09/02/2013 | Yazar: Kaos GL

"Ben de Gazi’de okuyorum dediğinde uzun uzun gözlerimizin içine baktık, birbirini uzun yıllardır tanırmış gibi usulca gözlerimizi kapayarak anlaştık."

"Gazi’li" Bir Okurumuzdan… Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı
"Gazi’li" bir okurumuzdan…
 
"Ben de Gazi’de okuyorum dediğinde uzun uzun gözlerimizin içine baktık, birbirini uzun yıllardır tanırmış gibi usulca gözlerimizi kapayarak anlaştık."
 
Eğer bu duyguyu yaşadığım insan kadın olsaydı belki yönelimimle de ilgili olarak duygusal beklentim çoğalabilirdi. İnsanın konuşmadan kendini anlatabildiği insanla karşılaştığında onu hiç bırakası gelmiyor.
 
-Okul ne oldu canım, bitti mi?
-E ne zaman biter
-Bitir artık bak o kadar harç veriyorsun.
-Ne olacak bitir bak herkes bitiriyor.
 
Sohbetlerde, arkadaşlarımla veya ailemle beni en çok sıkan konudur. İçim daralır git gide boğar ben de mecburen onunla konuşurmuş gibi yapıp başka şeyler düşünmeye çalışırım. Çünkü sorulan sorulara verilecek mantıklı cevaplarım yoktur. Ne diyeyim okulu düşününce Edgar Allan Poe’nun fantastik öykülerinde rastlayabileceğiniz gibi "karanlık ve ürkütücü bir yapı gelir aklıma" mı diyeyim. Belki de hayatlarında başka hiçbir şey olamamış, kolayca giyilebilen ve statü kazandıran onların deyimiyle "ülkücü", "milliyetçi" kıyafetlerini giyen ergenlerin mafyatik yürüyüşleriyle hocalara, araştırma görevlilerine, güvenlik görevlilerine ahkâm keserken bir yandan ondan olmayan her şeye çakal sürüsü gibi saldırmaları beni korkutuyor, mu deyivereyim.
 
Kendi mahallelilerinde öğrendikleri erkeklik performanslarını okullarında da sergileyen bu ergenler nedeniyle birçok kişi okulu bırakmıştır, Kürt olması gibi etnik ayrımcılık nedeniyle değil hiç bir kimliğe ait olmayan kadınlar da bırakır okulu. Ülkücü bir reise pas vermiyor diye taciz/tehdit edilip gözünün önünde erkek arkadaşı dövüldüğü için. Tanıklığım var bu olaylara.
 
Özellikle de eşcinsel bir kadın için okul, yurt, aile dişlisi nasıl baskı ve şiddeti barındırıyorsa aynı kullanıcı tarafından mekan değiştiğinde yani sokaklar ve dışarısı olduğunda şiddet kılıf değiştirerek taciz ve tecavüze dönüşebilir. Bu tehdidini hissettirir sana, kaçıp saklanmadan kendini gerçekleştirebileceğin alan çok kısıtlıdır. Ben okula girerken sanki ayrıldığım aile evine, belki de ondan daha tehlikeli bir yere giriyormuşum gibi hissediyorum sosyalleştiği diğer mekânlarda. Gey bar, hamam, park, sokak gibi alanlarda karşılaşıp bu fobiyi yenemedim. Bir kaç eşcinsel erkek arkadaşım ülkücülerden korkmazlar çünkü onların karşılaştıkları başka alanlar vardır, bu nedenle eşcinsel olduklarını bildikleri erkeklere kimi zaman yanaşmazlar kendi kimlikleri ortaya çıkacak diye.
 
Sen kendini en doğru yolla nasıl anlatayım diye uğraş verirken herkesin sana dair fikri vardır. O fikir kirliğine bulaşmamış birileri ara ki bulasın. Uzun yıllar yalnız olup seni anlayacak birilerini beklerken iki duyguyu aynı anda yaşarsın. Hem en korktuğun hem de en çok istediğin şeyi aynı anda yaşarsın. O nedenle kıymetlidir uğraş vermeden kendini anlattığın, anlaşıldığın sadece bakışarak anlaştığın kişi. İşte bu anlatamama haliyle Gazi’de okuyan eşcinsellerle karşılaştıkça, bir de kişi muhafazakârlığı nedeniyle benim gibi erkeklerin sosyal alanlarını kullanmıyorsa anlatmak zorunda kalmam. O baskıyı her an anlaşılabilir olma halini o korkuyu "nasıl anlatacağım yahu" demeden acıyı, korkuyu ama en çok yoksunluğumuzu paylaşırız bakışlarla.  

Etiketler: insan hakları, eğitim
İstihdam