11/11/2024 | Yazar: Kaos GL
KaosGL.org Genel Yayın Yönetmeni Yıldız Tar, Queer filminin gösteriminin yasaklanmasını BBC Türkçe’ye değerlendirdi.
Eylül ayında Venedik Film Festivali’nde dünya prömiyerini yapan Queer filminin, MUBI Fest İstanbul kapsamında planlanan gösterimine Kadıköy Kaymakamlığı’ndan yasak geldi.
Dijital platform, film yapım ve dağıtım şirketi olan MUBI, açıklamasında, “Kararda filmin, toplum barışını tehlikeye atacak provokatif içerik taşıdığı gerekçesiyle yasaklandığı ve yasak kararının güvenlik nedeniyle uygulanacağı belirtiliyor. Bu yasak kararının, sanatı ve ifade özgürlüğünü kısıtlayan bir müdahale olduğuna inanıyoruz” ifadelerini kullandı.
Açıklamada, yasağın sadece bir filmi değil, festivalin tamamını “anlamından ve amacından uzaklaştırdığını” vurgulayan platform, “MUBI olarak seyircimizin bizden beklediği doğru duruşu sergilemek istiyor ve MUBI FEST İstanbul’un tamamını iptal etme kararı aldığımızı üzülerek bildiriyoruz” dedi.
BBC Türkçe’ye konuşan KaosGL.org Genel Yayın Yönetmeni Yıldız Tar, yasak kararının şaşırtıcı olmadığını söyledi. 2015 yılından beri neredeyse her LGBTİ+ etkinliğinin yasaklandığına dikkat çeken Tar, şu ifadeleri kullandı:
“Burada da Queer filminin, bir eşcinsel filmi olarak gösterilmesi, içinde eşcinsel bir aşk hikayesine de yer vermesi radarlarından kaçmamış, o yüzden şaşırmadım. Bu Türkiye’de LGBTİ+’lara dönük sansürün artık ne kadar sistematikleştiğini gösteriyor."
MUBI’nin tutumunun övgüye değer olduğunu belirten Tar, “Festivalin açılış filminin yasaklanması üzerine, ‘bu durumda, sansür varsa festival yok’ dediler ve bence bu çok kıymetli bir tutum” diye konuştu.
Sosyal Politika, Cinsiyet Kimliği ve Cinsel Yönelim Çalışmaları Derneği (SPoD) Genel Koordinatörü Oğulcan Yediveren de BBC Türkçe’ye yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Bu yıl, bu yasaklar silsilesinde artık çemberi biraz daha genişletmeye başladıklarını gördük. İlki Altın Portakal Film Festivali’nde oldu. Orada 'LGBTİ+ filmlerini almadık' açıklaması yapıldı. Hemen ardından şu anda konuştuğumuz film yasağı geldi. Bu LGBTİ+’ların nefes alabileceği hiçbir alan bırakmamak üzerine kurulu bir siyaset yapma biçimi."
Haberin tamamına ulaşmak için tıklayın.
Etiketler: insan hakları, medya, kültür sanat, yaşam