06/04/2016 | Yazar: Gözde Demirbilek

Kadın Medya Okulu’nun ikinci haftasında medyanın cinsiyetçiliği ve cinsiyetçi dille mücadele tartışıldı.

"Gazete karikatürcülüğü kadın ve trans düşmanlığından beslenir" Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Kadın Medya Okulu’nun ikinci haftasında medyanın cinsiyetçiliği ve cinsiyetçi dille mücadele tartışıldı.

Kaos GL Derneği ve Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi ortaklığında düzenlenen Kadın Medya Okulu’nun ikinci atölyesi Prof. Dr. Funda Şenol Cantek’in “Medyanın Cinsiyeti, Cinsiyetçiliği, Cinsiyetçi Dil İle Mücadele” sunumuyla gerçekleşti.

Prof. Dr. Funda Şenol Cantek sunumunda “eşik bekçiliği” üzerinden yandaş medya eleştirisinde bulunduktan sonra gazete karikatürü tarihindeki kadın düşmanlığından söz etti.

“Mesela, muhalif bir kitabı zengin bir mağazada bulamazsınız. Aynı şekilde o muhalif kitabın yazarı da, kitabı mağazaya alınsa bile emeğinin karşılığını bulamaz. Büyük yayınevlerinin yayınladığı “etliye sütlüye dokunmayan” kitaplar, baştan parası ödenerek alınırken; muhalif kitaplar için genelde satılırsa-ödenir politikası uygulanır. Böylece sadece kendi sesini ve pek de ses etmeyenleri yayınlamak isteyen yandaş mağaza, süzgecinden sadece kendine uygun olanları geçirir. Ve nerede yandaş, nerede hükümete bir şekilde alkış tutmuş kim varsa mağazanın en çok satanlarında onu görürsünüz. Belki sizin zamanında satılırsa-ödenir politikasıyla alınan kitabınız da o sırada kendine ait olmayan bir rafta keşfedilmeyi bekliyordur.”

“Aynı durum gazeteler için de geçerli, muhafazakâr bir yol izleyen gazete sağ-eleştirel bir muhabir alır mı? Almaz. Sağ-eleştirel muhabir almadığı gibi, muhalif birinin haberini yapmak için onun her gün saniye saniye bir açığını arar. “Bir laf söylese de yerden yere vursam” diye bekler.”

Kadınlar gazetelerde “Kültür-Sanat” sayfalarına zorlanıyor

“Hayatın tüm alanlarında olduğu gibi, gazetedeki pozisyonunuzu da cinsiyetiniz belirliyor. Kadınsanız, ilk elden kültür-sanat sayfalarına zorlanıyorsunuz. Belki son zamanlarda buna spor sayfaları da eklenmiştir… Ve tabi ki parlamento. Çünkü bir “parlamento muhabiri” oturmasını kalkmasını bilmelidir, bu da toplumsal normlar içerisinde kadına atfedilmiştir.”

“Misal magazin muhabirliği kadınlara uygun görülmez, neden? Bütün gece sabaha kadar sokaklarda olmak, zaman zaman da olsa ünlülerden ya da korumaları tarafından şiddete uğramak gibi sonuçları olabilir ve buna ancak erkek muhabirler dayanabilir gibi bir algı vardır çünkü.”

Gazete karikatürcülüğü kadın ve trans düşmanlığından beslenir

“Menderes de Demirel de politika hayatı boyunca gazete karikatürlerince “kadınlaştırılarak” aşağılanmıştır. Tabii, ikisinin sınıf farkı bu karükatürlere de yansımıştır. Menderes, kibarlığı ve toprak ağalığı ile bilindiği için bu karikatürlerde “modern giyimli” ve “alımlı” bir kadın olarak çizilirken, Demirel şalvarlı ve tülbentli “Anadolu kadını” çizgilerinin dışına çıkılmadan sergilenmiştir. Bir karikatürde Menderes’i bikinili bir şekilde havuz başında görebiliyorken, başka bir karikatürde Demirel’i bebek emzirirken görebiliriz. Bunların hepsi, kadın bedeni üzerinden aşağılama yaparak eleştirel olduğunu sanan ama maalesef dönemine göre komik bulunmuş ve desteklenmiş karikatürlerdir.

“Günümüzde ise bunun bir başka tezahürünü Selahattin Demirtaş üzerinden yapan medya organları olduğunu görüyoruz. Seçim zamanı HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş ve parti vekillerinden birkaçının yüzünün dansöz vücutlarına montajlanarak gazetenin kapak sayfasında servis edildiğini gördük. Bu sadece kadın düşmanlığı değil, aynı zamanda transfobiyi ve nefreti yeniden üretmektir.”

Kadın Medya Okulu nasıl bir program? 

Program ana akım medya eleştirilerinden medyanın cinsiyetçiliğine, ifade özgürlüğü tartışmalarından alternatif medya pratiklerine, haber yazım atölyesinden muhabirlik deneyimlerine; kadınların mevcut medyayı tartışacakları ve kendi medya dillerini kurgulayacakları atölyelerden oluşuyor.

Kadın Medya Okulu programının 10 Nisan Pazar günü buluşması için son başvuru tarihi: 9 Nisan Cumartesi 2016.

Kontenjan: 25 Kişi

Kayıt İçin: kkm@kaosgl.org adresine iyi niyet mektubu ve iletişim bilgilerinizi yollamanız yeterli. (Her atölye için ayrı başvuru alınacak)

27 Mart Pazar, 13.00-17.00

Anaakım Medya: İktidar, Mülkiyet Ve Güç Yapıları: Doç. Dr. Gülseren Adaklı

Medya İdeoloji, Kuramlar: Yrd. Doç. Dr. Şerife Çam

3 Nisan Pazar, 15.00-17.00

Medyanın Cinsiyeti, Cinsiyetçiliği, Cinsiyetçi Dil İle Mücadele: Prof. Dr. Funda Şenol Cantek

10 Nisan Pazar, 15:00–17.00 

Medyanın Homofobisi/Transfobisi, Cinsiyetçi Dili: Selen Doğan

Medya da Lezbiyen Biseksüel Kadınların Temsili: Çiçek Tahaoğlu

17 Nisan Pazar, 15.00-17.00

Medya, İfade Özgürlüğü, Nefret Söylemi: Doç. Dr. Zeynep Özarslan

24 Nisan Pazar, 15.00-17.00

Alternatif Medya; Aktivist Müdahaleler: Yrd. Doç. Dr. Gülsüm Depeli

30 Nisan Cumartesi, 15.00-17.00

Haber Yazımı Atölyesi, Söyleşi Teknikleri: Prof. Dr. Funda Şenol Cantek

8 Mayıs Pazar, 15.00-17.00

Söylem ve Etik İlkeler: Prof. Dr. Mine Gencel Bek

29 Mayıs Pazar, 13.00-17.00

LGBTİ Gazetecilik, Muhabirlik Deneyimleri, Deneyimlerin Çoğaltılması: Ar. Gör. Dr. İdil Engindeniz Şahan, Yıldız Tar

Yeni Medyada Etik Sorunlar: Prof. Dr. Mutlu Binark

Yeni Medya Koşullarında Yeni Medya Okuryazarlığı: Arş. Gör.Şule Karataş

Program kadınların katılımına açık ve ücretsizdir.

*Bu program, Sivil Düşün AB Programı Aktivist Desteği kapsamında Avrupa Birliği desteği ile hazırlanmıştır.

 

İlgili haberler:

Kadın Medya Okulu için zil çaldı!

Kadın Medya Okulu başladı: Kadın, şiddetin kurbanı olarak resmediliyor


Etiketler: kadın
nefret