01/08/2024 | Yazar: Kaos GL

“Arkadaşımızın sağlık statüsü, mülteci kimliği, cinsel yönelimi ve cinsiyet kimliği araçsallaştırılırken, sosyal medyada ve haber kanallarında hedef gösterilmesi, sınır dışı edilmesine ve katledilmesine sebep olmuştur.”

Pembe Hayat: “Hasta mahremiyeti gözetilmeyen ve ifşa edilerek katledilen arkadaşımızın sorumluları açıktır” Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Fotoğraf: Serra Akcan / csgorselarsiv.org

Pembe Hayat Derneği, Adana’da yaşarken HIV statüsü sosyal medyada ifşa edilen, bunun üzerine Suriye’ye sınırdışı edilen ve ardından öldürülen trans kadın M.E. ile ilgili açıklama yaptı.

M.E.’nin sağlık durumunun mahremiyet gözetilmeksizin sosyal medyada ifşa edilmesinin ardından ırkçı ve HIVfobik hedef göstermelerle hukuksuz bir şekilde sınır dışı edildiğini hatırlatan dernek, “İnsan haklarına aykırı bir şekilde transfobi, ırkçılık ve HIVfobi sarmalında bırakılan M.E.’nin ölümü karşısında üzgün ve öfkeliyiz” dedi ve ekledi:

“Arkadaşımızın sağlık statüsü, mülteci kimliği, cinsel yönelimi ve cinsiyet kimliği araçsallaştırılırken, sosyal medyada ve haber kanallarında hedef gösterilmesi, sınır dışı edilmesine ve katledilmesine sebep olmuştur. M.E.'nin yaşadıkları, haber kaynağı olduğunu iddia eden sosyal medya hesaplarının, bu kimlikleri hedef göstererek nefret söylemi üretmelerinin bir örneğiyken, kişileri değil, bu kimliklere sahip tüm grupları da hedef göstermiştir. Bugün Türkiye’deki mülteci ve sığınmacı diğer lubunyalar için korku ve panik yaratmış, nefret haberlerinin sonuçlarının boyutunu da en açık haliyle yansıtmıştır. İzinsiz olarak paylaşılan sağlık statüsünün 'Adana’da eskortluk yaptığı öğrenilen' şeklinde servis edilmesi ve kişinin mesleğiyle ilişkilendirilmesi, artan nefret söyleminin ağır sonuçlarını da göstermektedir. Sınır dışı etme kararı alınarak, kişilere tanınan 7 günlük itiraz süresi beklenilmeden hukuksuz kararlar sonucunda sınır dışı edilen, hasta mahremiyeti gözetilmeyen ve ifşa edilerek katledilen arkadaşımızın sorumluları açıktır.”

Ne olmuştu?

Adana’da yaşayan Suriyeli trans kadın M.E.’nin HIV ile yaşadığına ilişkin sağlık raporu 5 Temmuz’da sosyal medyada paylaşıldı. Sosyal medyada sağlık bilgisinin izinsiz bir şekilde paylaşılması ve hedef göstermelerin ardından M.E. hakkında sınırdışı kararı verildi.

Adana LGBTİ+ Dayanışması, 27 Temmuz’da yaptığı açıklamada M.E.’nin sınırdışı edildiği Suriye’de öldürüldüğünü duyurdu.

LGBTİ+ dernekleri, öğrenci toplulukları ve örgütleri; M.E’nin sınırdışı edilmesinin ardından şunları söylemişti:

“Hiç kimsenin sağlık statüsünün, mülteci kimliğinin, cinsel yöneliminin, cinsiyet kimliğinin nefret söylemine maruz kalacak şekilde araçsallaştırılmasını kabul etmiyoruz.  Haber kaynağı olduğunu iddia eden sosyal medya hesaplarının, bu kimlikleri hedef göstererek nefret söylemi üretmeleri; kişileri değil, bu kimliklere sahip tüm grupları da hedef göstermektedir. Transfobi, ırkçılık, HIVfobi münferit olaylar değildir. Devlet ve kurumlarının bu insan hakları ihlallerine karşı önlemler alması gereken yerde, aldığı hukuksuz kararlar insan haklarına aykırıdır. Sağlık çalışanları, mülteci trans bir kadının sağlık verilerini çeşitli haber sayfaları ile paylaşmış ve sonrasında Adana İl Göç İdaresi Müdürlüğünde bu hukuksuzluğa iştirak etmek suretiyle kişi hakkında sınır dışı etme kararı alarak kişilere tanınan 7 günlük itiraz süresi beklenilmeksizin sınır dışı etmiştir. Mülteci hakları insan haklarıdır! Sağlık hakkı ve sağlığa erişim hakkı en temel insan haklarıdır!”


Etiketler: insan hakları, kadın, mülteci, nefret suçları, sağlık, sağlık hakkı, hiv
2024