22/09/2024 | Yazar: Kaos GL
“Sanki mafyatik bir şiddet varmış gibi “LGBTİ dayatması”, böyle bir işlem söz konusuymuşçasına “cinsiyet iptali” gibi mantık dahi taşımayan gerekçelerle birileri aile müessesinin önüne dikildiğinde, arkanızda ne var hissi uyanıyor, neyi saklıyorsunuz ya da tam olarak ne oluyor orada?”
Pınar Öğünç, “LGBTİ dayatması” komplo teorisi ve Büyük Aile Buluşması’nı Evrensel’deki “Bağlantılar” köşesine taşıdı.
Öğünç’ün “En küçük komünizm, en büyük aile; şirket ve mafya” başlıklı yazısından bir bölüm şöyle:
“Neymiş, aile yıkılıyormuş. Sanki mafyatik bir şiddet varmış gibi “LGBTİ dayatması”, böyle bir işlem söz konusuymuşçasına “cinsiyet iptali” gibi mantık dahi taşımayan gerekçelerle birileri aile müessesinin önüne dikildiğinde, arkanızda ne var hissi uyanıyor, neyi saklıyorsunuz ya da tam olarak ne oluyor orada?
“Ailenin Ötesi”, Bülent Somay'ın neredeyse yirmi yıldır kalem oynatarak orada neler olduğuna baktığı bir kitap. Ailenin zayıfladığını ve sadece varlığıyla değil hayatta kalmak için çırpınmasıyla da bir engel teşkil ettiğini anlatıyor. Kendi kelimelerimle özetlemeye çalışayım, erkek ayrıcalığının/ egemenliğinin kültürel, toplumsal, ekonomik bir hegemonya yaratarak tahakkümün harcının karıldığı yerde durduğunu görmeden bir muhalefet kurmak mümkün değil. Bu tarihsel kökleri görmenin yanı sıra cinselliği üremeden özgürleştirmeden, aileyi olduğu gibi koruyarak ataerkilliğe söz söylemek de mümkün değil. Bu özgürleşme kadınlar kadar çocukları, fiziksel ya da zihinsel “özürlüleri”, hastaları, yaşlıları, LGBTQ+'ları, tüm queer varoluşları, yani erkek/baba tahakkümünün tüm olağan ötekilerini, “sağlıklı” ve “normal” sayılanların hegemonyasından kurtarmak demek. Erkekleri de içeren ve kendi içinde onları da bu tahakkümden kurtaracak, başka bir akrabalık, kardeşlik, cinsellik rejimi ihtiyaç duyulan.
Lobiler değil, bu yapıyı küresel kapitalizm kendi sarsıyor. Teknoloji babalığın biyolojik/maddi temelini yerinden oynattı, rahim dışı döllenme teknikleriyle cinsellik ile üreme birbirinden daha da ayrılıyor, bu da queer ebeveynlere olanak tanıyor. Çok uluslu/ çok hissedarlı sermayenin değişen yapısı miras hukukunu hükümsüzleştiriyor. Kapitalizm, en üstün ifadesini ailede bulan erkek/baba egemenliğini yıkmak için koşulları kendi hazırladı ama o kadar kolay değil. “Ölü babanın” hayaleti dahi bir tahakküm mekanizması, bedeni çürürken daha da fena kokuyor.”
Yazının tamamına ulaşmak için tıklayın.
Etiketler: medya, aile