03/06/2021 | Yazar: Defne Güzel

Hak-lı Çarşambalar’ın ilk etkinliğinde Av. Tuğçe Nazlı Akın konuştu: “İzinsiz gösteri diye bir şey yoktur, gösteri ve yürüyüş düzenleme anayasal bir haktır.”

Polisin gökkuşağı bayrağını alması keyfîdir ve kanuna aykırıdır Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Kaos GL, SPoD ve 17 Mayıs Derneklerinin ortak gerçekleştirmiş olduğu Hak-lı Çarşambalar serisinin ilki Haklarımız ve Gözaltı başlığıyla 2 Haziran’da gerçekleşti.

Etkinlikte hukuk ihlalleri ve kapatma temelli çalışan, İşkenceyi Önleme Grubu’nda eğitimler düzenleyen, İzmir Barosu’nun kadın-insan-LGBTİ+ ve CMK gruplarında görev alan, Çağdaş Hukukçular Derneği üyesi Av. Tuğçe Nazlı Akın konuştu.

Zoom üzerinden çevrimiçi olarak gerçekleşen eğitimde: “Bir eylemde gözaltına alınırsam ne yapmam gerekir?”, “Haklarım neler?”, “Çantamda gökkuşağı bayrağı olması suç mudur?” sorularının cevapları aktarıldı.

Etkinliğin yürütücülüğünü Kaos GL Hukuk Koordinatörü Av. Kerem Dikmen ve SPoD Hukuk Alan Koordinatörü Av. Hatice Demir’in giriş konuşmalarının ardından Av. Akın, katılımcıların sorularını yanıtladı.

Akın sözlerine “yakalama”nın kişi özgürlüğünün geçici olarak ve fiilen kısıtlanarak denetim alınması olduğunu vurgulayarak başladı. Bu bağlamda iradenin kırıldığı ilk anın kollukla karşı karşıya gelme anında ve yakalamanın da bu andan itibaren başladığını söyleyen Akın, bu anın da gözaltı süresine dahil olduğunun vurgusunu yaptı. Ayrıca bu süreçte kişilere neden durdurulduğunun da makul açıklamasının yapılması ya da gerekçe sunulması gerektiğini aksi halde geçerli bir açıklama olmaksızın bir yakalanma gerçekleşiyorsa bu durumun hukuka aykırı olarak nitelendirileceğinin de altını çizdi.

Etkinliğin devamında kaba üst aramasının vücut boşluklarına dokunulmaksızın sadece kabaca yapılabileceği, susma hakkının geçerliliği, gözaltı ve yakalama tutanaklarında yanlış yazılmış bilgilerin altına imza atılmaması ve atılması durumunda avukata bu durumun bildirilmesi gerektiği, hakların daima kişilere hatırlatılması gerektiği ve yakalama tutanağının bir suretinin muhakkak kişiye verilmesi gerektiği gibi başlıklar üzerinde tartışmalar gerçekleşti.

Gökkuşağı bayrağına el koymak keyfidir

Basın açıklaması ve gösterilere değinen Akın, “İzinsiz gösteri diye bir şey yoktur, gösteri ve yürüyüş düzenleme anayasal bir haktır” diye ekledi. Son dönemlerde özellikle İstanbul Sözleşmesi’nin iptalinin ardından gerçekleşen gösterilerde gökkuşağı bayraklarına ve pankartlara kolluk kuvvetlerinin el koyması hususuna ilişkin ise; “bayrak almaya çalışmak, el koymaktır. Ancak hakim kararı olması ve suç unsuru taşıması gerekir. Bu tutum keyfidir ve kanun maddesine oturmaz. El koyma kararı olmadan hiçbir eşya alınamaz” açıklamasında bulundu.

Açıklamalarının ardından gözaltı süreleri ile ilgili konuşan Akın, bu sürenin 24 saat olduğunu, ancak bazı hallerde uzayabileceğini belirtti. Gözaltı durumunda kişilere ne ile suçlandığının bilgisinin verilmesi hakkının sağlanması, avukattan yararlanma hakkının sağlanması, bir doktor tarafından muayene edilme hakkının sağlanması ve susma hakkının sağlanmasının tesis edilmesi gerektiğini ifade etti. Ayrıca yakınlara haber verilmesi durumunda bunun her zaman için “aile” olmayacağını, ancak kişilerin kendi yakınlarını kendilerinin belirleyebileceğini ekleyip kişilerin rızası olmadan haber vermenin yasal olmadığının da altını çizdi.

“Avukat üzerinden müvekkil kriminalize ediyorlar”

Bazı durumlarda avukatların da müvekkilleriyle gözaltına alınabildiğini belirten Akın, bu sürecin müvekkil ve avukat arasında benzerce yaşandığını hatırlatarak müvekkillerin, siması tanınan avukatlar üzerinden kriminalize edilebildiğini vurguladı. Ayrıca bu süreçte kişiler eğer Türkçe bilmiyorlarsa ve bu dili algılayamıyorlarsa tercüman desteğinin ücretsiz sağlanması gerektiğinin de altını çizdi ve ifadelerin reddinin mümkün olduğunu, beyanın her zaman değiştirilebileceğini de vurguladı.

Etkinliğin devamında doktor kontrolü süreci detaylıca konuşulurken yazılı onay olmadan vücuttan kan ve örnek alınamayacağını da söyledi. Ayrıca kişinin ilaçlarının tesis edilmemesinin, kişi vegan veya vejetaryen ise bu opsiyonların sunulmamasının, kişinin bulunduğu ortamın ışık veya ısı dengesinin sağlıklı olmamasının işkence anlamına geleceğini de vurguladı.

Soru-cevap bölümünün ardından etkinlik sonlandı.

*Bu etkinlik, Expertise France’ın desteklediği “Türkiye’de LGBTİ+ Hakları İçin Savunuculuk” ve İsveç Kalkınma Ajansı’nın (SIDA) desteklediği “Gökkuşağı Projesi” kapsamında yapılmaktadır. Bu durum, etkinlik içeriğinin ve etkinlikte konuşulanların Expertise France’ın ve/veya SIDA’nın resmi görüşünü yansıttığı anlamına gelmemektedir.


Etiketler: insan hakları
nefret