedavi edici sağlık hizmetlerine erişim eksikliği de kendini göstermiştir.

•         Pandemi sırasında artan yoksulluk, transların çeşitli hormon ve ilaçlara erişimine de engel oldu.

•         İstismarcı aile üyeleriyle karantina altına girmenin veya birlikte yaşamanınsa artan kaygı ve sürekli strese yol açtığı ve bunun da topluluk üyelerinin ruh sağlığını olumsuz etkilediği bildirilmiştir.

Sosyo-ekonomik durum üzerindeki etkisi

Covid-19 öncesi durum

Translar, ailelerinden ve yakın çevrelerinden destek alma, eğitim ve istihdama erişim konusunda erken yaşlardan itibaren yaygın bir ayrımcılığa maruz kalmaktadır. Her yerde içselleşmiş transfobi baş verdiğinde ve ülkeler cinsiyetleri yasal olarak tanımadığında, transların %33'ünün eğitim kurumlarında ve %40'ının işte veya iş ararken ayrımcılığa maruz kalması şaşırtıcı değildir. Bu rakamlar, transların uzun vadeli ve güvenli işlere sahip olma olasılıklarının sınırlı olduğunun altını çiziyor.  Sonuç olarak, trans topluluklar arasında işsizlik yaygındır ve çalışanların çoğu seks işçiliği veya bakım işi gibi suç sayılan veya gayri resmi ortamlarda çalışmaktadır.

Covid-19'un etkisi

Birçok trans, kimlik belgelerinin cinsiyetlerini, cinsiyet kimliklerini ve/veya cinsiyet ifadelerini yansıtmaması, işverenlerin trans karşıtı tutumları ve iş yerlerindeki düşmanca transfobik tutumlar nedeniyle sistematik olarak ekonomiden dışlanmaktadır. Finansal araçlar ve destekleyici akrabalar olmadan, transfobik bir konut piyasasında konut sahibi olmak, COVID-19 sırasında birçokları için imkansıza yakın bir hale gelmiştir. Pandemi bu eşitsizlikleri çarpıcı bir şekilde ortaya çıkarmış ve birçok transı daha da marjinalleştirmiş veya tehlikeli durumlara itmiştir.

TGEU üyeleri şunları bildirdi:

•         Birçok trans kişi, işini ve/veya evini kaybettiği için temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanıyor.

•         Pek çoğu, özellikle belgesiz göçmenler ve/veya seks işçileri gelirlerinde azalma veya kayıp yaşamakta ve yüksek evsizlik riskiyle karşı karşıya kalmaktadır.

•         Pek çok trans, onları kabul etmeyen veya onları istismar eden aile üyeleri veya akrabalarıyla yaşamak durumunda kalıyor. Yazılı girdi sağlayan 25 kuruluştan 10'u (Fransa, Kazakistan, Kırgızistan, Malta, Romanya, Rusya, Sırbistan, Slovenya, Tacikistan kuruluşları) gıda paketleri, ilaç ve kişisel koruyucu ekipman gibi temel ihtiyaçlar veya kitle fonlaması kampanyaları yoluyla toplanan paralar sayesinde odaklarını tamamen üyelerini desteklemeye kaydırdıklarını bildirdi. 

pandemi-sirasinda-artan-yoksulluk-translarin-cesitli-hormon-ve-ilaclara-erisimine-engel-oldu-2

İllüstrasyon: Arusyak Pivazyan

Güvenlik üzerindeki etkisi

COVID-19 öncesi durum

Dünyanın her yerindeki translar, gasp, fiziksel ve cinsel saldırılar ve cinayet dahil olmak üzere nefret suçlarının kurbanları. Bu şiddet biçimleri sıklıkla bildirilmemekte ve trans karşıtı, transmisojinist, ırkçı, yabancı düşmanı ve seks işçisi karşıtı nefret ve trans insanların birçok bağlamda karşılaştığı güvencesiz sosyo-ekonomik koşullar gibi altta yatan nedenlere ve etkenlere çok az dikkat edilmektedir. Tüm bu faktörler trans kişileri, özellikle siyahileri, Romanları, göçmenleri ve seks işçilerini yüksek düzeyde şiddete maruz bırakmaktadır.

Covid-19'un etkisi

Bölge genelinde acil durum karantina düzenlemelerine uyumu sağlamaktan sorumlu polis varlığının artmasıyla birlikte, transların güvenlik algısı daha da kötüleşti. TGEU üyelerine göre, kamusal alanlar acil durum yetkilerine sahip kolluk kuvvetleri tarafından kontrol altına alındıkça, translar kendilerini tehdit altında hissetmeye başladılar.

TGEU üyeleri şunları bildirdi:

•         Cinsiyet belirteç değişikliği taleplerini işleme koymaktan sorumlu kurumlar kapatıldı, bu nedenle bekleyenler, refahlarını, güvenliklerini ve finansal fırsatlarını da etkileyen bir belirsizlik içinde kaldılar (Hırvatistan, Romanya).

•         Fransa, Yunanistan, Kazakistan ve Romanya'dan üye kuruluşlar, çeşitli ırk ve cinsiyet profili oluşturma biçimleri ve para cezalarından fiziksel tacize, gaddarlığa kadar değişen polis tacizinin arttığını bildirdi. Fransa'da, özellikle siyahi insanlara ve/veya seks işçilerine karşı bildirilen polis vahşeti vakaları büyük ölçüde artmıştır.

•         Karantina önlemleri trans toplulukları üzerinde büyük bir etki yarattı. İzolasyon ve sosyal mesafe, birçok topluluk üyesini istismarcı veya destekleyici olmayan akrabalarla yaşamaya zorladı. Bu, özellikle trans çocukları ve gençleri etkiledi.

•         Yeni bir konaklama yerinde kalmak aynı zamanda zorbalık, şantaj, fiziksel ve psikolojik şiddet durumlarına da yol açmıştır. Aynı zamanda, destekleyici akranlarla fiziksel temas, hareket ve seyahat kısıtlamaları ve sosyal mesafe kuralları nedeniyle imkansızlaşmıştır. Bu, bölgedeki birçok trans insanın psikolojik sağlığında ve ruh sağlığında keskin bir bozulmaya yol açmıştır.

Siyasi bağlam: 2020'de trans karşıtı saldırıların artması

2020'de, COVID-19 krizinin ortasında Avrupa ve Orta Asya Bölgesi, trans ve interseks kişilerin cinsiyetlerinin yasal olarak tanınmaması veya toplumsal cinsiyet çalışmalarını doğrudan yasaklayan yasaların getirilmesi gibi yeni trans ve toplumsal cinsiyet karşıtı siyasi ve hukuki baskı biçimlerine şahit oldu. Aşağıda, Avrupa ve Orta Asya'da ortaya çıkan trans karşıtı mevzuat ve söylemlerdeki endişe verici gelişmeleri özetliyoruz.

pandemi-sirasinda-artan-yoksulluk-translarin-cesitli-hormon-ve-ilaclara-erisimine-engel-oldu-3

Zaman çizelgesi

Mart 2020

Macaristan

31 Mart 2020 - Trans Görünürlük Günü - başbakanın koronavirüs salgını nedeniyle süresiz olarak kararname ile yönetme hakkını kazanmasından birkaç saat sonra bir yasa tasarısı sunuldu. Trans haklarının yanı sıra bir dizi başka konuyu da ele alan torba yasaya göre, cinsiyet “birincil cinsel özelliklere ve kromozomlara dayalı biyolojik cinsiyet” olarak tanımlanır ve kişilerin “doğumdaki cinsiyeti” yasal olarak nüfus kütüğüne kaydedilir ve sonradan değiştirilemez.

Mayıs 2020

Macaristan

Cinsiyeti hukuken tanımayı yasaklayan torba yasa mecliste kabul edildi.

İspanya

İspanyol Sosyalist İşçi Partisi (PSOE) gibi tarihsel müttefikler, transların cinsiyetini geçersiz kılan ve kendi kaderini tayin hakkını açıkça reddeden transfobik bir makale yayınlayarak translara açıkça sırtlarını döndüler.

Romanya

“Cinsiyetin biyolojik cinsiyetten ayrı bir kavram olduğuna dayanan ve cinsiyet kimliğine ilişkin teori ve görüşleri yayan faaliyetleri” yasaklayan bir eğitim kanunu değişikliği kabul edildi. Aralık ayında yasa Anayasa Mahkemesi tarafından reddedildi. 

Haziran 2020

Kazakistan

“Halkın sağlığı ve sağlık sistemi Hakkında Kanun" taslağında bir değişiklik önerildi. Önerilen değişiklikle, 18 ile 21 yaş arasındaki ve her yaştan “davranış bozukluğu” olan transların cinsiyetin hukuken tanınması haklarını ve uluslararası insan hakları sözleşmelerinde belirtilen diğer temel insan haklarını kullanmaları Kazakistan devleti tarafından imkansız hale getirilecektir.

Polonya

Devlet Başkanı Andrzej Duda, evlilik kurumunu savunmayı, aynı cinsiyetten çiftlerin evlat edinmesine izin vermemeyi, çocukları ve aileyi “LGBT ideolojisinden” korumayı taahhüt eden Aile Sözleşmesini imzaladı.

Temmuz 2020

Rusya

Rusya Federasyonu Devlet Duması, “aile kurumunu güçlendirmek” için Aile Yasasında çeşitli değişiklikler öneren bir yasa tasarısı (989011-7 sayılı Proje Yasası) çıkardı. 70. maddede önerilen değişiklik, Rus doğum belgelerine yeni ve değiştirilemez bir “cinsiyet” kategorisi getirecekti. Tasarı, “cinsiyetini değiştiren bir kişinin doğum belgesi kaydında düzeltmeler ve değişiklikler yapılmasına izin verilmediğini” belirtiyordu. Sonrasında, tasarı Kasım ayında iptal edildi.

Ağustos 2020

Polonya

Katolik piskoposluğu, "doğal cinsel yönelimlerini yeniden kazanmak isteyen insanlara yardım etmek için klinikler" oluşturulması çağrılarını içeren resmi bir "LGBT+ sorununa ilişkin tutumu" kabul etti.

Eylül 2020

İngiltere

2004 cinsiyet tanıma Yasası'nın (GRA) değiştirilmesiyle ilgili 2 yıllık bir tartışmadan sonra, Kadın ve Eşitlik Bakanı, hükümetin kendi kaderini tayin temelinde cinsiyetin hukuken tanınmasını desteklemediğini ve hukuken tanımanın non-binary kişileri ve 18 yaşın altındakileri kapsamadığını açıkladı.

Aralık 2020

Romanya

Romanya Anayasa Mahkemesi toplumsal cinsiyet araştırmaları yasağını anayasaya aykırı buldu.

Macaristan

Macaristan parlamentosu, ebeveynliği “anneyi bir kadın, babayı bir erkek” olarak tanımlayarak geleneksel “toplumsal cinsiyet” kavramını benimseyen bir Anayasa değişikliği de dahil olmak üzere birçok LGBTQ karşıtı yasayı kabul etti. Kabul edilen bir başka yasa, aynı cinsiyetten çiftlerin veya evli olmayanların evlat edinmesini fiilen yasakladı.

Karar vericilere ve politika yapıcılara öneriler

Sağlık önlemleri

•         Erişilebilir halk sağlığı iletişim sisteminin kapsayıcı olması, göçmen, sağır ve engelli trans topluluklarına ulaşması gerekir.

•         Cinsel sağlık ve üreme sağlığı dahil olmak üzere her türlü koruyucu ve tedavi edici bakım, ikamet durumlarına bakılmaksızın, yaş, LGBT statüsü, seks işçiliği statüsü veya diğer herhangi bir sosyal özellik temelinde ayrımcılık yapılmaksızın herkes için sağlanmalı ve devam ettirilmelidir.

•         Hormonal tedavi ve trans-spesifik sağlık hizmetleri, hayati olarak sınıflandırılmalı ve kesintisiz olmalıdır.

•         Cinsiyet uyum sürecine dönük ulaşılabilecek en üst düzey sağlık hizmeti, ücretsiz, önceden ve bilgilendirilmiş onam temelinde sağlanmalıdır.

Sosyo-ekonomik önlemler

•         Trans liderliğindeki kuruluşlar, etkin bir şekilde anında destek sağlayabileceklerini ve trans topluluklarının çeşitli ihtiyaçlarına yanıt verebileceklerini kanıtladılar. Yardım ve yardım dağıtımı da dahil olmak üzere acil durum önlemleri hakkında karar alma süreçlerine dahil edilmeleri gerekir.

•         Seks işçileri de dahil olmak üzere ücretsiz veya düşük ücretli bakıcıları ve kayıt dışı işçileri kapsayacak sosyal yardım sağlanmalıdır. Ücretli hastalık izni, baba izni, işsizlik ödeneği ve diğer sosyal destek gibi doğrudan destek, resmi istihdamın ötesine geçmeli ve belgelerindeki cinsiyet/ toplumsal cinsiyet ile cinsiyet kimliği/ifadesi arasındaki uyumsuzluk nedeniyle başvururken sıklıkla engellerle karşılaşan translara da erişilebilir olmalıdır.

•         Tahliyelere moratoryum getirilmeli, kira ve ipotekle mücadele edenler desteklenmelidir. Konut piyasasında ayrımcılığa uğrayanlara acil konut sağlanmalıdır, örn. translar ve göçmenler.

Güvenlik önlemleri

•         Mülteci ve göçmenler için iade işlemleri ve sürgünler durdurulmalıdır.

•         İnsanların belgesiz hale gelmesini önlemek için geçici oturma izinleri uzatılmalıdır.

•         Ayrımcı profilleme uygulamalarının kaldırılması ve polisin hesap verebilirliğinin güçlendirilmesi gerekmektedir. Polisin hapsetme tedbirlerini uygulaması kimlik ve ikamet kontrolleri için kullanılmamalı, aksine polis insanları temel hizmetlere yönlendirmelidir.

•         Trans grupların toplumsal cinsiyet temelli şiddet karşıtı programlara dahil edilmesi, yardım hatları ve sığınma evleri gibi kendi hizmetlerini ve sevk mekanizmalarını kurmaları için desteklenmesi gerekmektedir.

•         Trans kişilerin yerleştirme ihtiyaçları özel olarak dikkate alınarak istismar mağdurları için acil konut tahsis edilmelidir.

Ülkeler uzun dönemde:

•         Hızlı, erişilebilir, şeffaf ve kendi kaderini tayin etme ilkesine dayanan cinsiyeti hukuken tanıma prosedürlerini yürürlüğe koymalı,

•         Seks işçisi topluluklarının anlamlı katılımıyla seks işçiliğini suç olmaktan çıkarmalı,

•         Göç için güvenli yollar oluşturma ve belgesiz göçmenlerin kalış sürelerini düzenleyebilmelerini sağlamalı,

•         Trans mağdurların/hayatta kalanların ihtiyaçlarını ve perspektiflerini içermek için özel bir bakış açısıyla İstanbul Sözleşmesi'ni onaylamalı ve uygulamalıdır.

 


Etiketler: insan hakları, yaşam, sağlık hakkı
nefret