23/07/2024 | Yazar: Songül Karadeniz

Üç senedir Polonya’da yaşayan Selen Balkaya ile LGBTİ+ haklarının Polonya’daki durumunu ve cinsiyet uyum sürecini konuştuk.

Polonya’daki cinsiyet uyum süreci: “Uyum sürecime yalnız ve ait olduğum toplumdan uzakta başlamak istedim” Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Polonya’da cinsiyet uyum süreci evrensel olarak uygulanan tek bir prosedüre göre işlemiyor. Translar cinsiyet uyum sürecine başlayabilmek için seksolojik bir görüşe ihtiyaç duyuyor. Psikolojik ve psikiyatrik görüş istendiği için bu alanda uzman seksologlardan randevu alarak cinsiyet uyum sürecine başlanıyor. Jeofizik ve Çevre Mühendisi olan Selen Balkaya, 3 senedir Polonya’da yaşıyor ve cinsiyet uyum sürecine de Polonya’da başladı. Balkaya, Adam Mickiewicz Üniversitesi’nde Jeo Tehlikeler ve İklim Değişikliği alanında yüksek lisans yapıyor.

Selen Balkaya, LGBTİ+ haklarının Polonya’daki durumunu ve cinsiyet uyum sürecini KaosGL.org’a anlattı. 

Polonya’da cinsiyet uyum süreci ve hormon ilaçlarına erişim

Polonya’ya taşındıktan sonra cinsiyet uyum sürecine başlayan Selen Balkaya ilk olarak iki farklı psikoloğa gittiğini ardından kendisini medikal doktora yönlendirdiklerini ifade etti. Polonya’da cinsiyet uyum sürecinin başlayabilmesi için tahlil sonuçlarının ve psikolojik değerlendirmenin uzman seksolog tarafından yapıldığını belirtti ve ekledi:

“Seksoloğa gittiğimde benden ne zamandan beri böyle hissettiğim, kendimi hangi tanımlamaya uygun bulduğum, beden disforisi yaşayıp yaşamadığım ve genel olarak yaşantım hakkında bilgiler istedi. Ardından psikolojik test yaptı ve ikinci görüşmemizde kan ve idrar test sonuçlarıyla gelmemi istedi. Sonuçları değerlendirdikten sonra bana hormon ilacı yazdı. Polonya'da transgender süreci normal kabul edildiği için bu sürece erişimim kolay oldu. Ameliyat aşamasına geçmem durumunda psikologla beden disforisi üzerine çalışmam gerektiğini, ancak cinsiyet uyum sürecini tamamlamayı düşünmediğim için şimdilik buna gerek olmadığını söyledi.”

Selen Balkaya, test sonuçlarından sonra 1 yıllık hormonlarını reçete ederek cinsiyet uyum sürecine başladığını ve sonrasında ikinci kez gittiğinde benzer dozda hormonu 6 ay içinde almayı talep ederek sürecine devam ettiğini açıkladı. Ayrıca Polonya’da sağlık hizmetleri özel sağlık sigortası kapsamında karşılanıyor. Cinsiyet uyum sürecine dair masraflar ise sigorta tarafından karşılamadığı için bu sürece başlamak isteyenler masraflarını kendi karşılamak zorunda kalıyor. Bu nedenle Selen Balkaya da cinsiyet uyum sürecinin desteklenmesi için fon duyurusu açtığını ifade etti.

“Toplumun ikili cinsiyet normlarına uymadığım için ayrımcılığa maruz kalabiliyorum”

Balkaya, hormonlara başladıktan sonra bedeninde meydana gelen fizyolojik değişimleri ve kendisinin bu değişimlere alışma sürecine değindi:

“Hormonlar ses tellerimi kalınlaştırarak sesimin daha derin ve maskülen bir ton almasına neden oldu. Kas kütlesinde artış olurken vücut yağı dağılımım değişti. Testosteronu aldıktan 1 ay sonra adet döngüm durdu. Testosteronun duygusal ve psikolojik durumum üzerindeki etkilerini de hissettim, örneğin enjeksiyona son birkaç gün kala duygularımda hassasiyet oluşuyor. Duygu dengesizliği yaşıyorum.”

Başlangıçta fiziksel değişimlere alışırken yabancılaşma hissi yaşadığını ifade eden Balkaya, şunları söyledi:

“Bu değişim cinsiyet disforisini azalttı ve kendimle barışık olmamı sağladı. Fiziksel değişimin, kimliğimle uyumlu olması kendime güvenimi arttırdı. Ben kendimi queer ve non-binary olarak tanımlıyorum. Bu sebeple toplumda sosyal anksiyete yaşayabiliyorum. Cinsiyet kimliğimi akışkan olarak tanımlıyorum. Androjen bir görünümü tercih ediyorum. Toplumun ikili cinsiyet normlarına uymadığım için ayrımcılığa, yanlış cinsiyetlendirilme ve dışlanmaya maruz kalabiliyorum. Beni olduğum gibi kabul ettiklerinde büyük bir özgüven ve mutluluk yaşıyorum. Anlaşıldığımı hissetmek iletişimimi pozitif şekilde etkiliyor.”

“Göçmen ve trans olarak yaşadığım deneyimler ile topluma karşı kendimi koruma güdüsü geliştirdim”

Değişimi her açıdan gözlemlemeye çalıştığını vurgulayan Balkaya toplumdaki algının kendisinde yarattığı kaygılara da değindi:

“Translara duyarlı olmayan sağlık hizmeti personellerinin sordukları sorulara maruz kalmak beni negatif yönde etkiliyor. Bakışlarına maruz kaldığımda alanıma girildiğini hissediyorum ve güvende hissetmiyorum. Böyle durumlarda kendimi iletişime kapatıyorum. Bu alışamadığım durumlardan biri. Cinsiyet uyum sürecine rağmen, hala vücudumla ilgili disfori yaşayıp yaşamadığımı sorgularken buluyorum kendimi. Bu dışarıdan bakıldığında kafa karışıklığı yaşıyor izlenimi verse de aslında sadece değişimi her açıdan gözlemleyip anlamaya çalışıyorum.

Cinsiyet uyum sürecine başladığımdan beri Türkiye’ye gitmedim. Bunun sebebi ailem ve sosyal çevremin bende içsel çatışmalara yol açacağını düşünüyor olmak. Sosyal baskılar ve ayrımcılık kaynaklı depresyon ve anksiyete gibi psikolojik sorunlara neden olabileceğini düşünüyorum. Bu sebeple uyum sürecime yalnız ve ait olduğum toplumdan uzakta başlamak istedim. Göçmen ve trans olarak yaşadığım deneyimler ile topluma karşı hassasiyet ve kendimi koruma içgüdüsü geliştirdim. Bunun güvenli alan sağlamak ve zarar görmekten korunmak için doğal bir tepki olduğunu düşünüyorum.” 

Polonya toplumunun LGBTİ+ haklarına bakışı ve Poznan’da Pride 

Poznań'da yaşayan Selen yaşadığı bölgenin Polonya’daki diğer bölgelere göre LGBTİ+ topluluğuna daha olumlu yaklaştığını belirtti. Yine de ülke genelindeki LGBTİ+ haklarının kabulüyle ilgili yaşanan zorlukların bulunduğu bölgeyi etkilediğine de sözlerinde yer verdi.

Balkaya, “Özellikle bazı bölgelerde LGBTİ+ karşıtı söylemler ve eylemler topluluk üyeleri için endişe kaynağı oluyor. Poznań'da, Lambda Warszawa gibi ulusal kuruluşların yanı sıra, çeşitli yerel LGBTİ+ dernekleri ve gruplar bulunuyor. Bu organizasyonlar sosyal etkinlikler, eğitim programları, danışmanlık hizmetleri ve savunuculuk çalışmaları gibi çeşitli faaliyetlerle bize destek sağlıyor. Şehirde LGBTİ+’lar için güvenli alan sunan kafe, bar ve kulüp gibi çeşitli mekanlar mevcut. Poznań'daki üniversiteler LGBTİ+ öğrenciler için destek programları ve öğrenci toplulukları sunuyor. Bu daha kapsayıcı bir ortamda eğitim almamızı sağlıyor” dedi.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) 12 Aralık 2023’te “Przybyszewska ve Diğerleri” davasında Polonya’da eşcinsel evliliklerin tanınmaması nedeniyle özel ve aile hayatına saygı hakkının ihlal edildiğine dair karar vermişti. Eşcinsellerin evlilik hakkının bulunmadığını ifade eden Selen Balkaya, muhafazakar kesimin karşı çıkmasının da bu hakkın kazanımını zorlaştırdığını söyledi:

“Polonya'da, LGBTİ+’ların hukuki hakları ne yazık ki sınırlı. Eşcinsel evlilikler ve medeni birliktelikler tanınmadığı için, LGBTİ+ çiftlerin yasal haklarının korunması oldukça zor. Ayrıca, işyerinde ve toplumda ayrımcılığa karşı yeterince koruma altında değiliz. Yine de medyada ve popüler kültürde LGBTİ+ temsillerinin artması daha geniş kesimlerce tanınmasını ve kabul edilmesini sağlıyor. Uluslararası LGBTİ+ toplulukları ve insan hakları organizasyonlarından alınan destek, yerel toplulukların güçlenmesine ve haklarının savunulmasına yardımcı oluyor. Ancak Polonya hükümeti ve bazı siyasi partiler LGBTİ+ haklarına karşı muhafazakar bir duruş sergiliyor. Bu da eşcinsel evliliklerin yasallaştırılması yönündeki çabaları zorlaştırıyor.”

Bu sene Poznan’da üçüncü kez Pride yürüyüşüne katıldığını belirten Selen Balkaya, LGBTİ+ karşıtlarının, LGBTİ+’ları pedofili ile ilişkilendirerek yürüyüşü protesto ettiklerini söyledi. Balkaya sözlerini şöyle noktaladı:

“Bu yılki Pride etkinliği gerçekten güzel geçti ve kendimi hem mutlu hem de güvende hissettim. Şehir gökkuşağı bayraklarıyla süslenmişti. Yürüyüş sırasında pek çok farklı gruptan insanla tanıştım. Herkesin aynı amaçla orada bulunması beni çok duygulandırdı. Karşıt görüşten insanlar pankart açarak bizleri boykot etti. Fakat kimsenin huzurunu bozacak herhangi bir fiziksel durum yaşanmadı. Güvenlik konusunda da hiçbir sorun yaşanmadı. Yürüyüş boyunca polis ve gönüllü güvenlik ekipleri bizlere eşlik etti. Çevredeki insanlar da büyük bir destek ve anlayış gösterdi. Çoğu insan yürüyüşü izlerken alkışladı ve sevgi dolu mesajlarla bizlerin heyecanına ortak oldu. Poznań'da Pride yürüyüşüne katılmak, bana hem kimliğimle gurur duyma fırsatı verdi hem de bu güzel topluluğun bir parçası olmanın ne kadar özel olduğunu bir kez daha hissettirdi.”

genel-ahlak-bahane-edilerek-yurttan-atilmaya-calisildim-ve-akabinde-yurttan-ayrildim-1

*Bu haber, Avrupa Birliği’nin maddi desteği ile hazırlanmıştır. İçerik tamamıyla KaosGL.org’un sorumluluğu altındadır ve Avrupa Birliği’nin görüşlerini yansıtmak zorunda değildir.


Etiketler: insan hakları, yaşam, mülteci, sağlık, dünyadan, sağlık hakkı, özel haber, beda
2024