16/03/2014 | Yazar: Kaos GL
Uluslararası Feminist Forum’da konuşan Alev Özkazanç, ‘Barış kavramı patriyarka ile birlikte düşünülmelidir’ derken; yazar Handan Çağlayan, ‘Tekel direnişi ve Gezi direnişi barış için alternatif bir inşa sürecinin örnekleridir. Gezi ve Tekel tarzını büyütmemiz gerekir’ dedi.

Uluslararası Feminist Forum’da konuşan Alev Özkazanç, “Barış kavramı patriyarka ile birlikte düşünülmelidir” derken; yazar Handan Çağlayan, “Tekel direnişi ve Gezi direnişi barış için alternatif bir inşa sürecinin örnekleridir. Gezi ve Tekel tarzını büyütmemiz gerekir” dedi.
Kaos GL’nin koordine ettiği 3. Uluslararası Feminist Forum ve KASAUM 20. yılı etkinlikleri, Ankara Üniversitesi’nden Alev Özkazanç ve yazar Handan Çağlayan’ın konuşmacı olduğu “Feminizm ve anti-militarizm: kadınların barış deneyimi” oturumuyla devam etti.
Barış kavramı patriyarka ile birlikte düşünülmelidir
Forum’un ilk günü (15 Mart) gerçekleştirilen oturumda kadınların barış deneyimlerinin yanı sıra, çözüm sürecinin geldiği aşama ve kadınların katılımı da tartışıldı. İlk olarak söz alan Özkazanç; 14 Mart’ta gerçekleştirdikleri “Barış için feminist stratejiler” atölyesinin sonuçlarını paylaştı. Türkiye’de bir barış sürecinden değil “ateşkesten ve çatışmasızlıktan” bahsedilebileceğini belirten Özkazanç şöyle konuştu:
“Barış sürecinin şeffaf yürütülememesi ve yeterli bir toplumsallaşma ile çevrelenememesi konusunda eleştiriler vardı. Barış dar anlamda ele alınmamalıdır, barış kavramı muhakkak demokrasi, özerklik, göç, yoksulluk ve patriyarka ile birlikte düşünülmelidir. HDP ve BDP’ye yönelik ırkçı, faşist saldırılar toplumu hızla bir çatışma ortamına sürüklemektedir.”
Ateşli silahlarla kadınları öldüren erkekler nerede askerlik yaptı?
Ardından söz alan yazar ve araştırmacı Handan Çağlayan ise sunumuna şu soruları sorarak başladı: “90’lı yıllarda Hakkari, Şırnak, Bingöl, Lice’de askerliğini yapmış erkeklerin nasıl hayatlar sürdüğü ile ilgili nasıl tahminler yürütebiliriz? Günde en az 3 kadının öldürüldüğü ülkemizde, ateşli silahlarla, bıçaklarla kadınları öldüren erkekler acaba nerelerde askerlik yaptı?”
Çağlayan Bilge Köyü katliamını hatırlatarak, “Bilge köyünün aslında zorla göç ettirilenlere ait olan bir köy olduğunu ve bir rant paylaşımı yaşandığını biliyoruz. Ve oraya yerleşen insanların korucular olduklarını biliyoruz” dedi.
Barış için Gezi tarzını büyütmeliyiz
Kürt dilinin tanınmaması ve Kürt halkına dönük savaş politikalarının sınıfsal hiyerarşilerle, toplumsal cinsiyete dayalı hiyerarşilerle iç içe geçtiğini de vurgulayan Çağlayan sözlerine şöyle devam etti:
“Örneğin 90’larda fail-i meçhul cinayetlerle kaybedilenler çoğunlukla erkekti ancak geride kalanların ve kadınların hayatlarına bakmamız gerekiyor. Tekel direnişi ve Gezi direnişi barış için alternatif bir inşa sürecinin örnekleridir. Gezi ve Tekel tarzını büyütmemiz gerekir.”
İlgili haberler:
Etiketler: kadın