18/11/2009 | Yazar: Kaos GL

Türk Psikologlar Derneği başkanı Soygüt, "Mevcut sağlık yasası doktorlarla psikologlar arası hiyerarşiyi sürdürüyor; yasasızlık denetimsiz çalışmanın yolunu a

Türk Psikologlar Derneği başkanı Soygüt, "Mevcut sağlık yasası doktorlarla psikologlar arası hiyerarşiyi sürdürüyor; yasasızlık denetimsiz çalışmanın yolunu açarken hak savunusuna engel oluyor" dedi.

Türk Psikologlar Derneği başkanı Soygüt, "Mevcut sağlık yasası doktorlarla psikologlar arası hiyerarşiyi sürdürüyor; yasasızlık denetimsiz çalışmanın yolunu açarken hak savunusuna engel oluyor" dedi.
 
Psikologlar, hükümetten otuz yıldır bekledikleri meslek yasasını bu kez meydanlarda isteyecek. Türk Psikologlar Derneği (TPD), yasasızlık yüzünden iş etiği ve çalışma standartlarından da yoksun olan psikologların sorunlarını yetkililere duyurmak için 22 Kasım'da saat 14.00'da Ankara, Abdi İpekçi Parkı'nda yürüyüş düzenliyor.
 
TPD Genel Başkanı Gonca Soygüt meslek yasasına sahip olmamanın yarattığı sorunları anlattı.
Soygüt, "psikolojik hizmet"in tanımının belirsiz kaldığını vurguladı. Bu yüzden yeterli eğitim ve birikime sahip olmayan psikologlar, hatta hiç psikoloji eğitimi almamış insanlar farklı unvanlar altında, bazen de psikolog oldukları iddiasıyla kamuya hizmet ve bilgi verebiliyor, bu durum denetlenemiyor.
 
Psikologlar bir yasal tanıma kavuştuğunda, bir meslek odasına da sahip olabilecek; böylece "psikoterapi merkezi", "kişisel gelişim merkezi" veya "ana baba okulu" gibi adlar altında verilen uygunsuz hizmetler denetlenebilecek; hak kaybına uğrayanların hakları savunulabilecek.
 
Tanım sorunu
Soygüt, TPD'nin de üyesi olduğu, Avrupa Birliği standartlarını belirleyen AB Psikologlar Dernekleri Federasyonu'nun (EFPA) yasal tanımını şöyle aktardı:
 
"Burada, dört yıl psikoloji lisans eğitimi, iki yıl klinik psikoloji yüksek lisans eğitimi ve bir yıl uygulama alnında eğitim almak şeklinde çok temel bir formül var. Bu 4+2+1 formülü sonrasında Avrupalı meslektaşlarımız serbest çalışmaya hak elde ediyorlar. Bizim için ise daha ileri düzeyde eğitimde olanların dahi böyle bir hakkı yok."
 
Türkiye'de AB'nin öngördüğü minimum standartların çok üstünde eğitim almış, öğrenci yetiştiren doktor, doçent hatta profesör unvanlı psikologlar bile serbest çalışma hakkına sahip olamıyor. Psikologlar Yükseköğretim Kurulu'ndan (YÖK) klinik psikoloji alanında unvan alamıyor. Bu unvan "kliniğin tıpla bağlantılı bir alan olduğu gerekçesiyle" tıp doktorlarıyla sınırlı.
 
80 yıllık düzenleme
Soygüt'e göre, sorunların kaynağı, 1928 yılına dayanan Sağlık Yasası. Bu sürede psikoloji biliminin dünyada büyük sıçrama gösterdiğini ve Türkiye'de bugün psikoloji yüksek lisans ve doktora eğitimlerinin tamamen psikoterapi uzmanları yetiştirmeye yönelik olduğu aktaran Soygüt, halen yalnızca tıp doktorlarına tedavi ve özel yer açma hakkı veren yasa nedeniyle meslekler arası hiyerarşinin sürdüğünü söyledi.
 
Soygüt, yasalar önündeki bu tür mesleki hiyerarşilerin, psikolojinin geliştiği ülkelerde benimsenmiş disiplinler arası anlayışa ve bunun gerektirdiği ekip çalışmasına da set çektiği görüşünde.
Soygüt, 22 Kasım'daki yürüyüşte de dile getirecekleri taleplerini şöyle özetledi:
 
"Biz AB'ye uyumlu Psikologlar Meslek Yasası'na kavuşmak, psikologluk mesleğinin tanımlarının belirlenmesiyle, en yakın grup olan psikiyatrinin sınırlarına girmeden, kendi sınırlarımız içinde tanımlanmak istiyoruz. Avrupa Psikoloji Kongresi'ni İstanbul'da düzenleyeceğiz. Ağırlayacağımız Avrupalı meslektaşlarımızla eşit haklara sahip olmak, minimum düzeyde istiyoruz."


Etiketler: insan hakları, sağlık
nefret