26/01/2010 | Yazar: Kaos GL
Yeni filminin gelmesiyle yabancısı olmadığımız bir tartışmaya da malz
Yeni filminin gelmesiyle yabancısı olmadığımız bir tartışmaya da malzeme oldu Sherlock Holmes; 'yoksa gey mi' tartışmasına... Bu tartışmanın daha önce de yaşandığı söyleniyor. Billy Wilder'in 1978'de 'Sherlock Holes'un Özel Yaşamı' kitabından aynı adla sinemaya uyarladığı yapımda da ünlü dedektif hakkında eşcinsel imalarında bulunulmuş ve bu durum tartışma yaratmış. Aslında dedektifin eşcinselliği mevzusu Guy Ritchie'nin yeni filminde özellikle vurgulanan bir durum değil. Sadece bir-iki sahnede, (örneğin Sherlock Holmes'un dostu Dr. Watson'un evlilik çabalarını sabote etmeye çalıştığı sırada), böyle bir soru akla takılabilir. O da eğer Robert Downey Jr.'ın açıklamalarından çıkan tartışmalar aklınızdaysa...
Film eleştirmeni Michael Medved ise “seyircilerin, eşcinsel olmayan iki yıldızın, eşcinsel karakterleri canlandırması için ‘fokur fokur kaynayan’ bir açlık hissetmediği” ve bu filmi çeken kişilerin “sansasyon yaratmaya çalıştıkları” görüşünde. “Holmes ve Watson’u eşcinsel yapmaları, seyircilerin üçte ikisini kaybedecekleri anlamına geliyor. Downey Jr.’un Law’la sevişmesini görmeye kim gider? Filmin kadınlar için hiçbir çekiciliği olmayacak” diye devam ederken, Eşcinsel dergisi The Advocate haberin altına, Medved’in geri kalan “üçte bir”le kimi kastettiğini belirtmediğini ekledi.
Reha Muhtar’da bu tartışmalara katıldı ve gazetedeki köşesinde yazdı: “Yönetmen bu filmde, Sherlock Holmes’de öyle bir vücut dili kullanıyor ki, ünlü dedektifin ‘eşcinsel, daha doğrusu biseksüel’ olduğu duygusunu uyandırıyor izleyicide... Evlenmeye karar veren Dr. Watson’un nişanlısını öyle bir sorgulayışı, erkek yardımcısının evden ayrılmasına öyle bir karşı çıkışı var ki izleyicide ister istemez, ‘Hiç kimse sadece bir erkek arkadaş ve partner için bu kadar ısrarcı olmaz... Bu işin altında başka bir bit yeniği var...’ duygusunu uyandırıyor... Elbette, psikolojik olarak depresif ve antisosyal özellikler taşıdığı biliniyor Sherlock Holmes karakterinin... Ve elbette bu hali, onu Dr. Watson’a karşı ‘inanılmaz bağımlı’ yapıyor... Bunlar gerçek... Ancak kadınlarla ilişkileri, daha doğrusu ilişkisizliği, Watson’a düşkünlüğü, onun nişanlısını paylayışı, Watson’ın evden ayrılışını kabullenemeyişini gördüğünüzde, ‘bu işte başka bir şeyler daha var’ duygusuna kapılıyorsunuz...”
Howard K. Elcock'un 1925 yılında basılmış The Illustrious Client, The Case Book of Sherlock Holmes kitabından
Etiketler: kültür sanat
