26/01/2016 | Yazar: Kaos GL

Polis Akademisi’nin AGİT ile imzaladığı zapta göre kolluk kuvvetleri nefret suçları konusunda eğitilecek.

Polis, nefret suçlarına karşı eğitilecek Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Polis Akademisi’nin AGİT ile imzaladığı zapta göre kolluk kuvvetleri nefret suçları konusunda eğitilecek. Eğitimin cinsel yönelim ve cinsiyet kimliğini kapsayıp kapsamayacağı bilinmezken, nefret suçu mağdurlarının polise başvurmaktan korktuğu raporlarda görülüyor.

Polis Akademisi Başkanlığı ile Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) arasında, “kolluk kuvvetlerine yönelik nefret suçlarına karşı eğitim uygulaması” konusunda mutabakat zaptı 22 Ocak’ta imzalandı.

Anadolu Ajansı’nın haberine göre AGİT Demokratik Kurumlar ve İnsan Hakları Bürosu Başkan Yardımcısı Beatriz Balbin, programın, nefrete dayalı suçları tespit etme ve bu konuları araştırma konusunda ilgili polis ve kolluk kuvvetlerine ek bilgiler ve beceriler katacağını umduğunu dile getirdi.

Balbin, “Kolluk kuvvetleri hedeflenen toplum konusunda, ilk temas noktası olduğu için onların nefrete dayalı suçları önleme ve buna müdahale etmede bilgi ve becerileri arttığında, toplumla ilişkileri daha iyi bir hale gelecektir. Toplumun kolluk kuvvetlerine güveni artacaktır” diye konuştu.

Polis Akademisi Başkanı: Nefret suçları insan haklarına darbe

Polis Akademisi Başkanı Yılmaz Çolak da, “Türkiye'de polisimizin ihtiyaç duyduğu alanlarda ve toplum düzenini bozan her türlü eylemle daha etkin mücadele için bilimsel çalışmalar yapıyor, ulusal ve uluslararası eğitim faaliyetleri yürütüyoruz" diye konuştu.

Nefret suçlarının, son günlerde pek çok gelişmiş ülkenin de karşı karşıya kaldığı güvenlik sorunlarından birisi olduğunu ve bunun da Türkiye'yi yakından ilgilendirdiğini ifade eden Çolak, şöyle devam etti:

“Bir suçun bir kişiye duyulan nefret sebebiyle işlenmesi çok eski olsa bile 'nefret suçu' tüm dünyada olduğu gibi ülkemiz için de yeni bir kavramdır. En basit tanımıyla, bir kişiye veya gruba karşı sırf ırk, din, cinsiyet ve cinsel yönelim, yaş, fiziksel ya da zihinsel engel, hatta desteklediği spor takımı gibi özellikler nedeniyle işlenen suçların bütününe denir. Nefret suçları evrensel insan hakları belgelerinde yasaklanan ayrımcılık ve nefret söylemiyle yakından ilişkilidir. Özellikle kültürel anlamda çeşitlilik arz eden toplumlar için adeta farklılıkların oluşturulduğu kültürel insan hakları mozaiğine vurulan bir darbedir.”

Kaos GL raporu: Mağdurlar polisten korkuyor

Türkiye’de nefret suçlarının hedefinde yer alan grupların başında LGBTİ’ler geliyor. Mutabakat zaptının ardından polislere verilecek eğitimde cinsel yönelim ve cinsiyet kimliğine dayalı nefret suçlarının yer alıp almayacağı henüz belli değilken, Kaos GL Derneği’nin 2014 Yılında Türkiye’de Gerçekleşen Homofobi ve Transfobi Temelli Nefret Suçları Raporu homofobik ve transfobik nefret suçlarının yarattığı tahribata gözler önüne seriyor.

Rapora göre, 351 nefret suçu vakasından 118’i cinayet, cinayete teşebbüs, fiziksel şiddet, silahla yaralama, tecavüz veya diğer cinsel saldırıları içerdi. 118 vakadan sadece 31'i polise bildirildi, 4'ü de mahkemeye taşındı. Mağdurların çoğu ailelerinden ve kolluk kuvvetlerinden ciddi biçimde korkuyorlardı. Mahkemelere veya diğer devlet aygıtlarına güvenmiyorlardı. Bu nedenle de kolluk kuvvetlerine veya mahkemelere son derece az sayıda olay ihbar edildi.

Raporda ifade edildiği üzere, bugün Türkiye’de homofobi veya transfobi temelli nefret suçlarıyla mücadele etmek veya bu suçları önlemek için herhangi bir siyasi önlem ya da kamu politikası söz konusu değil. Siyasilerin, kamu yet­kililerinin, medya mensuplarının ve hatta yargı üyelerinin beyanatlarından görüldüğü üzere nefret suçları sıklıkla nefret söylemi ile karıştırılıyor.

“Bunun yanında, nefret suçları (veya nefret söylemi) Hükümet veya ona yakın medya tarafından en çok veya sadece “İslamofobi” temelinde dile getirilmektedir. Bu nefret suçu kategorisini “haklı olarak” dile getiren pek çok siyasetçi, kamu yetkilisi veya medya mensubu, söz konusu “homofobi” veya “transfobi” olduğunda ise, bu te¬mellerdeki nefret suçlarını veya nefret söylemlerini ya görmezden gelmeyi ter¬cih etmekte veya bizzat desteklemektedir! Çoğunluğu Müslüman olan ve İslami hassasiyetleri yüksek bir hükümet tarafından yönetilen ülkemizde, İslamofobi temelli nefret söylemi ve nefret suçlarının hedef aldığı yurttaş gruplarının siyasi iktidarın ve toplum genelinin güçlü koruması altında olduğu gözlemlenebilir. Hükümet’in diğer temelleri hedef alan ve çok daha sıklıkla, yaygınlıkla ve şiddetli şekillerde gerçekleştiği görülen nefret suçlarına İslamofobi ile eşdeğer önem vermesi ve onlarla da mücadeleye liderlik etmesi gerektiği açıktır.”

İlgili haberler:

İçişleri Bakanlığı için “LGBT Hakları El Kitabı” yayında


Etiketler: insan hakları, nefret suçları
İstihdam