16/01/2013 | Yazar: Kaos GL

2. Pembe Hayat KuirFest’te gösterilecek 2012 Sundance ödüllü ‘Asi ve Genç’in yönetmeni Marialy Rivas’la yapılan röportajı yayınlıyoruz.

"Asi ve Genç"in Yönetmeni Anlatıyor Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

 2. Pembe Hayat KuirFest 17-24 Ocak tarihlerinde Ankara Kızılay Büyülüfener Sineması’nda gerçekleşecek. Gösterilecek filmlerden 2012 Sundance ödüllü “Asi ve Genç”in yönetmeni Marialy Rivas’la yapılan röportajı yayınlıyoruz.

Kısa filmi “Blokes” ile tanınan Şilili yönetmen Marialy Rivas, uzun metraj yönetmenliğini ilk kez–filmin adına referans yapar şekilde takma isim kullanarak- sanal alemden ailevî otoritenin temellerini sarsan ve katı Evanjelik eğitimin sıkı bir biçimde yönettiği cinselliğini özgürce ifade eden biseksüel bir gencin cinsel uyanışının hikayesi  “Asi ve Genç” ile gösteriyor. Haz ile suçluluk duygusu arasında gidip gelen bir gencin olgunlaşma sürecini izleyen canlı, çağdaş ve risk alan bir film. Alicia Rodríguez ve María Gracia Omegna’nın başrollerini paylaştığı, Fábula Film’in yapımcılığını üstlendiği film, Sundance Film Festivali’nin dünya seçkisinde ve Berlinale Generation 14plus kategorisinde yer aldı. Şili’deki gösteriminin ise 26 Nisan’da Cynthia García Calvo tarafından yapılması kesinleştirildi.
 
Hikâyenin çıkış noktası filmin adını taşıyan gerçek bir blog. Blogda seni onların filmini yapmaya iten hangi noktalarla karşılaştın ve gerçeği kurguyla birleştirme süreci nasıl oldu?
Blogta benim için çekici olan kara mizah dolu etkileyici hikâyelerdi, “Joven y Alocada (burada blogun adı olduğundan orijinali)”nın hayatını hem cinsellik dolu hem Evanjelik bir biçimde yaşamasıydı. Hikayeler çok güçlü ve netti, bir o kadar da sıcak ve eğlenceli. Benim için tamamen baştan çıkarıcı oldu. Süreç uzundu, Joven y Alocada ile röportajlar yaptık, daha sonra Pedro Peirano ile bazen bu röportajlardan bazen de bize filme alınmaya uygun görünen şeylerden esinlenerek bir hikâye kurguladık. Daha sonra Joven y Alocada ile filmin yapısının üzerine diyalog ve seslendirmeleri yeniden yazdık. Gerçek şu ki, filmin son hali, montajda ortaya çıkabildi. Üstüne yeni sahneler çektik çünkü hikayede bazı heyecanlı dönüşlere ve bazı konularda derinleşmeye ihtiyaç duyuluyordu. J&A(Joven y Alocada)’nın çarpıcı anlatımından oluşan parça parça bir filmi yapılandırmak zor, İncillerde olduğu gibi, bloğuna gönderilenler ya da hayatının bölümleri gibi. Bence herhangi bir filmi planlamak zor, bir film yapmak çok zor. Kimse hayal bile edemez, yapana kadar ben de hayal edemedim, filmi yapmak Everest’e tırmanmak gibiydi.
 
Film, cinsellik ve din arasındaki çok güçlü tezattan yola çıkarak gençler ve yetişkinler arasında anakronik bir eğitim modelinin eleştirildiği cinsel bir uyanıştan bahsediyor. Bu açıdan altını çizmek istediğin noktalar neydi? Toplum hakkındaki bu bakış açısı ne kadar güncel?
Bu bakış çok güncel. Bugün gençler çok özgür bir cinselliğe sahipler ve çok aktifler. Ulusal Kız Yetiştime Yurdu ve Sabat*(Şili’de Ñuñoa valisi Pedro Sabat kız yurdu için “fahişe yuvası” gibi bir laf etmiş)  olayı örneğine bakmak Şili’nin hala çok tutucu bir toplum olduğunu ve devletin, anayasamızın dediği gibi laik değil, musevi ve isevi kavramlarla yönetildiğini anlamaya yeterli olacaktır. Bence, hangisi olursa olsun, din, kişilerin cinselliğini bastırma eğilimindedir ve bu din hakkında bir değer yargısı değildir, farklı dinlerde ve toplumlarda kendini sürekli gösteren bir meseledir. Bence cinsellik çok doğal bir şey ve filmde de yansıtılan şey; bu kırılma, bu derin tartışmadır.
Filminin Şili toplumu için tartışmalı bir eser olarak değerlendirilebileceğini düşünüyor musun?
Bilmiyorum. Gösterime girdiğinde göreceğiz. İçtenlikle öyle olmamasını umuyorum çünkü bu benim sevdiğim Şili’de olduğumuzu gösterecektir, söz söyleyen ve korkusuz Şili. Ama filmi tartışmalı bulacak insanların olması da muhtemel. Benim için diyaloğun oluşması önemli. Muhalif ya da onaylayan, yeter ki ilgi ve diyalog olsun.
 
Asi ve Genç, gençlerin gerçek dünyasını yansıtıyor ancak barındırdığı cinsel içerik nedeniyle çok büyük ihtimalle gençler için salonlarda gösterilemeyecek. Buna tepkin ne olacak?
Sansür saçma bir şey, gençler şiddeti görebilirler, ama tam da ergenlikten yetişkinliğe geçilen bu kafa karıştırıcı dönemde kendilerini yansıtan bir perdeye bakmalarına izin verilemez. Berlinale’de filmin 14 yaş üstü gençler özel kategorisine seçildiğine dikkati çekmek isterim. Jüri tamamen gençlerden oluşuyor. Bana göre doğru olan bu çünkü içlerinde ve aralarında tartışmayı doğuruyor. Her zaman Godard’ın bir fragmanından bir cümle hatırladım, şöyle bir şey diyordu: Bu film 18 yaşından büyükler için çünkü sizden bahsediyor.
 
Film, cinsel açıdan sert sahneler içeriyor. Her zaman karmaşık olan bu sahnelerde oyuncularla çalışma tarzın nasıl oldu?
Prova, prova, prova. Bol bol sohbet. Çekim sırasında doğru ve gerekli insanların bulunması. Onları güvende hissettirmek, onlara saygı duymak, güzellikle ve keyifle aynı zamanda da filmin ihtiyaç duyduğu kuvvetle çekimleri gerçekleştirmek.
 
Bana internet dünyasıyla çok bütünleşen filmin görsel yaklaşımından bahseder misin?
Filmin çok tanıdık iki estetik ayağı var. Birincisi: kırsal olanın yalınlığının kullanılması ki bu bizi karaktere yaklaştırır, sadece onun görmeyi seçtiği şey odaktadır. Her zaman odak kahramandadır, diğer şeyler kahramanın dikkat çekmesine kadar bulanıklaşır. İkincisi: interneti perdeye getirebilmek için barok biçimde taklit. SMOG’un yaratıcısı Pablo Gonzáles ile birlikte, ağın tüm etkileşimleri için spesifik ve soyut bir estetik form vermeyi önerdik. İnternet tecrübesini platformlardan (facebook, msn vd.) bağımsız olarak aktarmak istiyorduk, çünkü bu platformlar sürekli değişiyor ama iletişim biçimi aynı kalıyor. Bu yüzden sohbetleri ve gönderileri soyutlaştırdık; farklı filmlerden materyalleri, gündelik olarak internette sürekli yaşadığımız bilgi bombardımanını yansıtan animasyonlara kadar kullandık.
 
Yapım anlamında, ülkenin en önemli yapımcılarından birini, Fabula’yı arkana almak nasıl oldu?
Fabula’nın arkanda olması pek çok açıdan bir lüks. Aşırı derecede profesyoneller ve işlerini iyi yapmayı çok iyi biliyorlar, fakat tüm bunların üstünde, Juan de Dios Larrain de Pablo da, inanılmaz derecede cömert insanlar. Onların desteği ve yönlendirmesi bu filmin gerçekleşmesinde çok etkili oldu.
 
Film Sundance ve Berlin için seçildi, beklentilerin nelerdir?
Sanırım bu denli önemli festivallerde seçilmiş olmak benim beklentilerimi karşıladı. Ötesi lotodan para kazanmak gibi, ödül alırsa, beğenilirse vb. Artık benim dışımda olan şeyler. Beklediğim şey insanların sinemaya filmi görmeye gitmesi, çünkü filmler kamu için yapılır, festivaller için değil.
Üzerinde çalıştığın yeni proje nedir?
 “La Princesita” adında, birkaç yıl önce Şili’nin güneyinde yaşanmış bir hikayeden esinlenen bir uzun metraj. 11 yaşında küçük bebek ve bu oranda cinsellik takıntısı olan bir kız çocuğundan bahsediyor. Sonunda bunun neden böyle olduğunu anlayacağımız türden bir film değil. Bu filmde de güçlü bir dinsel içerik var.
 
Kısa filmin “Blokes”te de bir cinsel uyanış ve eşcinsellikten bahsettin, fonda diktatörlük vardı. Açık bir biçimde diyebiliriz ki eserlerinde tekrar eden temalar ve dikenli olarak nitelenebilecek konulardan bahsetme eğilimi var. Filmlerin için kışkırtıcı olup senin ilgini çeken şey ne?
 
Beni ilgilendiren şey konuşmayı provoke etmek. Ve evet, bakışım her zaman cinsellikle ilgili. Gençlik anını seviyorum çünkü hayatın fiziki ve ruhsal olarak değişim geçirilen nadir anlarından biri. Bu bana heyecan verici biçimde çok çekici geliyor. Bu her insanın hayatı için tek ve belirleyici olan bir an. Ayrıca, seks ve ölüm dışında, daha başka ne var bu hayatta?
 
İspanyolca’dan çeviren: Ceren Dönmez 

 


Video Haber İkon  İlgili Video:


Etiketler: kültür sanat
İstihdam